MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli, Yunanistan hükümetine seslenerek, “Bu ülke idaresi ayağımızın altında dolaşmaktan, damarımıza basmaktan vazgeçmelidir. Üzerinde haksız ve hukuksuz halde oturduğu adalar helali hakkımızdır. Ege’nin bir yakasından öteki yakasına ulaşmak bizim için çocuk oyuncağıdır” dedi.
MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli, bugün Bursa’da düzenlenen ‘2023’e Gerçek: Aday Belirli, Karar Net’ temalı açık hava toplantısında konuştu.
“KISKANANLARIN FELEĞİ ŞAŞTI”
Bahçeli, konuşmasında şunları söyledi:
* “Geçen hafta sonu Sivas muazzam bir açık hava toplantısına sahne oldu. On binlerce vatan evladı sel olup taştı, sağanak olup yağdı, bundan mülhem birilerinin de uykuları kaçtı. Kıskananların feleği şaştı, gözleri fal taşı üzere açıldı. 2023 yılında yapılacak Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimlerinin birinci açık hava toplantısını Sivas’ta yaptık, siyasi kampanya periyodunun meşalesini Sivas’tan yaktık.
* Huzurlarınızda Sivaslı kardeşlerimize, Amasyalı kardeşlerimize, Tokatlı kardeşlerimize, Çorumlu kardeşlerimize, Yozgatlı kardeşlerimize müteşekkir olduğumu söz ediyorum. Geride kalan günlerde Sivas açık hava toplantımızı aklı eren de, ermeyen de, bilen de bilmeyen de, âlâ niyetli olan da olmayan da devamlı konuştu, tartıştı.
“GÖRDÜKLERİ GÖRECEKLERİNİN YANINDA DEVEDE KULAK KALACAK”
* Bu ne ki, daha bir şey görmediler. Allah’ın müsaadesiyle, milletimizin takdiriyle gördükleri, göreceklerinin yanında devede kulak kalacak. Turpun büyüğünün heybede olduğuna 2023 yılında mecburen şahit olacaklar. Birinci açık hava toplantımızdan sonra zillete düşen odakları endişe dağları sardı.
* Türkiye’ye diş bileyen mihraklar kabusla tanıştı. Sokak röportajlarıyla Cumhur İttifakını kötüleyip zillete methiye düzenler, toplumsal medya kanalıyla algı düzenekleri kuranlar küçük lisanlarını yuttular. Türkiye’nin kendilerinden ibaret olmadığını çok açık idrak etmek zorunda kaldılar. Yalnızca kimyaları değil, matematikleri de bozuldu, bütün hesapları aykırı yüz oldu.
* Milliyetçi Hareket Partisi’ni küçümseme ve küçük görme yanlışına düşen soytarılara diyorum ki, yüreğiniz varsa Sivas’tan sonra gelin de Bursa’ya bir bakın. Bakın da vatan sevdası nedir, bayrak sevdası nedir görün. Üç hilalin bariyerleri nasıl yıkıp geçtiğine şahit olun. Ey parayı verenin düdüğünü çalan kiralık anket şirketleri, biz sizin ederinizi de, ciğerinizi de, cibilliyetinizi de, ciddiyetsizliğinizi de çok güzel biliriz.
“PARLAK BİR İSTİKBAL HEPİMİZE KUCAK AÇMIŞTIR”
* Bizim anketlerimiz maaşa bağlanmış paragöz kamuoyu araştırma şirketleri değil, Bursa’dır, Balıkesir’dir, Çanakkale’dir, Bilecik’tir, Yalova’dır, A’dan Z’ye büyük Türk milletidir. Türkiye düşmanlarına piyonluk yapan bir avuç devşirme istedi diye ülkülerimizin kubbesi asla devrilemez. Daima dedim, yine diyorum. İman varsa imkan vardır. İrade varsa ihanet tutunamayacaktır.
* Millet varsa ümit vardır, ülke vardır, parlak bir istikbal hepimize kucağını açmıştır. Zafer sabredenlerin ve inananların sadık yâridir.”
“CUMHURBAŞKANI ADAYIMIZ ERDOĞAN’DIR”
Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti:
* “Bizim Cumhurbaşkanı adayımız belirli, kararımız nettir. Kelamımız kelamdır; bedelli adayımızın da, kararımızın da sonuna kadar gerisindeyiz. Bulanık sularda balık avlama merakında değiliz. Uçurum kenarlarında oyalanma arayışında değiliz. Meçhul ve müphem bir istikametin kulvarına sürüklenme niyetinde değiliz. Hele hele Türkiye’nin zillete düşmesine kesinlikle tahammül edecek değiliz. Bu nedenle adayımız belirli, kararımız nettir. Gerçekten Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır.
* İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün gayesindeyiz. Zalimlere karşı birebir siperdeyiz. Zillete karşı tıpkı mevzideyiz. Hainlere karşı tıpkı cephedeyiz. Türkiye düşmanlarına karşı tıpkı çizgideyiz. Biriz, diriyiz, daima birlikte Türkiye’yiz, Türk milletiyiz. Doğudan batıya, kuzeyden güneye büyük bir aileyiz. Meyvesiz ağaç, susuz dere, amaçsız ülke, kıymetsiz insan, vatansız millet, milletsiz devlet neyse Türkiye’nin karşısına geçmiş zillet ittifakı aynısıdır.
* Zillette hayır yoktur. Zillette umut yoktur. Zillette ufuk yoktur. Zillet partileriyle ulaşılacak bir gelecek yoktur. Alın birini vurun başkasına, karanlık zihniyet açısından birbirlerinden hiç farkları yoktur. Fakat son günlerdeki sancılı gelişmelerden sonda zillet ittifakı paramparçadır.
“BU İTTİFAKIN ÇATISINI ALEV ALMIŞTIR”
* Bu ittifakın çatısını alev almıştır. Altılı masa çatlamış, patlamış, batağa saplanmıştır. Paçası tutuşan, kaygıya kapılan Kılıçdaroğlu, “inadına bir arada olacağız” demek zorunda kalmıştır. Kılıçdaroğlu bilmelidir ki, beraberlik inatla değil inançla olur, ihtiramla olur. Gerçekten zillet ittifakında inanç yoktur, unsur yoktur, irfan yoktur, irade katiyetle yoktur. Bu ittifak Türkiye’yi “Ahtapot Yönetimine” mahkum etmek için fırsat kolluyor. Ahtapotun altı kolu, iki ayağı olduğu son yapılan araştırmalarla belirli olmuştur.
* Zillet ittifakı ahtapot üzere Türkiye’ye sarıp kemirmenin gayretindedir. Ahtapotun altı kolu bilinmektedir, öbür iki ayağı ise HDP ile emperyalizmin ana ögelerinden ibarettir. Bizim ahtapot siyasetine feda edilecek bir ülkemiz olamayacaktır.
“İTTİFAK İÇİ SÜRTÜŞMELER İLERİ BİR EVREYE TAŞINMIŞTIR”
* Bizim peşkeş çekilecek ulusal servetimiz, rehin edilecek ulusal varlığımız, yüz çevrilecek tek bir insanımız kelam konusu değildir. Zillet ittifakının içinden malumu ilan eden, en azından dürüst açıklamalarda bulunan siyasetçiler de vardır, son günlerde bunların argümanları altılı masayı zelzele üzere sallamış, neredeyse devirme noktasına getirmiştir.
* HDP’nin takviyesiyle büyükşehir belediyelerini kazanan partiler, artık HDP’ye bakanlık vaatlerinin ifşa edilmesiyle tartışmaların içine gömülmüşlerdir. İttifak içi sürtüşmeler ileri bir etaba taşınmıştır. HDP’ye bakanlık vermek demek teröristlerin tıpkı belediyeler üzere bakanlıklara yerleşmesi demektir. HDP’ye bakanlık kelamları PKK’nın devlete tutunması, ihanetin ve melanetin konuşlanması demektir. Böylesi bir zillet Türkiye’ye reva görülemez, bu hıyanete Türk milleti asla müsaade etmez, edemez, etmeyecektir.
* Yansıların yükselmesi üzerine CHP’nin zoraki geri adımı bütünüyle taktikseldir, günü kurtarmaya dönük kurnazca bir harekettir. Çünkü bariz stratejileri HDP’yle iştiraktir. CHP ve öbür zillet partileri bebek katiliyle, terörist Demirtaş’la, Sorosçu Kavala’yla işbirliği halindedir. Saklı ajandaları, zımnî gündemleri HDP’yle koalisyon kurmak, PKK’ya bakanlık vermektir. İP’te bulunup fikri mazilerine bağlı kaldıklarını sav edenler HDP’yi nasıl hazmedeceklerdir? Tiyatrodan ibaret karşılıklı atışmalar yaşansa da, bu zillete nasıl tamam diyeceklerdir?
“GERİLİM TAVAN YAPMIŞTIR”
* CHP’li belediyelerden ihale ve makam koparma peşinde koşanlar düzgün olamazlar, ulusal olamazlar, ahlaklı hiç olamazlar. Kapalı kapaklı bağların deşifre olmasıyla alayı telaşlanmıştır. Zillet ittifakının asıl sorunu Cumhurbaşkanı adayının hüviyetinde düğümlenmektedir. Bu kapsamda hudut ve siyaset harbi yaşanmaktadır. Tansiyon tavan yapmıştır. Hepsinin sorunu çıkarlarının tahkimi ve desteğidir. Türkiye’yi düşündükleri yoktur. Hiçbir projeleri yoktur. En küçük hazırlıkları yoktur.
* Tek söyledikleri geçmişin tekrar tesis gayesi, yani miadını doldurmuş olan Parlamenter Sistemi yine inşa çabasıdır. 6+1 formatlı masanın altında ve üstünde yer alan her parti liderinin aday profili diğerdir. Pazarlıklar kızışmış, rekabet hızlanmış, karşılıklı kuyular kazılmıştır. Kılıçdaroğlu, altılı masada çatlak olmadığını, parti liderlerinin uzlaşması halinde Cumhurbaşkanlığı adaylığına hazır olduğunu açıklarken bir yalvarmadığı kalmıştır.
* Bunlar hala aday kim olacak onu tartışıyorlar. HDP’nin ağzına bir parmak bal çalarak masanın altında tutmaya çalışıyorlar. Bursa’dan söylüyorum, zillet ittifakı kaostur, krizdir, kifayetsizliktir, Türkiye’yi onlarca yıl geriye götürme projesidir. Zillet ittifakı çıkarcıların paydaşlığı; mal paylaşımının, ganimet bölüşümünün müşahidi, makam ve koltuk hırsıyla yoldan çıkanların ana mihveridir. Boşuna milletimizi meşgul etmesinler. Boş boş konuşup da gündemi kirletmesinler.
* Zillet ittifakının Cumhurbaşkanı adayını 6+1 formatlı masa değil, dış güçler belirleyecektir. Biden’dan onay almadan adayımız budur diyemezler. Türkiye düşmanlarının elini eteğini öpmeden aday çıkaramazlar. Kılıçdaroğlu’nun ‘FETÖ’cüleri vazifeye iade edeceğim’ demesi bilhassa ABD’ye verilmiş teminattır, ne isterseniz yaparım, kanlı ve hain senaryolarınıza hizmet ederim, iletisidir. Halbuki bizim adayımız muhakkak, kararımız nettir. Sağlam irade, milletin adamı Sayın Recep Tayyip Erdoğan bir sefer daha Cumhurbaşkanı seçilmelidir.
SİSTEM TENKİDİNE KARŞILIK VERDİ
* Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine ucube diyorlar. Tek adam rejimi kelamlarıyla kara çalıyorlar. Esasen kendilerini anlatıyorlar, aynadaki yansımalarını aktarıyorlar. Gerçekten siyasi tarihimizde yaşanmış gerçekler zillet ittifakının yüzünü kızartacak ölçüde oburdur.
* Utanmayan yüzden, yağmur almayan güzden, kalp inciten kelamdan, fırıl fırıl dönen gözden, tütmeyen bacadan, iki yüzlü dosttan, merhametsiz beşerden, vermeden alan elden, dua bilmeyen lisandan, şükür bilmeyen kalpten, gerçekleri çarpıdan siyasetçiden Rabbim cümlemizi korusun diyorum.
* Bakınız, çok partili seçimlerin yapıldığı 21 Temmuz 1946’dan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin idare hayatımıza resmen girdiği 9 Temmuz 2018’e kadar geçen 72 yıllık vakit diliminde tam 51 hükümet vazife yapmıştır.
* Bu 72 yıl boyunca, 17 koalisyon hükümeti, 6 azınlık hükümeti, 3 darbe hükümeti, 2 de süreksiz hükümet kurulmuştur. Azınlık ve koalisyon hükümetlerinin ortalama vazife mühleti 1 yıl 10 gün olmuştur. Kısa ömürlü hükümetler, Cumhurbaşkanı seçiminde yaşanan tansiyonlar, koalisyon partileri ortasındaki kutuplaşmalar, hükümet kurma kademesindeki uyuşmazlıklar milletimizi daima hayal kırıklığına uğratmıştır. Kayıp yıllar geleceğimizden çalmıştır. 15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsü Parlamenter Sistemin iflasını belgelemiş, Türk milleti ve Türk devleti yeni bir idare ıslahatına ivedilikle gereksinim duymuştur.
“SURİYELİLERİN GERİ DÖNÜŞLERİ MUHAKKAK SAĞLANMALI”
Konuşmasında dış siyasete da değinen Bahçeli, şöyle devam etti:
* “Son günlerde tahıl koridoruyla ilgili gerek Putin’in yerinde uyarısı gerekse de Sayın Erdoğan’ın haklı tabirleri mazlumlara kimlerin kol kanat gerdiğini, kimlerin de yalnızca kendi kursağını düşündüğünü ortaya koymuştur. Birtakım Avrupa ülkelerinin tahıl yüklü gemilerin rotasını kendilerine çevirmeleri aç gözlülüktür, bu gemilerin takip edilip maksat ülkelere ulaşmaları dünyanın bir numaralı gündemi olmalıdır.
* Türkiye açlıktan bir deri bir kemik kalmış gariplerin yanındadır. Türk milleti ‘komşusu açken tok yatan bizden değildir’ buyruğunun izindedir. Dileğimiz Rusya ile Ukrayna ortasındaki savaşın bir an önce sona ermesidir. İnsanlığın barışa ve huzura gereksinimi vardır. Ayrıyeten yerinden ve yurdundan edilmiş göçmenlerin çığlığı duyulmalıdır. Ülkemizde konuk bulunan Suriyeli sığınmacıların da inançlı, istekli ve onurlu geri dönüşleri katiyen sağlanmalı, Türkiye bu yükten artık kurtulmalıdır.
YUNANİSTAN HÜKÜMETİNE SESLENDİ
* Bir çift kelamım de Yunanistan hükümetinedir: Bu ülke idaresi ayağımızın altında dolaşmaktan, damarımıza basmaktan vazgeçmelidir. Taciz ve tahriklerine derhâl son vermelidir. Dünyadan Türkiye’yi derhal kınamasını isteyen Yunanistan hükümetinin, aksi halde Avrupa’nın “Ukrayna’nın akabinde yeni bir savaş” riskiyle karşı karşıya kalacağını öne sürmesi ateşle oynamaktır.
* Üzerinde haksız ve hukuksuz biçimde oturduğu adalar helali hakkımızdır, ayranımızı kabartmasınlar, sabrımızı zorlamasınlar, denize dökülmeyi tekrar canları çekiyorsa yalnızca bize söylesinler. Ege’nin bir yakasından öteki yakasına ulaşmak bizim için çocuk oyuncağıdır. Merhum Ziya Paşa’nın dediği üzere: “Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir; tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.”