Ankara’da, kendilerini “devletin ticari istihbarat ayağı” olarak tanıtan “Ata dedeler” hata örgütüne yönelik ortalarında 1 hakim ve 1 savcının da olduğu 43 kişi hakkındaki iddianame, Ankara 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. Örgütün kurulduğu yerin İzmir olduğu tespitini yapan mahkeme, yetkisizlik kararı vererek, iddianameyi İzmir Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. 4 örgüt yöneticisi için “suç işlemek gayesiyle örgüt kurma” ve “dolandırıcılık”tan 5 bin 668’er yıla kadar mahpus istendi.
DHA’nın haberine nazaran, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında, 20 Ocak’ta, Ankara merkezli 5 vilayette düzenlenen operasyonla 43 kişi, gözaltına alındı.
Emniyetteki süreçlerinin akabinde adliyeye sevk edilen şüphelilerden “örgüt yöneticisi” olmakla suçlanan Salice Fedakar, Ali Ekşi ve savcı Hidayet Kaya tutuklanırken, Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi Lideri Bahtiyar Çolak’ın da ortalarında bulunduğu 40 kişi de isimli denetim koşuluyla hür bırakıldı.
Soruşturma sonrası hazırlanan iddianame, Ankara 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Mahkeme, iddianamenin kabulüyle birlikte örgütün kurulduğu yerin İzmir olduğunu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verdi.
SORUŞTURMA MİT’İN İHBARIYLA BAŞLADI
İzmir Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianamede soruşturmanın, Ulusal İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) 18 Aralık 2020 tarihinde İzmir Emniyet Müdürlüğü’ne yaptığı ihbar sonucu başlatıldığı aktarıldı.
İhbara nazaran, İzmir ve civar vilayetlerinde, kendilerini “devlete bağlı bâtın bir yapı” olarak lanse eden organize şebekenin bulunduğu, örgüt yapılanmasında hakim, savcı, emekli ve etkin devlet memurları, MİT’ten atılan ya da ayrılanlar ile üst seviye şahısların olduğu belirtildi.
İddianamede, örgütün hakim ve savcılarının ön plana çıkarılarak, yapının deşifre edilmemesi için üyelerde kaygı yaratıldığı ve bağlantıya geçilen şahısların MİT’e bağlı olarak devlet ismine zımnî faaliyet yürütüleceği vaadiyle dolandırıldığı tabir edildi.
MİT’TE İMZA MERASİMİ YAPILACAĞINI VADETMİŞLER
İddianamede, “örgütün, Türkiye ve çeşitli ülke isimleri ile kelamda masalar kurarak örgüte aldıkları şahısları buralarda görevlendirilecekleri ayrıyeten Ankara MİT merkezinde imza merasimi yapılacağı ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin ziyaret edileceğine ait vaatlerde bulunduğu, yapılanmaya kabul edilen bireylerin yürütülecek bilinmeyen misyon kapsamında muhtaçlığa nazaran yurt içi ve yurt dışında çalışabileceği, bu çerçevede pasaport masrafları için kullanmak üzere 10 bin lira talep ettiği” öne sürüldü.
Talep edilen fiyatların örgüt önderi olmakla suçlana Salice Fedakar ismine kayıtlı banka hesabına “protokol harç bedeli” açıklaması ile transfer edildiği, yapılanmanın içerisinde Salice Fedakar’ın “Elçi Hanım Pınar Taşçı” ismiyle tanındığı, vakit zaman mesken, otel üzere farklı yerlerde saklı toplantılar düzenlendiği, yapı içinde “ülke masası” kurularak üyelere kod isimler verildiği, toplantılarda yapının ardında Cumhurbaşkanı, İçişleri Bakanı, MİT Lideri’nin bulunduğunun söylendiği, şikayetçi olanların zahmet yaşayacağı söylenerek tehditkar sözler kullanıldığı belirtildi.
‘VATAN İÇİN ÖLMEYE HAZIR MISINIZ’ DİYE SORMUŞLAR
İddianamede tabirlerine yer verilen tüm şüphelilerin, suçlamaları kabul etmediği kaydedildi.
Örgüt başkanı olduğu sav edilen Salice Fedakar’ın ise savunmasında; örgütün bir nevi “Titan zinciri” olduğunu, hedefinin üye sayısını artırarak her üyeden 10 bin lira menfaat temin etmek olduğunu söylemesiyle emel ve kastın ortaya çıktığı aktarıldı.
Ayrıca örgüt yöneticisi olmakla suçlana Ali Eşki’nin olayın başlangıcından sonuna kadar şahsen Salice Fedakar ile birlikte hareket ettiği, mağdur ve müşteki beyanları dikkate alındığında birçok kişinin öteki örgüt yöneticileri Hidayet Kaya ve Bahtiyar Çolak’ın da toplantılarda şahsen yer alıp, konuşma yaparak inanç telkin etmek suretiyle hata sürece kastı ile hareket ettiklerinin anlaşıldığı belirtildi.
Sanık Sami Kılıç’ın beyanında, kümeye şahısları dahil ederken “Vatan için ölmeye var mısınız?” biçiminde cümleler kullanarak örgütün emeline hizmet ettiği, şüphelilerin aksiyonlarının olmadığı ve gerçekte vatana millete hizmet edeceklerini düşünerek hareket ettikleri istikametindeki savunmalarının ise gerçeği yansıtmadığı savunuldu.
Sanıkların tamamının MİT’in hiçbir ayrım gözetmeden yahut araştırma yapmadan, imtihana tabi tutmadan, yalnızca kursla ve alenen işe alım yapmasının mümkün olmadığını bilebilecek pozisyonda ve bilgide oldukları söz edildi.
5 BİN 668’ER YILA KADAR MAHPUS İSTEMİ
İddianamede örgüt yöneticileri işlenen tüm hatalardan sorumlu tutularak, “suç işlemek emeliyle örgüt kurma”, “kişinin kendisini kamu vazifelisi yahut banka, sigorta, kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması yahut bu kurumlarla bağlı olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık” ve “dolandırıcılık cürmüne teşebbüs” kabahatlerinden 2 bin 300 yıldan 5 bin 668 yıla kadar mahpusla cezalandırılmaları talep edildi.
Ayrıca 39 örgüt üyesi hakkında da “suç işlemek emeliyle kurulan örgüte üye olma” ve “kişinin kendisini kamu vazifelisi yahut banka, sigorta, kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması yahut bu kurumlarla bağlantılı olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık” hatalarından 24 yıldan 5 bin 600 yıla kadar değişen yıllarda mahpus cezası talep edildi. (HABER MERKEZİ)