Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe’de Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Alım ve TİSK Lideri Özgür Burak Akkol ile birlikte yeni taban fiyatı açıkladı. Türk-İş heyetinin yer almadığı toplantı sonrasında 2023 yılında geçerli olacak taban fiyatın net 8 bin 506 TL olacağını duyuran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Taraflar ortasında makul bir noktada uzlaşma sağlanabilmesi için samimi çaba sarf ettik. Gönlümüz, çalışan temsilcilerinin de bugün ortamızda olmasını isterdi lakin taraflardan rastgele biri katılmadığı için hem çalışanların alacak en az maaş seviyesinin hem de buna endeksli pek çok geliri belirleyen taban fiyatı ortada bırakamayız. Açıklayacağımız taban fiyat sayısı, ülkemizin genel ekonomik ve toplumsal görünümüyle de uyumludur. Memur ve emekli maaşlarında yapılacak artış oranlarını da bu biçimde tespit edeceğiz.
‘SIRTIMIZDA KÜFE VAR’
Adeta akrebin kıskacında yoğrularak gelişen, büyüyen, güçlenen, Türkiye’nin sahiden çok büyük fedakarlıklarla kazandığı imkânları her bir insanımızın buyruğuna vermeyi sürdüreceğiz. 2002 yılında 184 TL olan minimum fiyat bizim devrimizde nominal olarak 30 kat, gerçek olarak yüzde 142 oranında artmıştır. Geçtiğimiz yıl başında minimum fiyat o günlerin kuralları dikkate alınarak, yüzde 50 artışla net 4 bin 253 liraya yükseltilmiştir. Yalnızca bununla kalmamış taban fiyattan alınan gelir vergisi ve damga vergisi de kaldırılmıştır. Ayrıyeten tüm gelirlerin minimum fiyat kadar kısmı bu muafiyet kapsamına dahil edilmiştir. Yıl içinde enflasyonda yaşanan yüksek artış bizi temmuz ayında yeni bir düzenlemeyle taban fiyatı 5 bin 500 liraya çıkarmaya yöneltmiştir. Bütün bunları yaparken unutmayalım sırtımızda bu devletin küfesi var. Bütün bunlarla bir arada bu hesapları da ilmek ilmek dokuyarak yapıyoruz.
‘ENFLASYONU YÜZDE 20’YE İNDİRECEĞİZ’
Böylece yıl içinde minimum fiyatta ortalama yüzde 80 ve kümülatif yüzde 95 oranında artış sağlanmıştır. Ülkemizi faiz, kur, enflasyon cenderesinden çıkarma gayretinin meyvelerini toplamaya başladığımız şu kritik periyotta hem hakları koruyan hem dengeyi gözeten bir yol istiyoruz. Fakat olağan sırtında küfe olmayanlar atıyorlar. Şu kadar, bu kadar filan falan değil. Zira bir kasveti yok. Artık nereye giderse gitsin. Fakat biz çok hassasız ve 85 milyon nüfusu olan ülkemiz, ki bu yıl bir milyonun üzerinde artış daha kelam konusu. Enflasyonu yıl ortasında yüzde 30’lara, yıl sonunda yüzde 20’lere indirmekte kararlıyız. Her vatandaşımdan hesabını buna nazaran yapmalarını istiyoruz.
Asgari fiyatı belirlerken hem geçmiş kayıpları telafi edecek hem de önümüzdeki yıla dair öngörümüzü destekleyecek bir yaklaşım benimsedik. Şayet beklenmedik bir tabloyla karşılaşırsak, tıpkı geçen yıl olduğu üzere tekrar bir orta artırım yapmaktan da kaçınmayız.
YÜZDE 50’NİN ÜZERİNDE ARTIŞ
Ülkemizde her kesim üzere personellerimizin, işçilerimizin, çalışanlarımızın gelir ve refah düzeyini arttırmış bir idare olarak bundan sonra da hiç kimsenin hakkının zayi olmasına meydan vermeyiz. Minimum fiyatın 2023 yılında 8 bin 506 TL olarak uygulanması için ortamızda mutabık kaldık. Bu minimum fiyatın olağan patrona yansıması olduğu üzere bize de yansıması var. Böylelikle minimum fiyat temmuz ayına nazaran yüzde 54.66 oranında artış sağlanmış, yıllık ortalama artış oranı yüzde 70’in üzerinde gerçekleşmiştir.”
TİSK’TEN PATRONA EK ARTIŞ ÇAĞRISI
TİSK Lideri Özgür Burak Akkol, “Her platformda söz ettiğimiz üzere bu süreçte 3 önceliğimiz vardı. Ülkemizin sürdürülebilir refahı, çalışanların enflasyon karşısında korunması ve işletmelerimizi ayakta tutarak üretimde devamlılığın sağlanması. Günün sonunda temel olanın birlik ve beraberlik olduğuna inanıyoruz. Doğal olarak bu fiyatı düşük bulanlar, yüksek bulanlar, istikrarlı bulanlar olacaktır. minimum fiyat taban fiyattır, makul olması gerekir. Belirlenen sayının üzerine çıkma imkânı olan patronlarımıza ek adımları atma davetinde bulunuyoruz. Maksadımız ortalama fiyatın artması olmalıdır” dedi. Çalışma Bakanı Alım de, “Asgari fiyat Türkiye’de fiyatlı çalışanların yaklaşık yüzde 37’sini ilgilendiriyor, bütün fiyat yapılarını ilgilendiriyor. Bu demektir ki açıklanan sayı bütün çalışanları da refahtan hisse alacakları yeni bir fiyat skalasına ulaştıracaktır. Türkiye’nin büyümesine yakışan bir tavırdır. Bu yaklaşım ekonomik kalkınmayı, toplumun bütünleşerek üretim sürecine verimli formda iştirakini sağlayacaktır” diye konuştu.