Aydos Ormanı’nda imali süren ‘millet bahçesi’ projesi ismi altındaki tabiat katliamına karşı ömür savunucuları bir ortaya geldi. Aydos Ormanı’nda yapılan açıklamada, “İklim krizi, selller, orman yangınları kapıdayken daha fazla orman kaybetmeye tahammülümüz yok! Millet bahçesi değil koruma ormanı istiyoruz” sözlerini kullandı.
Aydos Ormanı’nda üretimi süren ‘millet bahçesi’ projesi ismi altındaki tabiat katliamına karşı bölge halkının gayreti sürüyor. Ömür savunucuları, Aydos Ormanı’nda bir ortaya gelerek tabiat katliamına reaksiyon gösterdi. Aydos Ormanı Savunması Sözcüsü Gönül Gümüşoğlu Özer, burada basın açıklamasını okudu.
“Her şeyden evvel orman bir doğal hayat alanıdır” diyen Özer, “Bu doğal döngüye muhalif her faaliyet, içinde yaşayan canlılara ziyan verir. Gürültü, aydınlatma, yerini değiştirme, kesme, ağaçların tabanını kazma, cendereye alma geri dönüşsüz tahribat nedenidir flora ve fauna için” tabirlerini kullandı.
“Dere yatağını doldurdular”
Birgün’de yer alan habere nazaran Özer, şöyle devam etti:
“Hayvanlar can havliyle ormandan dışarı attılar kendilerini” diyerek devam eden Özer, “Bahçelerimizde yılanlar, daha evvel görmediğimiz büyüklükte kelebekler görmeye başladık. İkinci olarak, etrafta yaşayan insanların dileği hilafına büsbütün hukuksuz bir süreç yürütülmektedir” sözlerini kullandı.
“Herkesi hukuksuz sürece dur demeye çağırıyoruz”
Aydos Ormanı’nın 1. derece sit alanı olduğunu vurgulayan Özer, “Tek bir çivi çakılamayacağına dair eksper raporu mevcut olup buna istinaden hem yönetim mahkemesinde hem Danıştay’da kazanılmış davalar mevcuttur” dedi.
Özer, açıklamasında şunları kaydetti:
“Bu davalarla Millet Bahçesinin hiç ilgisi yokmuş üzere büyük bir pişkinlikle ve el çabukluğu ile OGM tarafından mesire alanı olarak Sancaktepe Belediyesine kiralanmış alana Millet Bahçesi kondurulmaya çalışılmaktadır. Hepinizi bu haksız ve hukuksuz sürece dur demeye, bu katakullinin modülü olmamaya çağırıyoruz. İklim krizi, selller, orman yangınları kapıdayken daha fazla orman kaybetmeye tahammülümüz yok! Millet Bahçesi değil Koruma Ormanı istiyoruz!”