Türkiye’nin Dost ve Kardeş Ülkelerle Diplomatik Münasebetlerinin Kuruluşunun 30. Yılı Resepsiyonu’na katılmak için Ankara’da bulunan Bayramov, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Azerbaycan ile Türkiye ortasında 15 Haziran’da imzalanan Şuşa Beyannamesine değinen Bayramov, bu beyannameyle iki ülke ortasındaki dostluk, kardeşlik, strateji münasebetlerinin resmen müttefiklik düzeyine çıktığına işaret etti.
Azerbaycan ile Türkiye ortasındaki bağların iki devlet ortasındaki münasebet çerçevesinden değerlendirilemeyeceğinin altını çizen Bayramov, “Çünkü (Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinde) bir o kadar yakınlık, bir o kadar kardeşlik ve bağlılık bağları mevcut. Bizim bağlantılarımız devletler ortası bağlardan daha üst seviyededir. Bizim önderlerimiz bu ideolojinin temelini ortaya koymuştur.” dedi.
Ulu lider Mustafa Kemal Atatürk’ün “Azerbaycan’ın sevinci bizim sevincimizdir, Azerbaycan’ın tasası bizim kederimizdir”, Azerbaycan halkının ulusal önderi Haydar Aliyev’in de “Tek millet, iki devlet” kelamlarını hatırlatan Bayramov, iki ülke ortasındaki bağlantıların her vakit güçlendiğini söz etti.
Türkiye ile Azerbaycan ortasındaki yakın alakaya işaret eden Bayramov, “Azerbaycan ile Türkiye ortasındaki ilgilerin gibisi olmayan yakınlık düzeyinde olduğunu düşünüyorum. Şuşa Beyannamesi bunu müttefiklik düzeyine çıkardı ve birçok alanda geleceğe bakarak yeni gayeler koydu.” diye konuştu.
“AZERBAYCAN-TÜRKİYE BAĞLARI ARTAN DİNAMİKLE GELİŞECEK”
İkili bağların yanı sıra Azerbaycan ile Türkiye’nin birçok memleketler arası bahiste da iş birliği yaptığını söyleyen Bayramov, Türk Devletleri Teşkilatı’nın da değerli kararlar aldığını, bu kararların teşkilatta yer alan devletler ortasındaki bağlara ve bölge halklarına çok büyük olumlu katkısı olduğunu lisana getirdi.
Bayramov, Azerbaycan ile Türkiye ortasındaki alakaların geleceğine ait ise şunları söyledi:
“Şuna eminim ki şimdiye kadar olduğu üzere, şimdiden sonra da geleceğe bakarak ülkelerimizin ve halklarımızın çıkarlarına uygun biçimde Azerbaycan-Türkiye bağları artan dinamikle gelişecek ve bu kardeşlik ve müttefiklik gün geçtikçe güçlenecek.”
ERMENİSTAN KONUSU
Bayramov, Azerbaycan’ın her vakit bütün devletlerle âlâ komşuluk ilgilerinin hayata geçirilmesinden yana olduğunu lakin 90’lı yıllarda Azerbaycan’a yönelik işgal siyasetini hayata geçirdiği için Ermenistan’ın istisna olduğunu belirtti.
Ermenistan’ın Birinci Karabağ Savaşı’nda Azerbaycan topraklarının yüzde 20’sini işgal ettiğini hatırlatan Bayramov, bu nedenle işgal devrinde Bakü ile Erivan ortasındaki bağların normalleşmesinin müzakere edilmediğini kaydetti.
Bayramov, İkinci Karabağ Savaşı’nda Azerbaycan’ın Ermenistan işgalini sonlandırdığını, bu gelişmeden kısa sonra Azerbaycan’ın geçmişteki yaşananları bir kenara koyarak iki ülke ortasındaki bağlantıların olağanlaştırılması ve barış muahedesi için gerekli adımları atmaya hazır olduğu istikametinde Ermenistan’a davette bulunduğunu hatırlattı.
Bu davete yaklaşık 1 yıl boyunca Ermenistan tarafından rastgele bir yanıt gelmediğini tabir eden Bayramov, buna karşın Azerbaycan’ın bu yılın başında iki ülke ortasındaki mümkün barış kontratının temel prensiplerini yazılı olarak ortacılar vasıtasıyla Erivan idaresine ilettiğini kaydetti.
Bayramov, Azerbaycan’ın bu adımının milletlerarası kamuoyunca olumlu karşılandığını, teşebbüslerin hızlandığını belirterek Avrupa Birliği (AB) Kurulu Lideri Charles Michel’in teşebbüsleriyle Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın son iki ay içinde iki sefer bir ortaya geldiklerini anımsattı.
Michel’in teşebbüsleriyle yapılan görüşmelerde Azerbaycan ile Ermenistan ortasındaki mümkün barış mutabakatında yer alacak konuların görüşüldüğünü bildiren Bayramov, ayrıyeten iki ülke ortasında ulaşımın açılması ve hudut belirleme kurullarının faaliyete başlaması üzere sorunların ele alındığını tabir etti.
“İLİŞKİLERİ OLAĞANLAŞTIRARAK KALKINMA İÇİN YER OLUŞTURMAK HERKESTEN ÇOK ERMENİSTAN İÇİN GEREKLİDİR”
Bayramov, Ermenistan’dan da ilgilerin normalleştirilmesine yönelik kimi olumlu iletiler geldiğini hatırlatarak “Bunları olumlu adımlar olarak görüyoruz. Bu istikamette ilerlemek başta Ermenistan ve Azerbaycan olmak üzere tüm bölge ülkelerinin çıkarınadır. Komşu ülkelerle, Azerbaycan ile Türkiye ile münasebetleri olağanlaştırarak kalkınma için yer oluşturmak herkesten çok Ermenistan için gereklidir. Zira işgalci ve saldırgan siyaseti son 30 yılda Ermenistan’a felaketlerden diğer bir şey getirmedi. Ermenistan idaresi bundan anlamalı ve yanlışsız sonuçlar çıkarmalıdır” diye konuştu.
Azerbaycan’ın batı vilayetleri ile Nahçıvan’ı Ermenistan üzerinden kara ve demir yolu ile birleştirecek Zengezur Koridoru için yapılan müzakerelere de değinen Bayramov, bu mevzuda şimdi katılaşan bir sonucun olmadığını, Ermenistan’ın çeşitli mazeretlerle bunu uzatmaya devam ettiğini aktardı.
Bayramov, bölgede ulaşım bakımından en kısıtlı imkanlara sahip ülkenin Ermenistan olduğunu, bu nedenle kelam konusu projenin (Zengezur Koridoru) hayata geçirilmesinin öteki bölge ülkeleri kadar Ermenistan için de kıymetli olduğunu vurguladı.
“AZERBAYCAN, TÜRKİYE-ERMENİSTAN BAĞLARININ OLAĞANLAŞMASINI DESTEKLİYOR”
İkinci Karabağ Savaşı ile Azerbaycan topraklarının işgalden kurtarılmasının akabinde bölge ülkeleri ortasındaki alakaların olağanlaşması için hoş imkanlar doğduğunu lisana getiren Bayramov, şöyle devam etti:
“Azerbaycan, Türkiye-Ermenistan bağlarının olağanlaşmasını desteklediğini en yüksek seviyede söz etmiştir. Türkiye ile Ermenistan’ın özel temsilciler atamasını ve onların yaptığı 3 görüşmeyi çok olumlu olarak kıymetlendiriyoruz. Bu, Türkiye ve Azerbaycan’ın Ermenistan’a yönelik müspet iletilerinin örneğidir. Türkiye ve Azerbaycan, Ermenistan’a açıkça diyor ki ‘Bizim Ermenistan’la rastgele problemimiz yoktur. Ermenistan’la olağan komşuluk bağlarını kurmaktan yanayız ve Ermenistan buna uygun adımlar atarsa, milletlerarası hukuka hürmet duyarsa, bölgesel gerçeklikleri yanlışsız anlarsa bu yolda uygun sonuçlar elde etmek mümkün olacaktır.'”
Azerbaycan ile Türkiye ortasında güç alanındaki iş birliğine de değinen Bayramov, Azerbaycan’ın Türkiye’de 19 milyar dolar yatırımının bulunduğunu, bunun 17 milyar dolarının güç alanında olduğunu kaydetti.
Bayramov, Avrupa’da bir dizi neden ve Ukrayna’daki savaş nedeniyle Avrupa’da çok önemli güç krizi yaşandığını, Güney Gaz Koridoru ile Avrupa’ya daha fazla doğal gaz iletimi konusunda çok sayıda müracaatın geldiğini belirterek şunları söyledi:
“Azerbaycan ve Türkiye’nin iş birliği ve potansiyeliyle Avrupa piyasasına ek doğal gazın çıkarılma imkanları mevcut. Burada uzun yıllar boyunca belirlenen başarılı güç stratejisi meyvelerini vermektedir. Bugün ülkeler başvurarak ek doğalgaz istiyor. Bu altyapı projelerimiz vaktinde büyük zorlukların üstesinden gelinerek hayata geçirilmiştir. Zira vaktinde o kararlar alındığında, birçok ülkenin yerinden geçerken çok büyük direnç ve zorluklar vardı. Lakin bunların üstesinden gelindi ve projeler hayata geçti. İşte bu sayede hem Türkiye ve Azerbaycan’ın iktisadının gelişmesi, halklarımızın refahının yükseltilmesi hem de bu kriz durumunda öteki komşu ülkelere yardım etme imkanı var.”
“TEKNOFEST DÜNYA MARKASI OLDU”
Bakan Bayramov, Havacılık, Uzay ve Teknoloji Şenliği “TEKNOFEST”in, birinci defa yurt dışında Azerbaycan’ın başşehri Bakü’de 26-29 Mayıs’ta düzenlenmesine de değindi.
TEKNOFEST’in dünya markası haline geldiğini belirten Bayramov, Azerbaycan’da şenliğe ağır ilgi gösterildiğini ve epeyce yararlı olduğunu tabir etti.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da bu şenliğe birlikte katıldıklarını anımsatan Bayramov, “İki ülkenin başkanının iştiraki, (Aliyev ve Erdoğan’ın) oradan dünyaya verdikleri bildiriler, genel olarak sunumun kalitesi ve hacmi bakımından bence tıpkı vakitte Türkiye-Azerbaycan birliğinin ortaya koyabileceği sonuçlarının bir örneğiydi” değerlendirmesinde bulundu.