Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Derya Yanık,Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Diyanet İşleri Lideri Ali Erbaş 16’ıncı Bayana Yönelik Şiddet İzleme Komitesi Toplantısı’na katıldı. Bakan Yanık burada yaptığı konuşmada, 6 yaşında evlendirilen H.K.G davası ve bayana yönelik şiddet hakkında açıklamalarda bulundu.
“6 YAŞINDAKİ BİR ÇOCUĞUN EVLENDİRİLMESİ KABUL EDİLEMEZ”
Bakan Yanık, 6 yaşındaki çocuğun istismarıyla ilgili, “Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı olarak, tek bir hareket noktamız vardır. Koruyacağımız paha var. Mağdur olan kişinin kimliğine, cinsiyetine, yaşına, ideolojisine bakmaksızın o mağduriyet neyse bununla ilgili gerekli çalışmaları biz itikal ettiği andan itibaren yaparız ve takibini sürdürürüz. H.K.G sıkıntısında de tıpkı ciddiyetle birebir dikkatle Bakanlık olarak yetki ve sorumluluk alanımızda olan mevzuyu olan çalışmaları yerine getirdik. Bir defa daha altını çizerek söz etmek istiyorum. 6 yaşındaki bir çocuğun rastgele bir münasebetle evlendirilmesi kabul edilemez. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. En üst seviyede Cumhurbaşkanımızın sözleriyle de bu tavrı reddettiğimizi tabir ettik. Biz tarafların kimliğiyle uğraşmayız. Tarikatmış, cemaatmiş, şahısmış buralara bakmayız. Bizim için korunacak kıymet çocuksa çocuktur. Şiddet mağduruysa bayansa bayandır onu alır koruruz. Hakikaten bunu da yaptık. Hasebiyle hiç kimseye bir ayrıcalığımız, borcumu yoktur. Bizim borcumu milletimizedir. Bu borcu da ödeyebilmek için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz.” dedi.
“HERKESİN TARAF OLMASI GEREKEN BİR DURUM”
Kadına şiddetle gayretin topyekün seferberlik halinde yürütülmesi gereken bir uğraş olduğunu belirten Bakan Yanık, “Yaptığımız işten çok eminiz, sorunun boyutlarının farkındayız, gayretimizin farkındayız. Lakin sıkıntı çok boyutlu, çok geniş ve her kısmın her katmanın, sivil toplumundan akademisine, toplumsal kümelerin farklı kısımlarından kamu kurum ve kuruluşlarına vatandaşın kendisinden konutunun içindeki tavrına kadar herkesin hakikaten topyekün taraf olması gereken bir durum. O yüzden siyasal bir tartışmanın, siyasal bir uğraşın aracı etmeyelim. Fakat herkes, siyaset de dahil olmak üzere hepimiz bir ortaya gelelim ve tahlil odaklı konuşalım” tabirlerine yer verdi.
“FARKINDALIK KAMPANYALARI YÖNETİYORUZ”
Kadına tarafa şiddetle gayrette eğitimin değerine dikkati çeken Bakan Yanık, “Nitekim, bayana yönelik şiddetle uğraş kapsamında gerçekleştirdiğimiz daima eğitimlerle bugüne kadar; 1 milyon 415 bin 277 er ve erbaş, 75 bin kamu vazifelisi, 106 bin 389 din vazifelisi, 195 bin 693 sıhhat vazifelisi, 359 bin 33 öğretmen ki bizim için çok kıymetli, 457 bin 24 kolluk vazifelisi olmak üzere toplam 2 milyon 608 bin 416 şahsa ulaştık. 2022 yılı içinde 81 vilayette 18 bin 212 mahalle muhtarımızla bayana yönelik şiddetle gayret farkındalık seminerlerimizi gerçekleştirdik. Polis Akademisi Başkanlığı ile işbirliği kapsamında Polis Temel Eğitimi ve Çarşı ve Mahalle Bekçisi Temel Eğitimi alan öğrencilere yönelik 11 vilayette düzenlediğimiz eğitimlerle 5 bin 415 öğrenciye ulaştık. TÜİK ile iş birliğinde 26 TÜİK bölge müdürlüğünde vazifeli 600 işçiye yönelik bayana karşı şiddetle uğraş farkındalık seminerleri gerçekleştirdik. 81 vilayette il müdürlüklerimiz koordine ve sekreteryasında İçişleri Bakanlığı ile işbirliğinde bayana yönelik şiddetle çaba alanında erkekleri maksat alan farkındalık kampanyaları yürütüyoruz” diye konuştu.
“BİZ ŞAŞIRMIYORUZ”
Açıklamalarının devamında Bakanlığa yönelik tenkitlere değinen Yanık, “Bu olay özelinde baktığımızda ‘efendim hiçbir şey yapmadınız’ bir grup çevreler, sonra mağdurun bakanlığımız kuruluşlarında saklılığının son derece dikkatli sağlanarak, can güvenliğinin, psikososyal takviyesinin temin edildiği ortaya çıkınca bu sefer süreç tenkidine dönüldü. O vakit 2 yıldır şunu bunu niçin yapmadınız diye Bakanlığımız ile hiç ilgisi olmayan bir ekip mazeretleri öne sürmelerine biz şaşırmıyoruz. Biz bunların bu tutumlarına alışığız. Lakin bu mağdurlara katkı sağlayan bir tutum değil.
“KAYGINIZ OLMASIN”
Bu ortadaki sıkıntıların tahliline katkı sağlayan tutum değil. Hukuksal manada sorumluluğumuz soruşturma evresinin bitmesi ve davanın açılmasıyla bir arada dava bize ihbar edildiği andan itibaren çabucak müdahil olarak toplumsal hizmet takviyesi olarak sürdürdüğümüz takviyesi artık türel takviye olarak sürdürüyoruz. Evraka ibraz ettiğimiz talepler çerçevesinde hem sanıkların tutuklu yargılanması noktasında hem de duruşmanın öne alınması noktasında taleplerimiz mahkeme tarafında da kabul edildi. Bu noktadaki duruşumuzu kararlılıkla söz etmek bakımından hususun paydaşlarıyla birlikte tabir etmenin kıymetine inanıyorum. Mağdurun korunmasından öteki hiçbir telaşımızın olmadığını bu vesileyle bir kere daha söz etmek istiyorum” dedi.