Ekonomim gazetesinde yer alan habere nazaran; minimum fiyatta pazarlık masasında hükümet kanadının 8 bin TL’nin üzerinde bir birinci teklifle masaya oturacağı varsayım ediliyor. Bunda, TÜİK’in yapacağı hesaplama ana rollerden birini oynayacak. Ağır, orta ve hafif işlerde çalışan bir personelin günlük kalori gereksinimine ve bunu sağlamak ile deneli bir beslenme için gerekli besinin fiyatına yönelik hesaplamalar geçmiş yıllarda komiteye sunuluyordu. TÜİK her ne kadar Türkiye geneli fiyatlar üzerinden oluşturduğu bilgi tabanını kullansa da zati besin fiyatlarındaki artış tüm yurtta yüksek seyrediyor.
Ücreti üst çekmek için kullanılacak araçlar ise kamunun teşviki ile gelir vergisi düzenlemesi. Gelir vergisi düzenlemesinde kamunun bir ölçü vergi kaybına uğraması kelam konusu olabilecek fakat nihayetinde daha az gelir vergisi, fiyattan kesilip devlete verildiği için patron açısından da finansman gereksinimini azalması manasına geliyor. Fiyat artışı kaynaklı artacak sarfiyatların bir kısmı böylece sağlanabilecek. Tekrar fiyatları üst çekmek için kullanılacak araçlardan biri de bütçeden sağlanan teşvikler. Geçmiş yıllarda uygulanan teşvikin biraz daha yükseltilerek verilmesi de pazarlığa husus edilecek.