DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, “Sansür yasasının tek maksadı basın ve söz özgürlüğünü yok etmektir. Anayasamıza terslik teşkil eden bu sansür yasasını katiyen reddediyoruz.” dedi.
Babacan, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Afganistan’da meydana gelen sarsıntıda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa diledi.
“DEVA PARTİSİ SEÇİMİN YILDIZI OLACAK”
Marmaris’teki orman yangınına değinen Babacan, hükümeti bir an evvel orman yangınlarına karşı gerekli tüm önlemleri almaya çağırdı.
“İster erken, ister vaktinde yapılsın seçim periyoduna girdik” diyen Babacan, “İnşallah seçimin yıldızı DEVA Partisi olacak. Seçim başarımız, görmezden gelinenlerin, yok sayılanların zaferi olarak tarihe geçecek. Biz başarmaya mecburuz. Tam demokrasi seyahatimizi, tamamına erdirmeye mecburuz. Kamu gücüne sığınıp vatandaşa, halka parmak sallayanları, bu ülke bir daha görmesin diye mecburuz.” sözlerini sarf etti.
Babacan, geçen hafta “saygısız bir memurun”, partisinin Hukuk ve Adalet Siyasetleri Lideri Mustafa Yeneroğlu’na ve vatandaşlara hukuksuz bir biçimde saldırdığını söyleyerek, devlet ismine vazife yapan kişinin, hakkını savunanlara hakaret savurduğunu aktardı.
Yeneroğlu’nun ve vatandaşların tehdit edildiğini kaydeden Babacan, “Bu ortada Cumhurbaşkanı’ndan rastgele bir ses duydunuz mu? Yok. Zira vatandaşlarımıza hadsizce sallanan parmakta onun gölgesi var. Meclis Lideri’nden itiraz duydunuz mu? TBMM’nin bir üyesine haksızca, hukuksuzca, hadsizce kalkan parmağa iki çift laf etti mi? Edepsizliğe itiraz etti mi? Yok. Sayın Şentop, Mecliste yalnızca bir partinin Meclis başkanlığını yapmıyorsunuz. İhtar yetmez. Daha fazlasını yapmak zorundasınız. İdari bir soruşturmayı derhal başlatmak zorundasınız.” görüşünü paylaştı.
“BU YASA, SANSÜR YASASIDIR”
TBMM’deki Basın Kanunu ile Birtakım Kanunlarda Değişiklik Yapan Teklifi dikkatle izlediklerini belirten Babacan, “Bu yasa, sansür maddesidir. Basını, internet sitelerini ve vatandaşı susturmanın maddesidir. Özgür basın hayat kurtarır. Lakin bunların akılları fikirleri basını susturmakta. Sansür yasasının tek gayesi basın ve tabir özgürlüğünü yok etmektir. Anayasamıza terslik teşkil eden bu sansür yasasını mutlaka reddediyoruz.” diye konuştu.
Pınar Gültekin cinayeti davası kararına reaksiyon gösteren Babacan, sanığa adeta “ödül” verildiğini ileri sürdü.
Babacan, “Geçtiğimiz ay en az 36 bayan katledildi. Onun için bizim bu topraklara bir borcumuz var. Bayanları öldüren zihniyeti, toprağa gömmeye mecburuz. İktidara gelir gelmez işe, derhal, katilleri cesaretlendiren uygulamaları aksine çevirerek başlayacağız. Gece yarısı karanlığında terk ettikleri İstanbul Sözleşmesi’ne, gündüz gözüyle tekrar dahil olacağız.” tabirini kullandı.
Ali Babacan, “evvelki gün iktidarın, Meclise tam bir başarısızlık vesikası sunduğunu” lisana getirerek, şunları kaydetti:
“Ek bütçe getirdiler Meclise. Bunlar inanın hesap kitap bilmiyorlar. Daha altı ay evvel Meclisten geçirdikleri bütçede ortaya koydukları hesap, çarşıya uymadı. Bütçe hazırlanırken 2022’de doların ortalama 9 lira 30 kuruşta kalacağını hesap ettiler, 2024’te bile 10 lira 80 kuruş olacağını varsaydılar. Dolar şimdiden 17’yi geçti. Altında kimin imzası var? ‘Benim alanım ekonomi’, ‘Ben ekonomistim’ diye ortada dolaşan Erdoğan’ın imzası var. Bütçe hazırlanırken enflasyonun yüzde 9,8 olacağını hedeflediler. Bugün makyajlı hali yüzde 70’i geçti. Gerçek yüzde 150’nin üzerinde. Hazine yüzde 15 faizle borçlanır diye bütçe yaptılar, faiz yüzde 24 oldu. Hayal aleminde yaşıyorlar. Burunlarının ucunu dahi göremiyorlar. ‘Bir bildiğimiz var’ edasıyla ortada dolaşıyorlar ya, inanın hiçbir şey bildikleri yok.”
Türkiye’nin topyekun bir zihniyet ve iktidar değişimi yaşayacağını ve partisinin bunun başat aktörü olacağını savunan Babacan, “Daha evvel açıkladığım üzere biz seçimlere kendi ismimizle sanımızla, kendi şanımızla namımızla, kendi logomuzla bayrağımızla gireceğiz.” dedi.
Babacan, 2 Temmuz Cumartesi Gebze’de yapacakları mitinge vatandaşları davet etti.