Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Türkiye’nin savunma ve güvenlik alanında yaptığı atılımlar, başka ülkelerle kurduğu çok boyutlu ilgilerle milletlerarası alanda özne haline geldiğini söyledi. Akar, “Etki alanı üç kıta, ilgi alanı ise bütün dünya olmuştur” dedi.
Milli Savunma Üniversitesi Harp Enstitüleri 8’inci periyot müşterek komuta kurmay eğitimi, 4’üncü devir komuta ve kurmay eğitimi, 10’uncu periyot karargâh subaylığı eğitimi mezuniyet merasimi yapıldı.
Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Meclis Lideri Mustafa Şentop, Ulusal Savunma Bakanı Hulusi Akar ile Genelkurmay Lideri Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Kumandanı Orgeneral Musa Avsever, Deniz Kuvvetleri Kumandanı Oramiral Adnan Özbal, Hava Kuvvetleri Kumandanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ve Ulusal Savunma Bakan Yardımcısı Yunus Emre Karaosmanoğlu ile katıldı.
Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, merasim öncesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı askerî merasimle karşıladı.
“TÜRKİYE’NİN TESİR ALANI ÜÇ KITA, İLGİ ALANI BÜTÜN DÜNYADIR”
Törende konuşma yapan Ulusal Savunma Bakanı Hulusi Akar, milletlerarası sistemin ülkeler ortası çatışmalar, terör, salgın hastalıklar, global eşitsizlik, mülteci sorunu, yabancı düşmanlığı, İslam aksiliği, iklim değişikliği ve besin arzı üzere meseleler nedeniyle global düzensizliğe hakikat evrildiğini belirtti. Bakan Hulusi Akar, meselelerle gayret edebilmek için ‘büyük resmin’ görülebilmesi, geleceğin güvenlik perspektifinin, analitik bir yaklaşımla hakikat bir temele oturtulmasının mecburî hale geldiğini tabir etti.
Ülkelerin hudut güvenliğinden siber alanın korunmasına kadar daha fazla savunma yatırımları yaptığını, memleketler arası alanda çok boyutlu ilgiler kurduğunu vurgulayan Bakan Akar “Zat-ı devletlerinin liderliğinde ülkemiz de gerek savunma ve güvenlik alanında yaptığı atılımlarla, gerekse başka ülkelerle kurduğu çok boyutlu ilgilerle memleketler arası alanda özne hâline gelmiş; tesir alanı üç kıta, ilgi alanı ise bütün dünya olmuştur” diye konuştu.
“SİLAHLI KUVVETLERİMİZ DÜNYA BARIŞINA KATKIDA BULUNUYOR”
Jeopolitik gelişmeler karşısında proaktif davranan Türkiye’nin bölgesinde ve çeşitli coğrafyalarda istikrar sağlayan, inanç veren bir ülke olmayı başardığını belirten Bakan Akar, şunları söyledi:
* “Ülkemizin böylesine değerli bir misyon üstlendiği bu süreçte vazife ve sorumlulukları artan Ulusal Savunma Bakanlığımız da bölgesel ve global güvenlik için yeni yaklaşım ve stratejilerle Cumhuriyet tarihinin en ağır ve en tesirli faaliyetlerini buyruk ve komutanızda icra etmektedir.
* Bu kapsamda kahraman ordumuz, ‘Hudut, namustur’ anlayışıyla, hudutlarımızın güvenliğini sağlamakta, terörü kaynağında yok etmek üzere yurt içinde ve hudut ötesinde artan bir şiddette ve taarruzi bir anlayışıyla başta FETÖ, PKK/YPG ve DEAŞ olmak üzere tüm terör örgütlerine karşı çaba etmekte, Kıbrıs dahil denizlerimizdeki hak, alaka ve menfaatlerimiz ile semalarımızı azim ve kararlılıkla korumaktadır.
* Asil milletimizin mazlum ve mağdura uzattığı şefkat eli olan ve yüksek ahlaki kıymetlerimizi temsil eden Silahlı Kuvvetlerimiz tıpkı vakitte yedi iklim üç kıtaya barış, huzur ve adaleti götüren atalarımızdan aldığı ilhamla bölge ve dünya barışına katkıda bulunmak için kendisine verilen misyonları de azim ve çabayla yerine getirmektedir.”
Türkiye’nin Suriye, Libya, Karabağ ve Rusya-Ukrayna savaşında sarf ettiği çabaların bu durumun son örnekleri olarak nitelendiren Bakan Akar, “Silahlı Kuvvetlerimizin tüm bu faaliyet alanlarında üstlendiği vazifeleri muvaffakiyetle yerine getirebilmesi için işçi temininden eğitim ve tahsiline, yeni askerlik sisteminden teşkilat ve lojistik yapısına kadar, ıslahat niteliğinde birçok yenilik ve uygulama hayata geçirilmiş, böylelikle Türk Silahlı Kuvvetleri nitelik ve nicelik olarak daima bir gelişim kaydetmiştir” dedi.
“YERLİ VE ULUSAL SAVUNMA ENDÜSTRİMİZ YÜZDE 80’LER DÜZEYİNE ULAŞTI”
Orduların gücünün çalışanının kahramanlık ve fedakarlığının yanı sıra, sahip olduğu yüksek teknoloji eseri harp silah, araç, gereçleriyle de gerçek orantılı olduğunu söz eden Bakan Akar, şöyle konuştu:
* “Türk ordularının savaş ortamındaki yeteneğine tekraren şahitlik eden tarih, Mehmetçiğin en büyük hasletinin kahramanlık ve fedakarlık olduğunun ve kıymetleri uğruna canını feda etmeyi göze alıp neleri başarabildiğinin sayısız örnekleriyle doludur.
* Ulu tarihimizden ilham alan bizler de zat-ı devletlerinin ve asil milletimizin sağladığı imkânlarla çalışanımızın en ileri seviyede eğitim-öğrenimi ve yüksek teknoloji eseri silah sistemleriyle teçhizi için çaba göstermekteyiz.
* Bu doğrultuda ulusal, manevi ve mesleksel kıymetlerinin bilgisi ve şuurunda, müşahede, muhakeme ve icra yeteneği gelişmiş, taktik ve teknik kuralları uygulama maharetine sahip, yüksek teknoloji eseri harp silah, araç ve gereçlerini aktif formda yönetebilen ve kullanabilen çok taraflı ve nitelikli kurmay subay ve karargah subayı yetiştirmek temel emelimizdir.
* Liderliğiniz, dayanak ve teşviklerinizle yüzde 80’ler düzeyine ulaşan yerli ve ulusal savunma endüstrimizin sağladığı imkan ve kabiliyetlerle donatılan kahraman ordumuzun aktif, caydırıcı, saygın nitelikleri her geçen gün daha da artmaktadır.”
“KOMUTAN GÖZ ÖNÜNDE OLAN, KURMAYLARI İSE GÖLGEDE DURANDIR”
Diplomalarını alan işçiye de seslenen Bakan Akar, “Bundan sonraki meslek hayatınız boyunca unutmamanız gereken değerli bir konu da şudur: Ordu, kıta ve kumandan demektir. Kıta ve kumandanı bir bütün olarak hareket ederse faal bir güç haline dönüşür. Kıtayı, kumandanı ile bütünleştirmede ve birleştirmede karargahın ve kurmay subayın sorumluluğu büyüktür. Kumandan ve kıtayı tanımada insan ruhunu analiz kıymetlidir ve önceliklidir. İnsan ruhuna inmenin yolu ise onu sevmek, korumak ve örnek olmaktır. Kumandan devamlı uygulayan, kurmay ve karargah subayı devamlı araştırandır, bulguları kuşku ile karşılayandır” tabirlerini kullandı.
“TEVAZUYU ELDEN BIRAKMAYIN”
Şüphenin aklın yarısı olduğunu belirten Bakan Akar, kelamlarına şöyle devam etti:
* “Komutan göz önünde olan kurmayları ise gölgede durandır. Tevazuyu elden bırakmayın. Tevazu, olgunluğun yarısıdır. Asil milletimiz, ordusunu emsalsiz bir sevgi ile bağrına basandır. Bu sevgi halesini, bu itimat kalesini, bizlere emanet edilen bu kutsal mirası sizler devralacak, onu koruma edecek ve sizden sonrakilere devredeceksiniz.
* Münasebetiyle ‘En büyük takdir, güvenilmek; en büyük muvaffakiyet, bu itimada layık olmaktır’ düsturunu hayatınızın her basamağında hâkim kılmanın çabası içerisinde olunuz. Türk Silahlı Kuvvetlerinin binlerce yıllık ulu tarihimizden süzülüp gelen ulusal, manevi ve mesleksel kıymetleriyle, asil milletimizin sevgisi, itimadı ve duasından aldığı ilhamla, aklın ve bilimin ışığında, Anayasa çerçevesinde, yasalar doğrultusunda, zat-ı devletlerinin Cumhurbaşkanımızın direktifleri ile sıralı amir ve kumandanların buyruk ve komutasında, milletinin buyruğunda, vazifesinin başında olduğunu unutmayın.”
Bakan Akar, 14 dost ve kardeş ülkeden gelerek mezun olan 76 konuk askeri işçiye de vazifelerinde muvaffakiyet dileklerini iletti. (DHA)