Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum Atatürk Havalimanı’ndan canlı bağlantıyla katıldığı Kanal D’deki programda soruları yanıtladı.
Pandemi süreciyle birlikte bütün gelişmiş Avrupa ülkelerinin ve dünya ülkelerinin tarihlerinde görülmedik bir enflasyonla karşı karşıya kaldıklarını anlatan Kurum, gıdada, ana ham maddelerde ve enerjide ciddi bir problem söz konusu olduğunu dile getirdi.
Kurum, bunun üzerine bir de Rusya-Ukrayna Savaşı ortaya çıkınca, enerji kriziyle karşı karşıya kalındığının altını çizerek, tedarik zincirindeki bozulmanın aslında tüm dünyayı etkilediğini, tüm bunlara rağmen Türkiye’de ihracat rekorları kırıldığını belirtti.
20 yılda 1 milyon 137 bin konut
Pandemi sürecinde cumhuriyet tarihinin en büyük konut satışlarını yaptıklarını vurgulayan Kurum, “O gün ‘konut fazlası vardı. Efendim bu konutlar ne olacak? Bu konutlarda kimler yaşayacak?’ deniyordu. Ama bugün geldiğimizde o konutların tamamen bittiğini, inşaat sektörünün lokomotif olduğunu düşündüğünüzde bu lokomotifin devam ettiğini, tüm sektörlere destek olduğunu görüyoruz.” diye konuştu.
Bakan Kurum, alt gelir grubu vatandaşların ev sahibi olması için yeni yapılan konutlardaki üretim miktarını yüzde 8’den yüzde 14’e çıkardıklarını,1984’de kurulan TOKİ’nin 2002’ye kadar 65-70 bin konut ürettiğini, AK Parti’nin 2002’de iktidar olmasından bugüne kadar 1 milyon 137 bin rakamına ulaştıklarını, bunun da dünyada örneği olmadığını kaydetti.
“Fahiş kira artışlarına hiçbir zaman müsaade etmedik”
Kiracılarla alakalı kendilerinin de kabul etmediği bir süreçle karşı karşıya olduklarını aktaran Kurum, Borçlar Kanunu’na göre, belirlenecek kiranın emlak rayicinin 20 yıldaki karşılığı olduğunu, kiralanan yerde yıllık kira artışının da kanunda açıklandığını, her yıl açıklanan TÜFE rakamlarının geçilemeyeceğini, TÜFE ortalamasının yüzde 35 olması halinde piyasada kiracılara yapılabilecek maksimum zammın yüzde 35 olduğunu söyledi.
Vatandaşlar ilgili bakanlıklara başvurabilir
Bakan Kurum, fahiş fiyat artışına karşı vatandaşların ne yapacağına ilişkin soruya da “Burada vatandaşlarımız her türlü hukuki süreci başlatmakta özgürler. Tüketici mahkemeleriyle birlikte bu süreci takip edip, kanunlar çerçevesinde bu haklarını aslında talep edebilirler. Yine ilgili bakanlıklarımız var. Ticaret Bakanlığımız, Adalet Bakanlığımız. Yani fahiş fiyat artışlarına ilişkin böyle bir durum söz konusuysa bakanlığımıza ve bakanlıklarımıza bildirsinler. Bu çerçevede gerekli her türlü tedbiri almak durumundayız ve gelen talepler doğrultusunda da her türlü incelemeyi emin olun ki bakanlıklarımız yapıyorlar ve yapmaya da devam edecekler.” yanıtını verdi.
Bu noktada vatandaşın yanında olacaklarını vurgulayan Kurum, şöyle konuştu:
Kurum, Türkiye’de 28 milyon konut bulunduğunu, İstanbul’da da yaklaşık 16 milyona yakın bağımsız bölüm söz konusu olduğunu ifade ederek, 20 yılda 3 milyon konutun dönüşümünü sağladıklarını, 12 milyon vatandaşı sağlam, güvenli konutlara yerleştirdiklerini vurguladı.
Kılıçdaroğlu’nun iddiaları
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik iddialarına da değinen Bakan Kurum, muhalefetin her gün sahte gündemler peşinde olduğunu, FETÖ merkezli bir konu ortaya atıp bu konu etrafında da kümeleşmek suretiyle ithamda bulunduklarını söyledi.
Kurum, hak, hukuk, adalet diyen muhalefetin, haktan, hukuktan, adaletten, milletten, halkçılıktan, Atatürkçülükten tamamen uzak bir siyaset izlediğini belirtti.
Şimdi muhalefetin “yurt dışına kaçacaklar” diye tutturduğunu ifade eden Kurum, 15 Temmuz’da milletin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Atatürk Havalimanında bağrına bastığını, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ise bu havalimanından çıkarak Bakırköy’de belediye başkanının evinde kahve içerek milletin bombalanmasını televizyondan seyrettiğini kaydetti.
Kendilerinin ise milletin yanında olduklarını, ülkenin varlığı için sahada mücadele ettiklerini aktaran Kurum, “Kaçacak olsaydık biz o gün kaçardık. Kaçacak olsaydık biz o gün sahada o mücadeleleri vermezdik. Kaçmanın eğer kitabı yazılacaksa ana muhalefet partisi yazar. Çünkü onlar kaçmanın, milletten uzak durmanın, millete rağmen söylem içerisinde olmanın ne olduğunu o kadar iyi biliyorlar ki.” diye konuştu.