MERT İNAN- Bilim insanları, koronavirüs salgınının başından beri birtakım aşı aksisi kümeler tarafından gaye gösterilip, hakarete uğruyor. Bu bilim insanlarının başında Prof. Dr. Esin Şenol’un yanı sıra Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Prof. Dr. Güner Sönmez ve Prof. Dr. Bengi Başer üzere isimler geliyor. Prof. Esin Şenol’a tehditler sonrası muhafaza tahsis edilirken, Prof. Başer de açıkça maksat gösterildiği gerekçesiyle muhafaza talebinde bulunduğunu söyledi. Kaygılı olduklarını söyleyen bilim insanları, Milliyet’e konuştu.
‘NASIL HÜR KALIR’
BENGİ BAŞER
Mevcut bir sıkıtıyı lisana getirdikten sonra toplumsal medyada hakaret ve tehditlere maruz kaldığından yakınan Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bengi Başer, şunları dedi:
“Daha evvel Atatürk’e hakaret eden ve kamuoyunun yakından bildiği bir kişi hakkında şahsımı gaye göstermekten ötürü şikâyette bulundum fakat kovuşturmaya gerek olmadığına karar verildi. Atatürkçü olmakla gurur duyuyorum. Hiçbir siyasi parti üyeliğim yok. Önde gelen Mason bayanlardan olduğum palavrasını servis ettiler. Benim işim hekimlik. Ne masonum, ne de siyasi parti kimliğim var. Esin Hoca’ya akın teşebbüsünde bulunan şahıs, ‘Arkamda devlet var’ diyor. Kaygılıyız. Sayın bakanımızdan ses çıkmaması da bizi üzdü. Birimizin başına makus bir şey gelince mi gerekli önlemler uygulanacak. Açıkça suikast planı yapan şahıs nasıl olur da elini kolunu sallayarak dolaşır. Can güvenliğimden telaş ettiğim için müdafaa talep ettim.”
ESİN ŞENOL
SOSYAL MEDAYA SÖZLERİ…
Milliyete konuşan Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Lideri Prof. Dr. Mehmet Ceyhan da kendisine hakaret ve tehditte bulunan toplumsal medya hesaplarının tespiti için daha evvel yaptıkları hukuksal teşebbüslerden bir sonuç alamadıklarını söyledi. Ceyhan bu sürece ait şunları tabir etti:
TEHDİT CÜRMÜNE GİRMEZ
“Savcılığa müracaat yaptık fakat aldığımız karşılık ‘Sosyal medyadaki kelamlar aleni hakaret ve tehdit hatasına girmez’ halinde. Takipsizlik için neden üretiliyor. Toplumsal medya platformları da bizi tehdit edenlerin ferdî bilgilerini paylaşmıyor. Kovid-19 pandemisinin başında düzmece kimlikle hakaret ve tehditler yağdıranlar baktılar ki bir şey olmuyor, artık açık kimlikle tehditler savuruyorlar. Bizleri tehdit eden bireylerin bir kısmı aşı konusunu din ile ilişkilendirmeye çalışıyor. Lakin öylesine cahiller ki, aşı çalışmaları 2.Abdülhamid periyodundan itibaren süregelen bir halk sıhhati önlemidir. Bizlere iftira atarak saldıranların büyük kısmı özel hayatında ezilmiş beşerler. Ortaçağ’da engizisyon mahkemelerinde Newton’ı yargılayıp linç etmişlerdi. Birtakım aşı zıtları da biz tabiplere birebirini yapmak istiyor” dedi.
GIDA DESTEK LOBİSİ
Aşı terslerini kışkırtan bir grup doktor unvanlı şahıslar olduğunu da kelamlarına ekleyen Prof. Dr. Ceyhan, şunları söyledi:
“Pandeminin başında bu şahısların ekranlara çıkartılması da yanlıştı. Kendilerine taraftar oluşturmaya çalışan, silik kişilikler aşı aykırılığı üzerinden öne çıkmaya çalışıyor. Türkiye’de aşı tersleri hiçbir periyot son 2 yıldır olduğu kadar pervasız olmamıştır. Aşı terslerinin palavra yanlış propagandalarına yönelik yaptırımlar yok. Dünya genelinde besin destek firmaları çok büyük paralara sahipler. Besin destek reklamları özgür. Aşı üzere güçlü hami ise besin destek firmalarının işlerini engelliyor. Birilerinin bu üreticiler tarafından desteklendiği anlaşılıyor. Hukuk, bizi tehdit edip, maksat gösterenlere gereken cezai yaptırımları uygulamalıdır.”
‘ELİNİ KOLUNU SALLAYARAK DOLAŞIYOR’
GÜNER SÖNMEZ
Sosyal medya üzerinden tehdit ve hakarete uğrayan bir öbür isim olan Prof. Dr. Güner Sönmez. “Hedef gösteriliyoruz, mevt tehditleri alıyoruz” diyen Sönmez, “Beni tehdit eden şahıs elini kollunu sallayarak dolaşıyor. Emniyetin siber kabahatler ünitesi olağanda önemli bir biçimde bu sıkıntının üzerine gitmeli, tehdit ve hakarette bulunan bireyleri yargı istikametine çıkartılmalı. Esin Hoca’nın olayı müthiş bir hadise. Artık hakaret boyutundan taammüden adam öldürmeye kastetme boyutuna geçilmiş durumda. Esin Hoca’ya saldırma planı yapan şahıs, elinde 40 kişilik liste olduğu söylüyor. Kroki ve saat paylaşıyor. Birini vefatla tehdit etmek tutuklama gerektirir. Bu şahıs tehdit etmekle kalmıyor. Suikast planı bile paylaşıyor. Şahsın katiyen tutuklanacağını düşünüyordum. Siyasi irade ve yargı birimizin başına makûs bir olay gelince mi sıkıntının üzerine gidecek” diye konuştu.