Soylu, AK Parti Genel Merkezi’nde İnsan Hakları Başkanlığı tarafından düzenlenen, “81 İl Kurum Ziyaretleri Değerlendirme Toplantısına” katıldı.
Birçok kürsüde konuşma imkanına sahip olmalarına rağmen, AK Parti’deki kürsülerin kendisini her zaman heyecanlandırdığını belirten Soylu, toplantının düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.
Konuştukları meselenin Hazreti Adem’den bugüne kadar insanlığın en temel meselesi olduğunun altını çizen Soylu, şöyle devam etti:
Batı’nın küresellik dayatmalarına karşın 21’inci asrın, vekalet savaşlarıyla, kitlesel göçlerle başladığına dikkati çeken Soylu, “Tam da 20’nci yüzyılın son çeyreğinde sınırların ortadan kalkmasını ortaya koyan AB, kendi içerisinde ortak para birimi, kendi içerisinde ortak vatandaşlık kavramından uzaklaşıldığı yepyeni bir döneme girdi. Ürkmeye ve korkmaya başladı. Açılan, sınırlarını kaldıran Batı, dünyada başlayan göç dalgalarına karşı korunmacı, sınırlarını kapatan bir tavra sürüklendi.” diye konuştu.
– “TAYYİP ERDOĞAN, BU ÜLKENİN VE BU MİLLETİN BÜYÜK ONARICISIDIR”
Göç, enerji krizi gibi meselelerin uluslararası meseleler olduğunu ve devam edeceğini aktaran Soylu, Afganistan’ın, Pakistan’ın, Afrika’nın, Libya’nın, Yemen’in, Lübnan’ın önümüzdeki 25 yılda da düzelmeyeceğine dikkat çekti.
Vekalet savaşlarının devam edeceğini ve Batı’nın sorunlarını Doğu’ya yıkmak üzere on yıllardır uyguladığı bütün politikalarını da aynı şekilde uygulamaya devam edeceğini söyleyen Soylu, sınırları aşan suçların da süreceğini kaydetti.
Soylu, “Aslında 20’nci yüzyılın çeyreğinde Batı’nın bize sunduğu dünya güzellemesinin bir sanal güzelleme olduğu ve Batı’nın büyük bir tiyatro oynadığı ortaya çıkmıştır. Şu cümleyi unutmamanızı istirham ederim, Doğu’nun altı zengin Batı’nın üstü zengin. Doğu’nun üstü fakir, Batı’nın altı fakir. Dünya yüzyıllardır aynı süreci yaşamaktadır. Aynı süreci yaşamaya devam etmektedir.” dedi.
Bu süreçte, terörle, gecelik yüzde 8 bin liralık faizlerle terbiye edilmeye çalışılan bir Türkiye tablosu olduğunu ifade eden Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Bugün gelinen noktada kimsenin hayat tarzına bir müdahalede bulunulmadığının, herkesin kendini ifade edebildiğinin altını çizen Soylu, oluşturulmak istenen korku iklimine karşı bugün bambaşka bir Türkiye olduğunu söyledi.
– “BUGÜN HERKES KENDİSİNİ ÇOK RAHAT İFADE EDİYOR”
Bu ülkede “Alevi” demenin yasak olduğu dönemler yaşandığına işaret eden Soylu, şöyle konuştu:
“Bugün herkes kendisini çok rahat bir şekilde ifade ediyor. Sadece ifade etmiyor, eşit vatandaşlık kavramı içinde bunu sağlamaya çalışıyor. Ben İstanbul’da doğdum büyüdüm ve o zaman ‘Ben Kürdüm ama’ cümlesini defalarca duyduk. Sanki Kürtlük sıkıntılı bir kavram. Bu ülkede birçok kereler minibüsten indirilerek kimliklerine bakarak ayrıştırıldığı bir tabloyu defalarca yaşadık. Bugün öyle değil. Bugün Türkiye’nin 81 vilayetinde hiç kimse etnik kökeni, mezhebi dolayısıyla farklılaştırılmayan, eskinin travmalarına rağmen, devletin kesinlikle böyle bakmadığı bir tablo ile karşı karşıyayız. Bu devrimler nasıl oluştu? Bu gördüğünüz kadrolar sayesinde. Bunlar öyle kolay işler değildir.
Bugün Türkiye AK Parti sayesinde, Cumhur İttifakı sayesinde, Türkiye’de, dünyada bütün saldırılara karşı, etrafımızda terör coğrafyası olmasına rağmen, Batı’nın acımasız sınırlamalarına rağmen, dünyaya ümit veren, dünyaya umut olan, etrafındaki coğrafyaya umut olan bir anlayışı ortaya koymuştur.”
– “BİR ANNE, TRT RADYO FREKANSINDAN EVLADINA SESLENDİ”
Yarın Diyarbakır Annelerinin nöbetinin 1000’inci günü olduğunu bildiren Bakan Soylu, dünyanın hiçbir yerinde hiçbir sürecin böyle işlemediğinin altını çizdi.
Bu sürecin tamamen doğal geliştiğini belirten Soylu, bir annenin çocuğunu terör örgütüne katmak isteyenlerin, HDP binasında olduğunu bildiği için oraya olan itirazından ve diğerlerinin bu itiraza katılmasından bu sürecin geliştiğini söyledi.
Onlarca annenin evladına kavuştuğunu hatırlatan Soylu, bir annenin evladına kavuşmasıyla ilgili yeni yapılan bir çalışmaya ilişkin şunları kaydetti:
“Bir ailenin çocuğu terör örgütünde sınırlarımız içerisindedir. Annesinin dilinden mektuplar yazılır, onun hangi bölgede olduğu bilindiği için binlerce mektup helikopterlerle o bölgeye atılır. Annesinin oğlunu özlediği, onu bir vesile ile görmek istediği, bu işin bir sonunun olmadığını ifade eden bir mektup. Aslında içinde annenin göz yaşları vardır. Sonra, ufak bir irtibat kurulur, ardından TRT Radyo üzerinden, orda TRT Radyo dinlendiği istihbaratı üzerine annenin sesi, evladına seslenmesi radyo üzerinden frekans bozularak o bölgeye günlerce yayın yapılır ve çağrılar devam eder. Anne pes etmez, devlet pes etmez ve netice itibarıyla bundan 4 gün önce evlat ve anne evlerinde buluşturulur. Bu aslında Sayın Cumhurbaşkanımızın, iklimini ortaya koyduğu yeni Türkiye’nin en önemli insan manzaralarından bir tanesidir.”
Soylu, 1,5 yıl içerisinde 1585 Cemevi’ni ziyaret ettiklerini aktararak, “Cumhuriyet tarihinde, yine Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu ilk ‘Alevi Açılımı’ diye nitelendirdikleri ama toplumsallaştırdığı, kimsenin ötekileştirilmediği bir anlayışı biraz daha altını tahkim ederek yaptık. Arkadaşlarımız gittiler oturdular, sohbet ettiler. Talepleri toplanarak, şu ana kadar yüzde 75-80’i yapılarak, onlara ulaşılmaya çalışıldı.” dedi.
Roman Açılımı ve diğer yapılan açılımlara da değinen Soylu, “Cumhuriyet tarihinde azınlıklarla bu kadar ilişki kuran bir anlayış ortaya konulmamıştır. Bu da Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti tarzı siyasetin sonucudur.” diye konuştu.
– “GELEN TALEPLER, İSTEKLER, DEĞERLENDİRMELER BAKANLIKLARIMIZA İLETİLDİ”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Leyla Şahin Usta da yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Başkanlık olarak “önce insan” temelinde politikalar ürettiklerinin altını çizen Usta, şunları kaydetti:
“İnsan haklarının gelişmesi, korunması ve daha yaygın hale gelmesi adına attığımız yerinde adımlarımız, politika çalışmalarımız, eğitim programlarımız, süreli yayınlarımız, istişare toplantılarımız, raporlarımız, sosyal medya çalışmalarımız, hukuki süreç takiplerimiz ve 81 il eşzamanlı faaliyetlerimiz ile sağlamlaştırmayı amaçladık, amaçlıyoruz. Buradan hareket ile gerçekleştirdiğimiz tüm çalışmaları biz insan için yaptık. Çünkü biz daha adil bir dünyanın mümkün olduğuna inananlarız.”
81 İl İnsan Hakları Başkanlıkları olarak ilçe kaymakamlıkları, il jandarma komutanlıkları, emniyet müdürlükleri gibi birimleri ziyaret ettiklerini aktaran Uslu, “Gelen talepler, istekler, değerlendirmeler Bakanlıklarımıza iletildi. İnşallah çözüm bulma yolunda kıymetli Bakanlarımız gayet gösterecektirler.” diye konuştu.