Son olarak His Asena’nın tıpkı isimli yapıtından uyarlanan ve dijital bir platformda yayınlanan ‘Aslında Özgürsün’ dizisinde rol alan Bade İşçil, His Asena hakkında, “Benim bilmediğim bir devirde bir akım yaratmış çok kıymetli biri. Bu proje bana teklif edildiği vakit onu daha çok araştırdım” dedi.
“EVET, HAYATTA BU TÜRLÜ ŞEYLER DE OLUYOR”
Dizide evliliğinde mutsuzluklar yaşayan bir bayanı canlandıran oyuncu, “Rol gelince ‘Evet, hayatta bu türlü şeyler de oluyor’ dedim. Oyunculukta canlandıracağım karakteri çözümlerken, onunla ilgili hisleri anlamaya, empati kurmaya çalışan biriyim. Dizi, bayanların aslında gücüne inanması gerektiğini ve özgür olduğunu savunuyor fikren. ‘Mutsuzsan mutsuzluğunu tabir et, bağlantı kur ve olması gereken neyse onu da yapabilirsin’ fikrini desteklemeye çalışıyoruz. Bir talihimiz var ve hakikat yaşamak, keyfini çıkarmak da gerekiyor. Olabildiğince yanlışsız olanı, kendini güzel hissettirecek olan ne ise onu yaşamayı seçmek daha hakikat geliyor bana” formunda konuştu.
“BENİM İÇİN BAYANIN DÜŞMENININ TEKRAR BAYAN OLDUĞU ZAMANDI”
İlk kamera önü tecrübesi olan program sunuculuğunun akabinde oyunculuk teklifleri aldığını söyleyen 38 yaşındaki hoş, kendisini oyunculuğa direktör Andaç Haznedaroğlu’nun inandırdığını belirtti.
‘Gülpare’ dizisinde birinci çekim günümdü. Oyunculuğu hiç bilmiyordum. Andaç Haznedaroğlu ile çok kısa mühlet birlikte çalıştık lakin beni bu işe inandırıp, gücünü bende hissettiğini söyledi. Bilhassa bayanın düşmanının, yeniden bayan olduğu vakitti benim için o vakitler. Beni bir bayan teşvik edince çok keyifli olmuştum. Bayanın takviye veriyor olması çok daha kıymetli gelmişti.
‘EZEL’ AÇIKLAMASI
2009-2011 yılalrı ortasında yayınlanan ‘Ezel’ dizisiyle mesleğinde yükselişe geçen Bade İşçil, “Ezel, benim oyunculuğu manaya alanım oldu. Tuncel Kurtiz üzere bir ustayla karşılıklı oynamaktan ötürü çok şanslıyım. Çok kıymetli bir kişiydi” sözlerini kullandı.
“SARIŞINLAR TÜRK TOPLUMUNDA DA VAR”
Sarışın oyuncuların birebir rollerde oynamasıyla ilgili gelen soru üzerine İşçil, “Belli bir kulvara koyuyorlar ve daima o kulvarda aranan oluyor. Bu biraz değişti artık galiba. Pek sıradanı oynayabiliyoruz. Sarışınlar Türk toplumunda da var. Artık Avrupai bir özellik üzere de değil” karşılığını verdi.
“HADDİM DEĞİLMİŞ ÜZERE DÜŞÜNÜYORUM”
Tiyatroda yer alıp almayacağı ile ilgili de konuşan oyuncu, “Bir tarafım ister lakin saygısızlık olarak düşünüyorum. Saygısızlık olsun istemem. Dizi biraz daha tanınan kültürle ilgili, sonradan yapılabilir. Tiyatro yapmak, eğitimini almış olan insanlara saygısızlık olur üzere. Yapanlar da var, hürmet duyuyorum. Ben haddim değilmiş üzere düşünüyorum. Moda ve dokumacılık tasarımı okurken hevesimi kıran bir şey olmuştu. Çok varlıklı insanların yahut eşleri çok varlıklı olan insanların, ben o kadar emek harcarken keyfi olarak modaevi açması, arkadaşlarla bir ortada bir atölye açmayı hesaplarken ve bütçeleri düşünürken, benim duyulmak için savaş vermem gerekirken, onların kolay kolay ulaşıyor olması hevesimi kırmıştı. Tahminen ben de ekranda bir iş yaparak, temel işimi yapmayıp oyunculuğu seçmiş biri olarak bile, birinin hakkını yemişimdir” açıklamasını yaptı.
“BAZEN İNSANI İRİTE EDİYOR”
İşçil, oyunculukta sonları olup olmadığı sorusunu ise “Eğer senaryoyu çok destekleyen bir şeyse o vakit onun üzerine konuşup, yapabildiğim kadarını yapmaya çalışırım. Müstehcen dışında. Fakat rol için gerekeni yapıyorum. Hissediyorsam ve hakikaten role inanıp, o karakterin de olması gerektiği şeyi yansıtacak olan o ise, doğal ki yapıyorum. Kimi işlerde görüyoruz; o sinemanın içinde o denli bir sahneye gereksinim yok lakin olsun diye yapılmış kimi sahneler olabiliyor. Bazen irite de ediyor insanı. Hoş bir iş için izliyoruz. ‘İçine niçin bu türlü bir şey konmuş’ diye baktığım çok iş var. Şu orta bilhassa. Türk üretimler için demiyorum. ‘Bir şeye hizmet etmiyorsa, reyting uğruna kendimi harcatmam’ diyelim” formunda cevapladı.
“AZUR ÖNCESİNİ HİÇ HATIRLAMIYORUM”
Anne olduktan sonra hayata bakışının değiştiğini hissettiğini belirten ünlü oyuncu, “Azur öncesini hiç hatırlamıyorum üzere bir şey. Daima o varmış, onunla bir bütünüm üzere hissediyorum. Çocuk benden bağımsızlaştı lakin ben kopamıyorum” dedi.
