Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Derya Yanık katıldığı bir televizyon programında Türkiye’yi ayağa kaldıran 6 yaşındaki kız çocuğunun evlendirilmesi ve cinsel istismara uğraması olayıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
“ERKEN YAŞTA EVLİLİK BAŞLIĞINDA BİLE DEĞERLENDİRİLEMEZ”
Olayın çok tatsız ve hiç duymak istemedikleri haberlerden olduğunu belirten Yanık, “Bakanlık olarak biz uzun yıllardır sistemli olarak erken yaşta evlilikle gayret noktasında çalışmalarımızı aralıksız devam ettiriyoruz. Hala bilhassa pilot bölgelerde çalışmalarımız devam ediyor. Fakat bu bahis ‘Erken yaşta evlilik’ başlığında bile değerlendirilemeyecek kadar tatsız bir bahis. Biz açılan bu ceza davasına bakanlık olarak müdahil olduk.” dedi.
“TÜYLERİMİZİ DİKEN DİKEN EDEN BİR MESELE”
İşin hukuksal tarafında, kanıtların toplanması, hakikatin ortaya çıkması ve mağdurun talep etmesi halinde her türlü toplumsal, ekonomik ve toplumsal hizmet takviyesinin sağlanacağını kaydeden Yanık, “Çocuğun cinsel istismarı, söylerken bile bizi rahatsız eden, tüylerimizi diken diken eden bir sorun. Çocuğun cinsel istismarı hangi sebeple, hangi münasebetle, hangi meşruiyet arayışıyla olursa olsun kabul edilemez, onaylanmaz, yasal gösterilemez.” sözlerini kullandı.
Bakan Yanık, şiddetle, istismarla, ihmalle, çocukların korunması noktasında 20 yıldır aralıksız çaba ettiklerini, çocukların eğitimden sıhhate, toplumsal hizmetlere erişiminden güvenliğine her türlü gereksiniminin karşılanması için uğraş gösterdiklerini bildirdi.
“YÜZLERCE OLAYDA MAĞDURUN HAKLARINI SAVUNMAK İÇİN YANINDAYIZ”
Bu mevzu kamuoyuna yansıdığı vakit davaya müdahil olduklarını açıkladıklarını hatırlatan Yanık, şöyle devam etti:
“Milletimiz şundan müsterih olsun, kendilerinin bilmediği yüzlerce olayda da biz mağdurun hakkını savunmak için yanındayız. Gerek kolluk sürecinde gerek toplumsal hizmet ve güvenliğin, barınma muhtaçlığının temini noktasında, bunun bilhassa altını çizmek istiyorum. Kaldı ki bu hadisede aslında bir davaya müdahil olduğumuzu açıkladık ve bundan sonra da bu süreç hukuksal manada tamamlanıp bitinceye kadar da içinde olacağız. Gerekli araştırmaların, hakikatin ortaya çıkması, mağdurun korunması ve küçüğün korunması noktasında üzerimize düşen bütün sorumlulukları bize tanımlanan türel çerçevede yerine getireceğiz.”
Mağdurun ve çocuğunun Bakanlık kontrolünde bir yere alınarak korunması ya da ruhsal dayanak görüp görmeyeceğine ait soruya ise Yanık, “Olabilir, çok doğal talep ederse mağdur, zira artık 24 yaşında reşit biliyorsunuz. Hasebiyle kendisinin talebi olursa çok alışılmış biz o cins dayanakları sağlarız.” cevabını verdi.
“SİYASİ TARTIŞMASI YAPILACAK BAHİSLER DEĞİL”
Bakan Yanık, bu olayın siyasete yansımaları konusundaki görüşlerinin sorulması üzerine, “Kadına şiddet, çocuk istismarı, çocuğa yönelik ihmal ve istismar olayları siyasetin konusu değildir. Üzerinden siyaset üretilecek, siyaset tartışması yapılacak bahisler değildir.” değerlendirmesinde bulundu.
İstismar olaylarında, şiddet olaylarında toplumsal sınıf, kültürel sınıf, ekonomik sınıf ayrımı yapıp, “Burada şiddet olmaz, burada istismar olmaz” denilemediğini aktaran Yanık, şöyle konuştu:
“Her yerde ve her yerde olabilir o yüzden çok daha dikkate alınması gereken, çok daha itinayla çaba edilmesi gereken ve üzerinden siyasi salvo yapılmaması gereken bir alandan bahsediyoruz. Pek olağan siyasi partiler tartışırlar, birtakım kendi bakış açıları çerçevesinde yaklaşımları olur, bu başka bir şeydir ancak insan kelam konusu olduğunda, beşere ait temel hak ve özgürlüklerin korunması kelam konusu olduğunda, bunu bir siyaset materyali haline dönüştürdüğünüzde problemin temelini konuşamıyorsunuz.”
“15 YAŞIN ALTI TCK’YE NAZARAN SUÇUR”
Yanık, bakanlığın elindeki bilgiye nazaran mağdurun evlendirildiğinde kaç yaşında olduğuna ait soruyu yanıtlarken, türel sürecin devam ettiğini hatırlattı, “İşte 6 yaş var, 7-8 yaş var, 13 yaşında nişanlanıp işte 14 yaşında evlendiği üzere birtakım haberler var. Hangisi olursa olsun en nihayetinde ortada bir çocuğun istismarı olayı var.” dedi.
Medeni Kanun’a nazaran 17 yaşında ebeveyn isteğiyle, 18 yaşını doldurduktan sonra da reşit olduğu için kişinin kendi isteğiyle evlenebileceğini belirten Yanık, “Dolayısıyla 16 yaşın altındaki bir yaşta rastgele bir formda bizim hukukumuzun kabul ettiği bir evlilik kelam konusu olmaz, bu bir. İki 15 yaşın altı esasen Türk Ceza Kanunu’na nazaran çocuğun cinsel istismarıdır. 15 yaş altında rastgele bir rızayi, iradi tavrı da hukuk gözetmez. Türk Ceza Kanunu’muzda 15 yaşında altında herhalükarda mağdurun isteği olduğunu tez etseniz bile orada istek aranmaz.” tabirlerini kullandı.
“KADINA YÖNELİK ŞİDDETE SIFIR TOLERANS”
Bakanlığın erken yaşta evlilikle gayret çalışmalarıyla oranın düştüğünü, 1 bayan cinayetinin bile kendileri için yüksek olduğunu kaydeden Bakan Yanık, “Kadına yönelik şiddete sıfır tolerans. Bizim uğraşımız bir tek bayan, bayan kimliğinden ötürü şiddete uğramayıncaya kadar devam edecek.” diye konuştu.
Yanık, Aile ve Toplumsal Hizmetler, Ulusal Eğitim, İçişleri, Sıhhat, Adalet bakanlıkları ve Diyanet İşleri Başkanlığıyla oluşturdukları “Kadına Yönelik Şiddet İzleme Komitesi” olarak, “Toplumda farkındalık, mağdurların izlenmesi ve takibi, adalete erişimin kolaylaştırılması, eğitim süreçlerinin kolaylaştırılması” çalışmalarında değerli uzaklık aldıklarını söyledi.
Bunun Türkiye’de bayana yönelik şiddet olayı olmadığı, bayan cinayeti olmadığı manasına gelmediğini söz eden Yanık, “Yaptığımız çalışmalar, mesela yalnızca 2021-2022’nin birinci 10 ayı ortasındaki sayıya baktığımızda yüzde 7 oranında bir azalma var. Bu bize şunu söylüyor, diyor ki, ‘Mücadele ettiğinde sonuç alıyorsun o vakit daha çok çalışacaksın.’ Yani gayret gösterdiğinizde sonuç aldığımız bir başlıktan bahsediyoruz. O yüzden daha çok gayret göstereceğiz.” dedi. (AA)