Bakan Özer’in açıklamalarından satır başları:
İsterse veli okul aile birliğine yardımda, bağışta bulunabilir fakat mutlaka kayıt yaptırmayla bağış ortasındaki ilgiyi bu periyot prestijiyle kopartmış olduk.
Yaz tatillerinde öğrenciler kimi imkanlara sahip olabiliyor, birtakım imkanlara sahip olamıyor. Biz de istedik ki tüm öğrencilerimizi yazın destekleyelim. Pandemide sosyalleşmeyle ilgili yoksun kalan öğrencilerimizi farklı yaz kurslarıyla bir ortaya getirelim dedik.
Bizim öncelik verdiğimiz iki ders var bir yabancı lisan, iki matematik. İnanılmaz bir istek oldu bu kurslara. Yaz okullarının çok kısa olmasından yakındılar.
Bundan sonra da yaz okullarına devam edeceğiz. Öğrencilerimiz istedikleri vilayetlerde bu yaz okullarına erişebildiler, nereye gittilerse orada yaz okullarına erişebildiler. Biz önümüzdeki yaz bunun kapsamını daha da genişletmeyi düşünüyoruz.
12 Eylül’de tüm öğretmenlerimizin sınıflarında hazır olmasını istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımıza da teşekkür etmek istiyorum, öğretmen başına düşen öğrenci sayısını azaltmak çok kolay iş değil.
YENİ ÖĞRETMEN ATAMASI OLACAK MI?
Hiçbir yıl yok ki öğretmen ataması olmasın, son 20 yılda. Kesinlikle yeni öğretmen muhtaçlığı olacak. Tüm öğrencilerimizin bilişsel olmayan marifetlerinin de gelişmesi için okul öncesi eğitime odaklandık. Bakanlığın değişen siyasetlerine nazaran dağılımı değişen öğretmen atamaları gerçekleşecek.
ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNUNUN DETAYLARI
Öğretmenlerle ilgili bir meslek sistemi oluşturuldu. Öncellikle şunu bir not olarak düşelim. Öğretmenlik Meslek Kanunu bir başlangıç kanunu bunun kesinlikle bir açılımı olacaktır. En kıymetli yenilik, aday öğretmenlikte imtihanın kaldırılması. Yeni kanuna nazaran 10 yıl sistemde öğretmen kalan öğretmenlerimiz uzman öğretmenlik imtihanına başvurabiliyorlar, eğitimin akabinde imtihan ile uzman öğretmen olabiliyorlar. Tıpkı şey baş öğretmenlik sistemi içinde geçerli.
Önceki düzenlemede kota vardı, siz ne kadar başvurursanız başvurun muhakkak sayıdaki kişi uzman öğretmen olarak atanabiliyordu ve öğretmenler rekabet etmek zorunda kalıyorlardı.
Biz öğretmenlerimizin yeterliliklerini ölçmüyoruz.
OKUL ÖNCESİ EĞİTİM
Biz eğitimde okullaşma oranlarını yüzde 90’ın üzerine çıkardık. Geçmişten itibaren gelen okullar ortası muvaffakiyet farkı. Bu neden kaynaklanıyor, geçmişteki kusurlardan kaynaklanıyor. Kat sayı bu yanlışlardan biri, hiçbir yere yerleşemeyen öğrenciler meslek liselerine ve imam hatip liselerine gitti. Biz istedik ki bu okullar ortası farkı azaltmak için ana kaynağa odaklanalım ve bu da okul öncesi eğitimdir.
Okul öncesi eğitim yalnızca bilişsel, akademik marifetlerini geliştirmiyor. Bu eğitimin bir sürü avantajı var. Biz istedik ki eğitimin tüm takımlarında olduğu üzere okul öncesi eğitimde de evrenselleşelim.
Okul öncesi eğitimde okullaşma oranını yüzde 90’ın üzerine çıkardık. Yeni bina yapmak, atıl duran binalarda tamir yaparak anaokulu açmak, bilim sanat merkezlerimizi anaokullarına dönüştürdük. Maksadımız 3 bin yeni anaokulu yapmak.