Türkiye’nin çeşitli vilayetlerindeki üniversitelere bağlı hastanelerde misyon yapan asistan doktorlar özlük haklarının düzeltilmesini istiyor. Asistan doktorlar, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Mermer Salon önünde aksiyon yaptı.
Sağlık çalışanlarına gelir artışı sağlayan yönetmeliğin dışında kalan Eskişehir’deki asistan tabipler, aksiyon yaptı. Türkiye’nin birçok kentinde üniversite hastanelerinde çalışan asistan doktorlar de kapsama alınma talebinde bulundu.
“BİZE KELAM VERENLER, BİZİ AÇIKÇA OYALAMAKTADIR”
Hakları için gayret eden asistan tabipler, Eskişehir’de Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Mermer Salon önünde hareket yaptı. Türkiye’nin çeşitli vilayetlerindeki üniversitelerde misyon yapan asistan doktorlar, özlük haklarının düzeltilmesini istedi.
Hekim Sen Batı Anadolu Şube Lideri Ebru Karaca Uçar, harekette yaptığı konuşmada, amasız, fakatsız, hiçbir şart yahut kaide öne sürmeden asistanların hak arama aksiyonlarının yanında olduklarını söyledi.
Asistan tabipler ismine konuşan Selim Yalçın şunları söyledi:
“Sağlık Bakanlığı’na, Yükseköğretim Konseyi’ne, hocalarımıza, tüm tabip ve sıhhat işçisi arkadaşlarımıza ve halkımıza sesleniyoruz. Özlük haklarımız için verdiğimiz gayretimiz sürerken, yaklaşık 1 yıl evvel bizlere kelamlar verilmiş, muştular duyurulmuştu.
Aradan geçen müddette, bu kelamlar yerine getirilmediği üzere, bu kelamları verenler hala beklememizi isteyerek bizi açıkça oyalamaktadır.
Başta sıhhatte şiddet olmak üzere, yüksek nöbet sayıları, nöbet sonraki müsaade hakkı, tek kalemde yatan ve emekliliğe yansıyan ödemeler üzere taleplerimiz konusunda hala somut ve gerçekçi adımlar atılmamıştır.
Ek ödemeler yoluyla, performansa teşvik diyerek söz oyunlarıyla, geleceği bilinmeyen ve günü kurtaran süreksiz tahliller sıhhatteki problemleri tahlili olamaz” dedi.
“GEÇİNEMİYORUZ”
12 Ağustos’ta yayınlanan Sıhhat Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliği ile tekrar ek ödemeler üzerinden bir gelir artışı sağlandığını, lakin yayınlanan yönetmelik, üniversitede çalışan doktorları Yükseköğretim Şurası’na bağlı oldukları gerekçesiyle kapsamadığını söz eden Yalçın şöyle konuştu:
“Mevcut durumda Sıhhat Bakanlığı’na bağlı hastanelerde çalışan doktorlar ile üniversite hastanelerinde çalışan doktorlar ortasında, tıpkı işi yapmalarına karşın, 2 kattan daha fazla gelir farkı oluşmuştur.
İtirazlarımız sonucunda Yükseköğretim Heyeti’nin da buna yönelik bir çalışma başlattığı duyurulmuş ancak net bir karar ve tarih ilan edilmemiştir. Aylardır bekleyen bizlere yeniden meçhul vaatler ve bekleme süreci reva görülmüştür.
Bu sorunun çözülmemesi halinde uzmanlık eğitimi için üniversite tercihlerinin azalacağı ve hatta şu anda üniversite hastanelerinde çalışmakta olan asistan doktorların istifa edeceğini varsayım etmek sıkıntı değildir.
Üniversite hastanelerinde çalışan asistan tabipler olarak bırakın otomobil sahibi olmayı, dışarda yemek yemeyi, kiralarımızı ödeyememekte, geçinememekteyiz.
Ayrıca, getirilen bu yönetmelik ile, geleceğin doktorlarını ve bilim insanlarını yetiştiren, tıp eğitimindeki yeri yadsınamaz temel tıp bilimleri alanlarında vazife yapan öğretim üyeleri ve asistan doktorlar, taban katsayısı üzerinden klinik branş tabiplerinden ayrılıp ‘gelir getirmeyen hekimler’ olarak dışlanmıştır. Bu onur kırıcı ve kabul edilemez bir durumdur.”
“PERFORMANSA DAYALI OLMAYAN BİR SİSTEMİ KABUL ETMİYORUZ”
Performansı ortadan kaldırma savıyla duyurulan bu yönetmeliğin, gerek taban katsayı ayrımlarıyla gerekse meçhul teşvik uygulamasıyla performans sistemini daha da perçinlediğini vurgulayan Yalçın, şöyle konuştu:
“Mevcut zihniyet değişmezse, doktorlar önümüzdeki periyotta bilimsel araştırmayı, halk sıhhatini, tıp eğitimini önceleyen kısımları tercih etmeyecek; en çok teşvik kazanabileceği kısımları tercih edecektir.
Şimdiden yan kol uzmanlık takımları boş kalmakta, gelir getirmeyecek ana kollar tercih edilmemektedir. Branşları ve tabipleri yarışa sokup kârlılık üzerinden ödeme yapan bu sistemi değil, gerçek manasıyla performansa dayalı olmayan bir sistemi talep ediyoruz.
Sürekli görmezden gelinen, sesleri duyulmak istenmeyen yabancı asıllı asistan doktor arkadaşlarımız da bütün bu iyileştirilmelerden muaf tutulmakta ve minimum fiyatın altında ödemelerle, birçoğu da sigortasız olarak çalışmaktadır.
Aylardır müjde biçiminde duyurulan iyileştirmelerin hayata geçirilmesi konusunda hala tatmin edici uygulamalar yapılmamıştır.
Etkili bir sıhhatte şiddet yasası çıkarılmamış, inançlı ve sağlıklı çalışma şartları oluşturulmamış, özlük haklarımızda iyileştirmeler yapılmamıştır.”
“İŞ BIRAKMA HAREKETİ YAPACAĞIZ”
Özlük haklarını alma yolunda gayretlerine devam edeceklerini belirten Yalçın şunları lisana getirdi:
“Yönetmelikle birlikte ek ödeme kapsamı dışında kalan üniversitelerin tıp ve diş hekimliği fakülteleri asistan ve uzman tabipleri olarak; ortaya çıkan adaletsizliğin ortadan kaldırılarak, hepimiz için insanca yaşamamıza yetecek, güvencemize katkı sunacak, gerçek ve emekliliğe yansıyan bir fiyat artışı talebimizin takipçisi olacağımızı, bununla birlikte taban fiyatın altında fiyatlarla çalışan yabancı asıllı asistan doktor arkadaşlarımızın hakları da dahil başka bütün özlük haklarımızı alma yolunda uğraş edeceğiz.
15 Eylül 2022 tarihine kadar tatmin edici düzenlemeler, YÖK/SBA/yabancı asıllı asistan tabip üzere ayrımlara gidilmeden uygulamaya geçirilmezse; bu tarihten sonra Türkiye’nin dört bir yanındaki üniversitelerde iş bırakma aksiyonları de dahil olmak üzere, hak arayışımızı daha gür sesle yapacağız.”