Trabzon’da tatilini geçiren Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, pencerelere tırmanan, meskenine ve bahçedeki eserlere ziyan veren ‘Meteor’ ismini verdiği bozayı yüzünden teleskop aldı. Güneş gücüyle çalışan lambanın ışığıyla meskenden uzak tutmaya çalıştığı ayıyı teleskopla izleyen Prof. Dr. Kadıoğlu, “Ormanın üstüne fotokapan kurduk ve görünce korktuk” dedi.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Meteoroloji Mühendisliği Kısım Lideri, Afet İdaresi Enstitüsü ve İklim Değişikliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, yaz tatilini geçirmek için memleketi Trabzon’un Maçka ilçesine geldi. Prof. Dr. Kadıoğlu, köydeki konutunun etrafına ayı dadandığını fark edip, bahçenin etrafına güneş gücüyle çalışan elektrikli çit koyup güvenlik tedbiri aldı.
‘Meteor’ ismini verdi
Pencerelere tırmanan, meskene ve tarım eserlerine ziyan veren ayıya ‘Meteor’ ismini veren Prof. Dr. Kadıoğlu, meskenin etrafına yerleştirdiği kamera ve fotokapanla kış uykusundan uyanıp yiyecek arayan ayıyı görüntüledi. Prof. Dr. Kadıoğlu, bozayının büyüklüğünü fotokapanda gördükten sonra güvenlik önlemlerini artırdı. Kamera sayısını artırıp ayının dikkatini dağıtmak ve konutundan uzak tutmak için de ağaca güneş gücüyle çalışan lambalar takan Prof. Dr. Kadıoğlu, teleskop alıp, hayvanın hareketlerini uzaktan takip etmeye başladı.
‘Ayıyı görmezsek büyük ayı takımyıldızını görürüz’
Meteor’a karşı güvenlik önlemlerini artırdığını söyleyen Prof. Dr. Kadıoğlu, “Ormanın 500 metre üstüne fotokapan kurup Meteor’u gördük ve korktuk. Meteor çok büyük boz bir ayı. Bu sene yayladaki konutları, ahırları kırdı lakin aşağı inmedi. Güneş güçlü elektrik telleri koyduk, köpeğimiz var, kamera sayısını artırdık. Ayrıyeten yeni teleskop aldım. Meteor da büyük ayı lakin Meteor’u görmezsek büyük ayı takımyıldızını görürüz’ diye teleskop da kullanıyoruz. Son olarak güneş gücüyle çalışan lambalar alıp üstümüzdeki ağaçlara koyduk. Geceleri yanıp sönüyor, disko havası üzere oluyor. Ayı ‘Damsız girilmez’ kuralını biliyorsa, aşağıya inmeyecektir. Teleskopla bulutsuz, nemsiz gecelerde yıldızları görmeye çalışıyorum. Şayet köpek ormana hakikat havlarsa teleskopu da ormana gerçek çeviriyorum. Ayıyı ağaçların ortasında görmek güç oluyor fakat talihimi deniyorum” dedi.
‘Tanışmaktan vazgeçtik’
Bozayının manzarasını fotokapanla çektiğini ve büyüklüğünün korkuttuğunu anlatan Prof. Dr. Kadıoğlu, “Gerçekten vahim bir hayvan. Bu dağlarda bu türlü büyük, semiz bir yaban hayatını görmek memnunluk verici bir şey lakin hayvan karakteri icabı bilhassa yaylalarda ziyan veriyor. Meteor’la tanışmaktan vazgeçtik. Uzaktan görüşmeyi tercih ediyoruz. Çok büyük bir boz ayıymış, onu gördük. Dağdaki yayla konutlarının kapılarını kepenkleri kırabilmesi için büyük olması gerekiyor. Buraların hükümdarı o, ona bir şey dediğimiz yok lakin buralardan uzak dursun. Köpekten ötürü gelmiyor ancak o da mesken köpeği” diye konuştu.
‘Meteor’un kaygısından mısır ekmedik’
Ayıların aç kaldığı vakit konutlara dadandığını belirten Prof. Dr. Kadıoğlu, “Meteor’un endişesinden bu sene mısır ekmedik. Fasulyelerimiz var, onlar için özel kamera koyduk, hareket olunca alarm veriyor. Meteor ormanda kalsın, gelip aşağılarda insanlara ziyan vermesin. Mısır, fasulye ayının yiyeceği değil. Biz ormana girmiyoruz, o da bizim bahçelerimize girmesin. Yayla konutlarında zerzevat, meyve rastgele bir şey bırakmamak lazım. Kokusunu alıyor ve her tarafı kırıp kapıdan bacadan girip yemeye çalışıyor” tabirlerini kullandı.