Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 2021 yılı sonu prestijiyle eğitim sisteminde kütüphanesi olmayan hiçbir okulun kalmadığını belirterek “Okullardaki kütüphanelerimizde 28 milyon kitap vardı. Okullarımızdaki kitap sayısını artırmak için çok önemli gayret sarf ettik. 28 milyon olan kitap sayısını 11 ay üzere kısa müddette 70 milyona çıkarttık. İnşallah yıl sonu prestijiyle bu sayıyı 100 milyona çıkartacağız.” dedi.
Bakan Özer, Başakşehir Mehmet Emin Saraç Anadolu İmam Hatip Lisesi Mustafa Kutlu Kütüphanesi’nin açılış merasiminde yaptığı konuşmada, ismini okula veren, fütüvvet ahlakına sahip jenerasyonların yetişmesi için son nefesine kadar insan yetiştiren, kültürün tevarüs etmesi için çırpınan Mehmet Emin Saraç’ı rahmetle andı.
Son 20 yılda eğitimde yapılan yatırımlar ve dönüşüme değinen Özer, okul öncesinden yükseköğretime eğitimin tüm kademelerinde ülkenin evlatlarının eğitime erişebilmesi için, okullaşma oranlarının kitleselleşme ve evrenselleşme evresine ulaştığını söyledi.
Tüm eğitim kademelerinde yüzde 50’nin altında olan okullaşma oranlarının yüzde 90’ların üzerine çıktığını aktaran Özer, bu periyot eğitimin önündeki anti demokratik müdahalelerin ortadan kaldırıldığını ve hasarlarının tedavi edildiğini, başörtüsü mahzuru ile imam hatip ve meslek liselerinin yükseköğretime erişimini engelleyen katsayı uygulamasının kaldırıldığını anımsattı.
“YATIRIMLAR KALİTE MERKEZLİ HALDE YAPILDI”
Tüm okullarda okuyan çocuklara isteğe bağlı olarak Kur’an-ı Kerim, Hz. Peygamber’in hayatı ve dini bilgiler üzere eğitimleri edinebilme imkanı sağlandığını, ayrıyeten bu devirde öğretmenlerin başörtülü olarak derse girmeye başladıklarını anlatan Özer, “Dünya kadar travmaların yaşandığı bir 20 yılda bu kadar kapsayıcı bir eğitim yatırımı yapabilmek sahiden çok tarihi bir adım ve en değerlisi işte bu üçüncü boyut. Bu yapılan yatırımlar kitleselleşme, eğitim erişimi, geliştirme, kaliteye karşın yapılmadı, kalite merkezli bir halde yapıldı.” değerlendirmesinde bulundu.
Milli Eğitim Bakanı Özer, Türkiye’de eğitimle ilgili rahatsız edici bahislerde faturanın imam hatiplilere çıkarıldığını söz ederek şöyle konuştu:
“İmam hatiplilerle ilgili empati yapılmaz. Bu beşerler ne çekti, ne üzere mağduriyetlerden bugünlere gelmişlerdir bu hiç ilgilendirmez insanları. Tıpkı başörtüsü nedeniyle eğitime erişemedikleri vakit bugün bayana şiddetle ilgili konuşanların o gün konuşmadıkları üzere. Tıpkı beyin göçünden bahsedenlerin, o gün yurt dışına eğitim için başörtüsünden ötürü gidenleri beyin göçünden saymadığı ve beyin göçüyle ilgili hiçbir hususa değinmediğini hatırladığımız üzere.”
“İNSANLIĞA FARKLI ŞEYLER SÖYLEYEBİLEN GENÇLER YETİŞTİRMEK İSTİYORUZ”
OECD ülkelerinde eğitimde kitleselleşmenin İkinci Dünya Savaşı sonrasında başladığını, Türkiye’de ise bunun 70 yıl geciktiğini belirten Özer, “Çünkü eğitim kültürle alakalı. Cumhurbaşkanı’mızın sıklıkla lisana getirmiş olduğu kültürel iktidar direkt eğitim süreçleriyle iç içe geçen bir süreç. Bu ülkenin vatandaşları yıllarca eğitimden uzaklaştırılarak vesayetçi kültürel iktidarın pekiştirilme sürecini yaşandı. İşte son 20 yıl, Anadolu beşerinin bu kültürel süreçlere eğitim üzerinden dahil edilmesinin kapılarının da açıldığı bir devirdir.” tabirlerini kullandı.
Türkiye’nin rastgele bir ülke olmadığını vurgulayan Özer, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Bu ülke yalnızca ekonomik kalkınmayı, müreffeh bir toplum olmayı hedefleyen bir ülke de değil. Bu ülke dünyaya farklı şeyler söyleyen, söylemiş olan ve inşallah da söyleme potansiyeli olan ve söyleyecek olan bir ülke. Zira bu ülke Ebu’l Hasan Harakani Hazretlerinin, Sadreddin Konevi’nin, Mevlana’nın, Yunus Emre’nin, Hacı Bektaş-ı Veli’nin, Hacı Bayram-ı Veli’nin, İsmail Hakkı Bursevi Hazretlerinin, Buyruk Sultanların, Davud-i Kayserilerin bu toprakları gönül coğrafyası yaptığı topraklar. Onun için Ulusal Eğitim Bakanlığı olarak yalnızca gençlerimizi akademik olarak maharetli, dünyadaki akranlarıyla rekabet eden gençler olarak yetiştirmek istemiyoruz. Tıpkı vakitte kültürel mirasıyla da konuşan, o lisanı günümüze taşıyan ve insanlığa farklı şeyler söyleyebilen gençler yetiştirmek istiyoruz. Ve inşallah bu yolda da emin adımlarla ilerliyoruz.”
“İKİ AY ÜZERE KISA BİR MÜDDETTE 16 BİN 361 KÜTÜPHANE YAPTIK”
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 26 Ekim 2021’de Emine Erdoğan’ın himayelerinde “Kütüphanesiz Okul Kalmasın” kampanyasını başlattıklarını anımsatarak “İki ay üzere kısa bir müddette 16 bin 361 kütüphane yaptık. Yani günde 272 kütüphane yapıldı bu ülkede. 2021 yılının sonu prestijiyle eğitim sistemimizde kütüphanesi olmayan hiçbir okul kalmadı. Okullardaki kütüphanelerimizde 28 milyon kitap vardı. Okullarımızdaki kitap sayısını artırmak için çok önemli gayret sarf ettik. 28 milyon olan kitap sayısını 11 ay üzere kısa müddette 70 milyona çıkarttık. İnşallah yıl sonu prestijiyle bu sayıyı 100 milyona çıkartacağız.” dedi.
Her kitabı pedagojik dert olmadan, içerikleriyle ilgili inceleme yapmadan kütüphanelerde buluşturmadıklarını belirten Özer, okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lisede çocukların yapılarına uygun bir biçimde ilgili kurulların, akademisyenlerin ve pedagogların çalışmaları sonucunda kütüphanelerdeki kitapları belirlediklerini söyledi.
Bakan Özer, bu bahiste Kültür Bakanlığı ile Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığıyla iş birliği yaptıklarını, çocukların okul öncesi ve ilkokuldan itibaren kitaplarla temas edebilmesini artırmak için çaba ettiklerini, tüm köylerde, kasabalarda ve ilçelerde tüm öğrencilerin kitaplarla her an temas edebilme imkanına kavuşacağını belirtti.
Öğrencilerin yaz boyunca okullardaki kütüphaneleri de açık bıraktıklarını lisana getiren Özer, çocukların açık tutulan kütüphanelere ağır ilgi gösterdiğini, bunun çocukların kitaplarla daha güçlü bağ kuracağını gösterdiğini tabir etti.
Açtıkları kütüphanelere İhsan Fazlıoğlu, Murat Bardakçı, İlber Ortaylı üzere “insan hazinelerinin” isimlerini, açılışı yapılan kütüphaneye de Mustafa Kutlu’nun ismini verdiklerini aktaran Özer, “Kıymetli hocama ismini bize bağışladığı için çok teşekkür ediyorum. İnşallah bu okulumuzda kaç Mustafa Kutlular yetişir.” diyerek kelamlarını tamamladı.
“ÇOCUK İLE KİTABIN BULUŞMASI ZORLAŞTI”
Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Mükafatı sahibi muharrir Mustafa Kutlu da konuşmasında, günümüzde çocukların kitap okumadığını, tablet, telefon ve toplumsal medyadan ayrılamadıklarını, çocuk ile kitabın buluşmasının zorlaştığını belirtti.
Çocukla kitabın buluşmasının birinci adımının ailede başladığına dikkati çeken Kutlu, bu hususta Ulusal Eğitim Bakanlığı, Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığından uzmanların bir ortaya gelerek çocukların hangi yaşta ne tıp kitaplar okuması gerektiğine ait çalışma yapması gerektiğini kaydetti.
Konuşmaların akabinde Ulusal Eğitim Bakanı Özer, Mustafa Kutlu’ya ikram takdim etti. Daha sonra Özer, öteki iştirakçilerle kütüphanenin açılış kurdelesini kesti.
Başakşehir İstanbul Teknik Üniversitesi İsmail Dede Efendi Hoş Sanatlar Lisesi öğrencilerinden oluşan orkestranın müzik dinletisi sunduğu programa, AK Parti İstanbul Milletvekili Tülay Kaynarca, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul Vilayet Ulusal Eğitim Müdürü Levent Yazıcı, AK Parti İstanbul Vilayet Lideri Osman Nuri Kabaktepe, Başakşehir Belediye Lideri Yasin Kartoğlu ile davetliler katıldı.
Bakan Özer, açılış merasiminin akabinde öbür yetkililerle kütüphaneyi gezdi, öğrencilerle sohbet etti ve fotoğraf çektirdi.