İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Ekonomik taarruzları, ambargoları, Türkiye’yi kötülemek istemeleri bundandır. LGBT midir nedir, cinsiyetsizliği bu ülkenin üzerine salmak istemeleri büsbütün bundandır. Tuhaf tuhaf işleri başımıza sarmak istemeleri bundandır. Birinci evvel alıştıracaklar, sonra çoluğumuzu çocuğumuzu, gelecek jenerasyonumuzu elimizden alacaklar.” dedi.
Bakan Soylu, Şile Muharip Gaziler Derneğinde gazilerle bir ortaya geldi. Soylu, ziyaretlerinde yaptığı konuşmada Cumhuriyet’in yüzüncü yılında, 29 Ekim 2023’te Türkiye’de bir terörist bile kalmayacağını söz etti.
“Cerablus, Azez üzere bölgelerde terör örgütünü temizlediklerini” lisana getiren Soylu, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Zorluklarımızdan kaynaklanan birtakım süreçlerde eksiklerimiz olabilir”
“Biz bir taraftan o bölgenin tamamında, Kuzey Irak’ta 20, 25, 30 kilometre ileri giderek, daha da ileri gideceğiz. Başkomutanımız, Türk Silahlı Kuvvetleri ve bu ülkenin bütün güvenlik güçleri ahdetmiştir. Bu ülkenin gelecek jenerasyonları bir daha Amerika ve Avrupa tarafından terörle imtihan edilmeyecektir. Hepsini temizleyeceğiz ve gelecek kuşaklarımıza tertemiz bırakacağız.
Elbette ki eksiklerimiz, aksaklıklarımız olabilir. Eksiksiz olan bir tek Cenabıallah’tır. Biz kuluz. Bazen tercihlerimizde, kararlarımızda, zorluklarımızdan kaynaklanan birtakım süreçlerde eksiklerimiz olabilir lakin berbat niyetimiz, ihanetimiz, ülkemize ve milletimize rastgele bir yanlışlığımızın kelam konusu olmadığı aşikar ve apaçıktır.
“Elektrik üretilecek, elin oğluna muhtaç kalmayacağız”
Huzur görüldü, 2020’de 3-4 çocuk, 2021’de 19, 2022’de 26 çocuk tıp fakültesini kazandı. Demek ki şayet biz o çocuklara o imkanları, huzuru sağlamasak, Türkiye bu noktaya gelmemiş olsa, kandıracaklar, ikna edecekler. Diyecekler ki; ‘Batıya yatırım yapıyorlar, doğuya yapmıyorlar. Sizi ayırıyorlar, ötekileştiriyorlar’, çocukları dağa çıkaracaklar. Allah’a hamdolsun artık çocukların dağa çıkabileceği rastgele bir yer bırakmadık. Bırakmamaya da devam ediyoruz. Türkiye bir şey daha yaptı. Hem geçmişin eksikliğini kapattı hem de yüzyıl boyunca Türkiye’nin altyapısını oluşturdu.
Artvin Yusufeli’de bu ülke baraj yapıyor. Bu ülkenin bir evladı olarak oraya gittiğimde, o güç coğrafyada dünyanın en büyük barajını bu ülkenin mühendisleri yaptı. Sizin, bu ülkenin yetiştirdiği evlatlar yaptı. Oradan elektrik üretilecek, elin oğluna muhtaç kalmayacağız. Öbür taraftan doğal gaz üretilecek, elin oğluna muhtaç kalmayacağız.
Fiskeyle yıkılmayan bir Türkiye oluşturmak için gayret sarf eden bir önderimiz var
Bize kızıyorlar ‘İstanbul Havalimanı’nı niçin yaptınız’ diye. Burada hepinize sormak isterim; ‘Atatürk Havalimanı, İstanbul’un ve bu çizginin, coğrafyanın havaalanı gereksinimini karşılayabilir miydi’. Artık İstanbul Havalimanı neredeyse yetişemiyor. Dünyanın en değerli hava istasyonu haline geldi. Türkiye’nin merkez olmasını, güçlü olmasını istemiyorlar. Bu kadar zorluklar içerisinde bir taraftan milletin hizmetkarı olan, öteki taraftan da altyapısını yapıp, bir daha fiskeyle yıkılmayan bir Türkiye oluşturmak için gayret sarf eden bir başkanımız var.”
Bakan Soylu, Ukrayna-Rusya savaşında oluşturulan tahıl koridoruyla ilgili olarak da şunları kaydetti:
“Onlar bizi sevdikleri için değil, zora düştüler. Önümüzdeki kış gıdasız kalacaklar diye korktular ve ürktüler. Onun için Tayyip Erdoğan’ın liderliğinden, dünyayı avucu üzere bildiği bilgisinden istifade etmek, onu devreye sokarak Rusya’yla Ukrayna ortasında bu bahisteki uyuşmazlığı çözebilmek için takviye ve yardım istediler. Aksi takdirde ne bizim inancımıza, kıymetlerimize, geleneğimize ne bizim anlayışımıza tahammül etmiyorlar. Neden? Biz doğruları söylüyoruz. Diyoruz ki; ‘Afganistan’ı işgal ettiniz. Orayı kırdınız, yıktınız, fukaralaştırdınız. Artık de oradan insanların göç etmesini temin ediyorsunuz. Pakistan’a birebirini yaptınız’. Suriye’ye yıllarca bir tane artist getirirler, bir tane fotoğraf verirler, ondan sonra ‘Biz oraya yardım ediyoruz’. Ne yardımı ediyorsunuz? Yardımı bu aziz Türk milleti yapıyor. Kimseyi yalnız bırakmıyor. Oradaki insanlara dayanak oluyor.”
“Tayyip Erdoğan, yüzünüzü dünyanın hiçbir yerinde yere eğdirmedi”
Soylu, “29 Ekim 2023’ten sonra, Cumhuriyet’in ikinci asrında, Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde bu ülkeyi kimse tutamayacak. Bugüne kadar güvendiniz, inandınız sizi mahcup etmedik. Tayyip Erdoğan, yüzünüzü dünyanın hiçbir yerinde yere eğdirmedi, eğdirmeyecek de deneyimiyle, bilgeliğiyle, çalışkanlığıyla.” sözünü kullandı.
“Ülkemizin huzurunu ve sükununu bozacaklar, orada bir terör koridoru, terör devleti oluşturacaklardı”
Sadece bu coğrafyadan sorumlu olmadıklarını kaydeden Soylu, “Biz etrafımızdaki coğrafyadan da sorumluyuz. Bunu bilmenizi istiyoruz. Zira biz daima birlikte büyük bir coğrafyayız. Üzerimize problemleri yıkıp, istedikleri üzere bizle çelik çomak oynamaya çalışacaklar. Buna müsaade etmeyeceğiz. Tezkereye ‘hayır’ diyenlerin lafına bakmış olsaydık, Kılıçdaroğlu’nun lafına bakmış olsaydık, Hatay’ın ötesinden Hatay’a, Gaziantep’in ötesinden Gaziantep’e, Kilis’in ötesinden Kilis’e sabah akşam havan atacaklar, ülkemizin huzurunu ve sükununu bozacaklar, orada bir terör koridoru, terör devleti oluşturacaklardı.” diye konuştu.
“Başörtülü valimiz var, kıyamet mi koptu”
Soylu, “Bu ülkenin temel bedellerini ötekileştirmek için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. İnsanların kıyafetlerine karıştılar. Ne olacak yani? Başörtülü valimiz var, kıyamet mi koptu? Bayan generalimiz var, kıyamet mi koptu? Bu ülkenin ne kadar büyük bir zenginliği varsa hepsini bir ortaya getirebilecek anlayışı oluşturabilecek adımı atabilmek, elbette ki bizim kendi ülkemizin oluşturduğu zenginliğin sonucudur.” açıklamasında bulundu.
“LGBT midir nedir”
“Kafamıza vurdular, ‘Bize tabi olmazsanız sizi yok ederiz’ dediler. Birinci defa 21’inci asrın başından itibaren biz bu makası kapatıyoruz. Çıldırmaları bundandır. Ekonomik taarruzları, ambargoları, Türkiye’yi kötülemek istemeleri bundandır. LGBT midir nedir, cinsiyetsizliği bu ülkenin üzerine salmak istemeleri büsbütün bundandır. Tuhaf tuhaf işleri başımıza sarmak istemeleri bundandır. Birinci evvel alıştıracaklar, sonra çoluğumuzu çocuğumuzu, gelecek jenerasyonumuzu elimizden alacaklar.” (AA)