Rennes’in birinci 30 dakikada kaleyi bulan 4 şutu gol oldu, bir tanesi VAR’dan döndü. Fenerbahçe bu istatistiğe karşın, aslında oyunun birinci kısmında, bu skoru hak edecek bir oyun oynamadı. Zira maç 1-0 olduğunda da, 2-0 olduğunda da gol durumlarına girdi fakat panik havası kusurlu tercihlere yol açtı.
Ön alandaki muazzam baskısı ve topu her kaptıklarında gözlerini Fenerbahçe’nin 1. bölgesinde açmaları, Rennes’in atak oyuncularının dayanılmaz hüneriyle birleşince, Fransız devi kusursuz bir başlangıç yapmış oldu.
Yine de, Valencia ile golü bulduktan sonra birinci yarının son anlarında Crespo kaleciyle karşı karşıya kaldığında gerçek tercihi yapsa, soyunma odasına 3-2’lik skorla gidilebilir, ikinci yarıda değişik bir senaryo olabilirdi.
İlk yarıda yüksek tempoyla oynayan ve merkezi kilitleyerek Fenerbahçe’nin pas kanallarını kullanılamaz hale getiren Rennes, ikinci yarıda alanda yoktu. Birinci 30 dakikadaki yüksek eforun verdiği düşüş sert oldu ve Jesus, avının yorulmasını bekleyen kurt misali oyuncu değişiklikleri için bu kere 75-80 ortasını beklemeden 60. dakikada oyuna müdahale etti.
Erken oyuncu değişiklikleri, Fenerbahçe’nin gücünün yükselmesini sağladı ve güzelce geri çekilen Rennes’i kendi yarı alanına hapsetti. Şayet ikinci gol daha erken gelseydi, Fenerbahçe’nin maçı kazanması sürpriz olmazdı.
Rennes üzere bir kadroya karşı birinci 30 dakikada dağıldıktan sonra toparlanıp maçı 3-3’e getirmek ve vakit olsa galibiyeti alacağı inancını vermek, hem teknik grubun hem de oyuncuların ne kadar kuvvetli bir mental yapıya sahip olduğunu gösteriyor. Lakin ne yazık ki, Fenerbahçe taraftarı hala eski travmalarını atlatabilmiş değil. Üç golde de yanılgısı olmayan Altay Bayındır’ın reaksiyon görmesi, Fenerbahçe taraftarının geçmişinde yaşadığı ruhsal problemlerin yansıması.
Ama Fenerbahçe grubu, kendisine inancı kırılan 7’den 70’e kim varsa ikna etmeye yemin etmiş üzere. Galibiyet için çıkılan maçta o denli bir geri dönüş yaptılar ki, berabere biten maçtan lakin bu kadar randıman alınabilirdi.
Hem kendi topluluğuna “bize inanın” bildirisi verdi, hem de rakiplerine endişe saldı. Açık söylemek gerekirse, bu Fener’den korkmakta haksız da sayılmazlar…
Alican Özcan