Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı ile üniversiteler ortasında toplumsal hizmet alanlarına yönelik istişare sisteminin güçlendirilmesi kapsamında düzenlenen ‘Akademi Buluşmaları 1: Kadın’ programında konuşan Yanık, bayanın toplumsal alanda pozisyonunu güçlendirmenin ehemmiyetine değindi. Yanık, “Türkiye’de bayanların uygar haklarını garanti altına almaya ve en kritik nokta olan bayana yönelik şiddetle gayrete ait Anayasamız başta olmak üzere gerekli mevzuat düzenlemelerini gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Bildiğiniz üzere en son 27 Mayıs 2022 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan Türk Ceza Kanunu ve Kimi Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile bayana karşı şiddetle daha faal gayret edilmesi ve caydırıcılığın sağlanması için değerli bir adım daha attık. Bu adımla bayana yönelik işlenen taammüden öldürme, taammüden yaralama, tehdit, azap, eziyet hatalarında cezaların artmasını, bayana yönelik şiddette hafifletici ögelerin yine düzenlenmesini sağladık. En son Pınar Gültekin cinayetinin yargı sonucunu istinafa taşıma sebebimiz de bu doğrultuda bir karardı. Kamu vicdanının bir yansımasıydı” dedi.
“Kadın okullaşma oranı erkeklerin yüzde 8 üzerinde”
Yanık, 6284 sayılı kanunu mağdurun korunması ve şiddetin önlenmesi sistemi olarak tanımlayarak “Bu yasal düzenlemeler çerçevesinde Bakanlığımızın kamu kurumları, mahallî idareler, üniversiteler, sivil toplum ve meslek kuruluşları iş birliğiyle hazırladığı 2018-2023 yıllarını kapsayan Bayanın Güçlenmesi Strateji Dokümanı ve Aksiyon Planını uygulamaya devam ediyoruz. Bilindiği üzere, çok boyutlu bir kalkınma göstergesi olarak anne mevt seviyesi, üreme sıhhati hizmetinin kalitesiyle yakından bağlantılıdır. Sıhhat Bakanlığı datalarına nazaran, son 20 yılda 100 bin canlı doğumda anne mevt oranı, 2002’de 64 iken 2019’da 13,1’e gerilemiştir. Bir öteki değerli gösterge olan eğitim oranlarında ise TÜİK Ulusal Eğitim İstatistikleri Bilgi Tabanı bilgilerine nazaran 6 yaş üzeri bayan nüfus içerisinde okuryazarlık oranı 2002 yılında yüzde 79,9 iken 2020 datalarına nazaran bu oran yüzde 95,5’e ulaşmıştır. Yükseköğretimde bayanların net okullaşma oranlarında da çok değerli bir artış sağlanmıştır. 2002-2003 eğitim-öğretim yılında bu oran yüzde 13,5 iken 2020-2021 eğitim öğretim yılında yüzde 48,4’e ulaştı. Bu oran erkeklerin yükseköğrenimde okullaşma oranının yüzde 8 üzerindedir” dedi.
“200 üniversitenin 19’unda bayan rektör var”
“Bilim insanlarının katkısı yadsınamaz”
Bakanlığın memleketler arası alandaki çalışmalarına da değinen Yanık, “Uluslararası alandan beslenen çalışmalarla da bayanların ve kız çocuklarının geleceğini garanti altına almaya yönelik projeler yürütüyoruz; Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve özel kesim iş birliğinde yürütmekte olduğumuz ‘Türkiye’nin Mühendis Kızları Projesi’. Mühendis olmak isteyen lise ve üniversiteye devam eden kız öğrencilerini bu projeyle desteklemiş oluyoruz. İkincisi, dünyada gitgide büyüyen bir sorun olan ‘NEET’, yani ne eğitimde ne istihdamda yer alan genç kızlar için UNDP ve özel bir vakıfla birlikte sürdürdüğümüz ‘Geleceğini Kuran Kadınlar’ projemiz devam ediyor. Şiddete karşı sıfır tolerans anlayışıyla yürüttüğümüz tüm çalışmalarımızda amaçlarımıza ulaşabilmemiz için KASAUM’lar ve gibisi araştırma merkezleri ile kurduğumuz iş birliği bizim açımızdan son derece kıymetlidir. Hakikaten, toplumu tanıyan ve insan haklarına hassas bilim insanlarının çalışmalarımızın başarısına katkısı yadsınamaz düzeydedir” dedi. (DHA)