Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, kimi tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
Kimlik tespiti ve iddianamenin özetinin okunmasının akabinde mahkeme lideri, sanıklara savunmalarını yapmaları için kelam verdi.
Sanık Sedat H, Mayıs 2020’de komşularının tavsiyesi üzerine İzmir’de bir otelde devletin dış ticaret istihbaratıyla ilgili olduğu söylenen oluşuma katıldığını anlattı.
O toplantıda devletin dış ticaret işleriyle ilgilenen takımın emekli olduğunu ve yeni bir grubun kurulacağının anlatıldığını aktaran Sedat H, “Ben de mağdurum. Ağustos 2020’de külliyede bir toplantı yapılacak ve vazifelerimiz bildirilecekti. Lakin verilen kelamlar tutulmadı.” savunmasını yaptı.
Sedat H, sanıklardan Hidayet Kaya ve Bahtiyar Ç’nin kendisiyle tekraren konuştuğunu, ayrılmaması gerektiğini söylediklerini, lakin 2021 Ocak’ta bildiri atarak oluşumdan ayrıldığını öne sürdü.
İş insanı olduğundan ötürü örgüt içerisinde “elçi” vazifesi verildiğini fakat kimseye buyruk ve talimat verilmediği ileri süren Sedat H, “8-10 toplantıya katıldım. Toplantılara 200 kişinin üzerinde iştirak oluyordu. Bahtiyar Ç, ’25 Şubat 2021’e kadar ayrılma devlet büyüklerimizle seni görüştüreceğiz’ dedi. Lakin ben ayrıldım.” tabirlerini kullandı.
Soru üzerine Sedat H, devletin hiçbir istihbarat kurumundan kimseyle görüşmediğini aktardı.
Sanık Ahmet S. de 2019’da Manisa da vazife yapan tutuklu sanık, emekli savcı Hidayet Kaya’nın odasına gittiğini, Kaya’nın devletin “Ege bölgesi ticaret istihbarat yapılanması” içerisinde vazife alıp almamak istediğini sorduğunu kendisinin de misyonu kabul ettiğini belirtti.
Katılım fiyatı olarak 10 bin lirayı tutuklu sanıklardan Sacide Fedakar’ın hesabına gönderdiğini anlatan Ahmet S, “Bu söylenenlere inandım. Söyleyenlerden biri hakim başkası savcı, bu şahıslar Sacide Fedakar’ın karşısında el pençe divan duruyorlardı. ‘Jandarma ve MİT ile ortak çalışacağız’ dediler.” formunda savunma yaptı.
Sanık Muhammet Şükrü B. de 2020’de ağabeyinin bir oluşumdan bahsettiğini, kendisinin de bilgi almak için İzmir’de bir otele gittiğini ve yapılanma hakkında bilgilendirildiğini anlattı.
Muhammet Şükrü B, “Orada devletin dış ticaret istihbaratında vazifeli emekli olan çalışanların yerine getirileceğimizi söylediler. Katılanlara farklı pasaport ve kimlikler hatta farklı ülkelerde vatandaşlık verileceğini anlattılar. Cumhurbaşkanlığı ve MİT’e CV’lerimizin gideceğini söylediler. Lakin yapmadılar.” tabirlerini kullandı.
Sanık Yunus Emre Ü. ise icra müdür yardımcısı olarak misyon yaptığını, birlikte çalıştığı periyot tutuklu sanık Kaya’nın kendisini çağırıp ticari istihbarat ağı oluşturulacağından bahsettiğini, bunun üzerine yapıya dahil olduğunu anlattı.
Ankara, Samsun, İzmir ve Manisa da toplantılara katıldığını aktaran Yunus Emre Ü, “Bahtiyar Ç. ve Hidayet Kaya toplantılarda konuşmalar yapıyorlardı. Kimsenin kimseye talimat verdiğini görmedim.” diye konuştu.
“KENDİMİZİ ANKARA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ’NDE BULDUK”
Sanık Burak B. de 2019’da sanık Kaya aracılığıyla oluşumla tanıştığını, bir iş başvurusu olarak gördüğünden ötürü CV’yi Kaya’ya verdiğini ve kabul edildiğini aktardı.
Ankara, İzmir, Elazığ ve Samsun’daki toplantılara katıldığını protokol harç fiyatı olarak Sacide Fedakar’a 10 bin lira gönderdiğini, arkadaşlarına da yapıya katılmaları için referans olduğunu söz eden Burak B, “Dolandırıcılık niyetiyle değil vatana millete hizmet kanısıyla yapıya dahil oldum yoksa arkadaş ve akrabalarımı bu yapıya dahil etmezdim. En son ‘Ata dede’ olmuştum. Lakin herkes aday adayıydı, bizi protokol ve imza için çağırdılar. Gittiğimizde kendimizi Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde bulduk.” diye konuştu.
Sanık Adem E. de ticaretle uğraştığını 2020’de avukat arkadaşının aracılığıyla bu yapıyla tanıştığını ve iştirak fiyatı olarak da 10 bin lira yatırdığını belirtti.
Adem E, örgüt liderliğiyle suçlanan tutuklu sanık Sacide Fedakar’ın kendisini “Pınar Taşçı” olarak tanıttığını ve Fedakar’ın hesabına 10 lira gönderdiğini tabir etti.
Toplantılarda “eğitim” ismi altında rastgele bir aktiflik yapılmadığını, yalnızca CV’lerin değerlendirildiğini anlatan Adem E, dolandırıcı olmadığını, bu sürecin mağduru olduğunu ileri sürdü.
Duruşmaya verilen ortanın akabinde sanık savunmalarıyla devam edilecek.
İDDİANAME
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, kendilerini “Ata Dedeler” olarak tanıtan kabahat örgütüne 20 Ocak 2022’de operasyon düzenledi, 43 kişi gözaltına alındı.
Bu kapsamda hazırlanan iddianameye nazaran kamu vazifelilerinin de ortalarında bulunduğu bir küme, kendilerini “devletin ticari istihbarat ayağı” olarak tanıtarak, örgüte yeni üye kazandırıp haksız çıkar karşılığında bürokrasideki işlerinin kısa müddette çözüleceği vaadinde bulundu.
Sanıklar, bireyleri örgüte katılış kademelerine nazaran, “elçi”, “elçi yardımcısı”, “büyük cet dede”, “ata dede”, “baş dede”, “dede”, “sözcü dede”, “masa başkanı”, “masa üyesi”, “saha başkanı”, “saha üyesi” biçiminde kodladı.
Örgüt üyeleri ayrıyeten vakitle kendilerine katılan itibarlı şahısların mesleksel pozisyon ve meslekleri üzerinden sağladığı inançla maddi menfaat elde etti.
Sanıkların “suç işlemek gayesiyle örgüt kurmak, yönetmek, örgüte üye olmak ve zincirleme halde örgütün faaliyetleri kapsamında nitelikli dolandırıcılık” cürümlerinden cezalandırılmaları isteniyor.