AK Parti Genel Merkez Bayan Kolları Başkanlığı, Ankara’da, ‘Kadim Doğrular Işığında Yenilikçi Aile Siyasetleri Çalıştayı’ düzenledi. Çalıştaya, Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Derya Yanık ile Ulusal Eğitim Bakanı Mahmut Özer katıldı.
Özer, İsveç’te Kuran-ı Kerim’e yapılan saldırıyı lanetleyerek, “İsveç’in son vakitlerde bardağı taşıran atakları devam ediyor. Öncelikle Cumhurbaşkanımız ile ilgili aşağılık bir aksiyonda bulundular sonra kutsal kitabımıza saldırdılar ve bir de NATO’ya girmek istiyorlar. Çok değişik, manidar yaklaşımlar var. Şiddetle kınıyoruz” dedi.
“KADINLARIN OKULLAŞMA ORANI ERKEKLERİ GEÇTİ”
Ardından eğitimde yapılan yatırımları ve hizmetleri anlatan Bakan Özer, Türkiye’de 2000’li yıllarda bayanların eğitimleriyle ilgili çok önemli sorunların yaşandığını belirterek, “Eğitimin tüm kademelerinde kızların okullaşma oranları yüzde 50’nin altındaydı. Başörtüsü yasaklarının olduğu bir ülke düşünün. Eğitime erişmenin engellendiği bir ülkeden bahsediyoruz. Son 20 yıl Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde eğitimde o denli bir seferberlik oldu ki 2000’li yıllarda orta öğretimdeki kız çocuklarının okullaşma oranı yüzde 39 iken bugün yüzde 96. Ortaokul ve yüksek öğretim alanında mahzurlar kaldırıldıktan sonra birinci defa hem ortaokul hem de yüksek öğretim alanında bayanların okullaşma oranı erkekleri geçti. Bu çok değerli bir kazanımdır” diye konuştu.
“KÖY OKULLARINI AÇIYORUZ”
“AMACIMIZ SAĞLIKLI, İNANÇLI OKUL İKLİMİ”
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Gölbaşı Mogan Uygulama Oteli’nde düzenlenen ‘Akran Zorbalığını Önlemede Bütüncül Okul Yaklaşımı Çalıştayı’na katıldı. Bir eğitim siyasetinin, okula direkt olarak tesir etmezse sonuç vermeyeceğini belirten Özer, “Bakanlık olarak bizim yük verdiğimiz şey okul. Her vakit konuşmalarımızda tekrarlıyoruz. Bir eğitim siyaseti okula sirayet etmezse retorik olmaktan öteye geçemez. Onun için biz her projemizde, 2022’deki yaptığımız tüm projelerde yahut 2023’te yapacağınız tüm projelerde okulu etkileyen direkt okulda hissedilecek siyasetlere yük veriyoruz. Hedefimiz, sağlıklı inançlı bir okul iklimini inşa etmek. Şayet sağlıklı ve inançlı bir okul iklimi inşa edebilirsek o ortamda öğrenme azamî verimlilikte gerçekleşebilir. Onun için daima okulu güçlendirecek, destekleyecek, ayakları üzerinde duracak düzenekleri inşa etmeye çalışıyoruz. Akran zorbalığı, bunun oradaki yaşantının bir modülü yalnızca. Şayet biz bu iklimi güçlendirirsek çok daha sağlıklı eğitim sistemimiz olacak. Bir kıymet davranışa dönüştüğü vakit üreticidir. Okutulduğu vakit değil. Hayat pratiklerini güçlendirecek bir akışkanlık kazandırmak, sağlamak lazım. Bütüncül bir formda ana resmi görecek biçimde bakmamız lazım. Şayet ‘Okulda şiddet var’ diyorsak konutta şiddet var demektir. Toplumda şiddet var demektir. Asıl esirgeyici tedbirdir. Ortaya çıkabilmesini engelleyecek sistemleri sistemin içerisinde enjekte etmeyi bilmektir” biçiminde konuştu.
“EN AZ BİR REHBER ÖĞRETMEN”
Rehber öğretmenleri ile ilgili müjde vereceğini belirten Özer, şöyle konuştu: “Biliyorsunuz her atamada öncelik verdiğimiz alanlar var. Mesela 2022’de okul öncesi eğitime çok yük verdik. İçişleri Bakanlığımızla bir çalışmaya başladık. Bilhassa bağımlılıkla çaba ile ilgili çok önemli bir seferberliğe başladık. Gayemiz 2 ay içerisinde; yani şubatın sonuna kadar 19 milyon öğrencimizin tamamında, öğretmenlerimizin tamamını ve ek 5 milyon veliye ulaşarak 25 milyon vatandaşımıza, bağımlılıkla ilgili farkındalık kazandıracak eğitimi uygulamaya başlamak. Artık bu gereksinimler daima rehber öğretmene muhtaçlığını da beraberinde getiriyor. Onun için 2023 öğretmen atamasında, rehber öğretmenlerimize her okulda en az 1 tane rehber öğretmen olacak formda öncelik vermeyi planlıyoruz.”