İçerisinde bulunan fındık, ceviz, incir, badem, nohut ve bir çok materyal bulunan aşurenin bir kasesinin maliyeti 30 TL tutuyor.
Geçen yıllara nazaran aşureye olan ilginin azaldığını söyleyen kuruyemişçi Cuma Tan, “Aşureye olan ilgi az. Hayat pahalılığı aşureyi de vurdu. Geçtiğimiz yıllara oranla fiyatlar neredeyse 2-3 kat arttı. 100 kişi içerisinde evvelce 90 kişi yapıyorsa artık 10 kişi yapıyor. Oda aşure çeşitlerinin satışlarını vuruyor. 5-6 kişilik bir ailenin bir kazanlık aşuresinin maliyeti en en az biçimde 100-110 TL ortasında. Keseye nazaran üzüm, kayısı, fındık, ceviz, badem, fıstık içi, incir ve buğday var. Meskenden nohut, fasulyesi var. Şekeri, nişastası ve süslemek için tarçını ve narı var” tabirlerini kullandı.
“ZAM REKORU KIRMAYAN ESER YOK”
Tan, “İnsanlar kesesine nazaran hareket etmelidir. İllaki olmazsa olmazı yok. Fındık, badem olmazsa aşure olmaz demek aşurenin ruhuna zıt bir şey. Aşure o an elindeki imkanlarla yapılan bir tatlı. Artırım rekorunda şu kırmadı dediğim bir eser yok. Mesela fındık geçen sene 60-65 TL bandındaydı. Artık 150 TL’ye satıyoruz. Badem 90 TL iken 190 TL oldu. Ceviz tıpkı halde. Yani geçen seneye oranla şu eserin fiyatı tıpkı duruyor ya da artmadı diyeceğim bir eser yok. Şampiyon verecek olursak, kuru inciri söyleyebiliriz. Geçen sene 30-35 TL’ye sattığımız kuru incir şu anda 125 TL. Elimize yeni mahsul incirin kurusu gelmedi lakin o da gelirse 200 TL civarını görür” diye konuştu.