Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) terörle gayret operasyonlarında kimyasal silah kullandığı” tezine ait cürüm duyurusunda bulunduklarını belirterek, “Bunu yapanlar, hesabını yargı önünde verecekler.” dedi.
Akar, “2023’e Gerçek Kent Buluşmaları” kapsamında AKP Edirne Vilayet Başkanlığı tarafından düzenlenen programda gazetecilerle bir ortaya geldi.
“TSK’nın kimyasal silah kullandığı” savına karşılık veren Akar, “iftira” diyerek şunları kaydetti:
“Bazı fitne fesat odakları vakit zaman kimi iftiraları ortaya atıyor. Palavralarla hem insanların başını karıştırmak hem de Mehmetçiğin moralini bozmak için ellerinden gelen çabası gösteriyorlar. Türk Silahlı Kuvvetlerinin envanterinde kimyasal silah yok. Bizim memleketler arası hukuka hürmetimiz, bunun da ötesinde inançlarımız, insani, manevi kıymetlerimiz var. Bizim kültürümüzde azap, eza, cefa yok. Memleketler arası hukuk ötesinde, biz uygulamalar yapıyoruz. Bunlar son derece alçakça iftiralar. Önemli, samimi, dürüstçe yapılan bir faaliyetin lekelenmesine yönelik iftiralar. Terör örgütünün çöküşünün gölgelenmesi, ona yardım, takviye sağlanması için yapılmış bu aksiyonu şiddetle kınıyoruz. Bununla ilgili yapılması gereken ne varsa yapıyoruz.”
“Hukuki sürecin yakın takipçisi olacağız”
Akar, mevzuyla ilgili açıklamaları anımsatarak, “Bununla ilgili gerekli süreçlerin yapılması için hukuk dairemiz, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına hata duyurusunda bulundu. Türel süreç başladı. Bunu yapanlar, hesabını yargı önünde verecekler. Bunun yakın takipçisi olacağız. Bu Türkiye’ye, Türk Silahlı Kuvvetlerine atılan büyük bir iftiradır, bühtandır. Bu türlü bir şey asla ve kat’a kelam konusu değildir. Bu iftiralar teröristler biraz daha vakit, taban kazansın diye ortaya atılmaktadır.” tabirini kullandı.
“Barış elimizi uzatıyoruz”
Yunanistan ile son periyotta yaşanan meselelere da değinen Akar, Türkiye’nin düzgün komşuluk münasebetleri çerçevesinde, barışçıl yol ve yollarla problemleri çözmek için uğraş gösterdiğini, “sabırla, şefkatle barış elini uzattığını, barışın hakim olması için gerekenleri yaptığını” belirtti.
Sorunların tahlilinde diyaloğun değerine vurgu yapan Akar, istişari, ayrıştırma yolları ve itimat artırıcı tedbirler görüşmelerini hatırlatarak, “Diyaloğa gelin diyoruz. Bakanlık olarak itimat artırıcı tedbirler konusunda yaptığımız çalışmalar var. Heyetlerimiz iki sefer Atina’ya gitti, onlar bir sefer Türkiye’ye geldi. Dördüncü toplantının Türkiye’de yapılması lazım. İki yıldan beri bekliyoruz. NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nda Yunanistan Savunma Bakanı’na beklentimizi ilettik, onlardan yanıt bekliyoruz.” kelamlarını sarf etti.
“Barış elinin tutulmasını bekliyoruz”
Ege Denizi’nin bir barış denizi olmasının, zenginliklerinin adil biçimde paylaşılmasının değerli olduğunu lisana getiren Akar, “Uzattığımız barış elinin tutulmasını bekliyoruz. Ama maalesef bilhassa Yunanistan’daki kimi politikler her gün Türkiye aleyhinde telaffuzlarda bulunuyor. Bunun gerçek, çıkar bir yol olmadığını tekraren hatırlatıyoruz. Aklıselim kimi Yunan akademisyenler, politikler, emekli generaller bizim söylediklerimize benzeri, diyalogdan yana olduklarını tabir ediyorlar.” dedi.
Yunanistan’ın, üçüncü tarafların telkini ile hareket etmemesi gerektiğini söyleyen Akar, “Bizim ‘görüşelim’ dememiz bir zafiyet, ‘oldubittiye müsaade etmeyeceğiz’ sözümüz de bir tehdit değil. Bütün bu sorunları çözmek için ‘buyurun gelin sorunları ikili görüşmelerle çözelim, bunu diğerlerine havale etmeyin, diğerlerinden medet ummayın. Türkiye Cumhuriyeti Devleti güçlü, muteber, faal bir müttefiktir. Bunun şuuruna varın’ diyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Akar, Türkiye’nin, Kıbrıs’ta garantörlükten doğan haklarını, sorumluluklarını bugüne kadar yerine getirdiğini, bundan sonra da getirmeye devam edeceğini belirterek, “Kıbrıslı kardeşlerimizin bir oldubitti ile hakkını, hukukunu çiğnetmeyiz, çiğnetmeyeceğiz. Bunun herkes tarafından bilinmesini istiyoruz.” görüşünü paylaştı.