Tüketici Birliği Federasyonu, her ay farklı bir hususta Tüketicinin Nabzı’nı tutuyor. Temmuz ayının teması ise kredi kartları.
Federasyon temmuzda ‘Cüzdanımızda Ne Var?’ başlıklı bir araştırma yaptı.
Araştırmaya nazaran, tüketicilerin yüzde 33’ü kredi kart hesap özetinin tamamını ödeyemiyor. Borcunu öteleyen tüketiciler 20 milyonu bulurken üç aydır bu sayıda artış yaşanıyor.
Araştırmaya katılanların yüzde 66.5’i kredi kartı borcunun tamamını vaktinde ödediğini belirtmiş. Yüzde 1.2’si kredi kartı borcunu hiç ödeyemezken yaklaşık yüzde 32’si ise kısmi ya da borcun minimum fiyatını ödüyor.
Kredi kartı borcunun tamamını vaktinde ödeyemenler ise daha çok:
- Düşük gelir kümeleri (5500 TL altı, 5500-6999 TL ve 7000-9999TL),
- Öğrenciler, fiyatlı çalışanlar ve çalışmayanlar
- Kirada oturanlar
- Aktif olarak kullanılan kredi kart sayısı fazla olanlar
Dikkat cazibeli bir sonuç ise kredi kartı borcunu hiç ödeyemediğini söyleyenler ortasında emekli, öğrenci ve fiyatlı çalışanlar dışında profesyonel meslek sahibi kişler de bulunmakta. Kredi kartı borcunu hiç ödeyemediğini belirtenler ise daha çok faal olarak bir ya da iki kredi kartı kullananların olduğu görüldü.
Tüketici Birliği Federasyonu Genel Lideri Mehmet Bülent Deniz konuyla ilgili yaptığı açıklama ise şöyle:
“Tüketici Birliği Federasyonu tarafından Haziran 2022’den itibaren, Tüketicinin Nabzı adıyla her ay farklı bir temayı ele alan kamuoyu araştırması yapılmaktadır. 2022 Temmuz ayında, tüketicilerin kredi kart kullanım alışkanlıkları ve borçluluk durumunun tespitine ait kamuoyu araştırması, Cüzdanımızda Ne Var? başlığı ile İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süphan Nâsır ve Nişantaşı Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Figen Öcal yönetiminde gerçekleştirilmiştir.
Tüketici Birliği Federasyonu tarafından geçtiğimiz yıl Aralık ayından bu yana, kredi kart borçluluğu ve yasal takibe düşen tüketici sayısındaki süratli artışa dikkat çekilerek, bu sıkıntıya ait iktisat idaresinin tedbir alması gerektiğine işaret edilmiştir.
Nitekim yapılan kamuoyu araştırması sonuçlarına nazaran, tüketicilerin yüzde 33’ü kredi kart hesap özetinin tamamını ödeyememektedir. Hala kullanımda olan doksan milyon kredi kartının olduğu düşüldüğünde, yaklaşık 20 milyon tüketicinin cebindeki 30 milyon kredi kartının borcu her ay kısmi ödeme yapılarak ötelenmektedir. Hesap özeti borcunun tamamını ödeyemeyenlerin sayısının son üç ayda bariz bir artış göstermiş olması da, ülke iktisadında yaşanan krizin boyutlarını açıkça ortaya koymaktadır. Ekonomik kriz ve yüksek enflasyonun yakın vakitte giderilememesi durumunda, hala yasal takipte olan 750 bin tüketiciye, milyonlarca tüketicinin eklenmesi kaçınılmaz olacaktır.
Yine yapılan kamuoyu araştırması sonucuna nazaran, 36 milyon kredi kartının limiti devir bitmeden dolmaktadır. Sağlık, kasap, manav, bakkal ve market alışverişleri büyük oranda kredi kartı ile yapılmakta, hatta semt pazarlarında dahi kredi kartı kullanımının yoğunlaştığı tespit edilmektedir. Bu sonuç, kredi kartı harcamalarının büyük oranda tüketicinin ömrünü sürdürmesi için zarurî olarak satın almak zorunda olduğu kalemlerde gerçekleştiğini ortaya koyan ve sonuç olarak iktisatta yaşanan krizi gösteren öteki bir olgudur.
“CUMHURBAŞKANI AÇIKLAMA YAPMADI”
Elde edilen bu sonuçlar, ülke iktisadına ait resmi öteki göstergelerle teyid edilmektedir. O denli ki, tüketicinin kredi kart borcu nedeniyle yaşadığı zorluk nedeniyle geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanlığı Kabine toplantısında bu bahsin ele alınacağı duyurulmuş, lakin toplantı sonrası buna ait açıklama yapılmamıştır.
Ekonomi idaresinin hane halkı borçluluğu ve bilhassa kredi kart borçları konusunda ivedilikle tedbir alması ve kredi kart borç stokunun eritilmesi tarafında çalışma yapması gerekmektedir.
Bu nedenle;
1-Öncelikle yasal takip mühleti olan 90 günlük mühlet, salgın devrinde olduğu üzere 180 yahut daha fazla mühlete çıkarılmalıdır.
2-Kredi kart borç stokunun eritilmesi için de, kredi kart borçlarına yapılandırma imkanı getirilmelidir. Lakin evvelki yıllarda olduğu gibi sadece yasal takibe düşen kredi kartı borçları değil hala hesap özetinin kısmi olarak ödenerek ötelenen ve hasebiyle hala yasal takibe düşmemiş kredi kart borçlarının yapılandırılması hedeflenmelidir.
Bu tedbirlerin hemen yaşama geçirilmemesi durumunda, aileleriyle birlikte milyonlarca tüketici kısa bir müddet sonra yasal takipler nedeniyle iktisadın dışına itilecek, haciz baskısı ile karşı karşıya kalacaktır.”