Antalya’nın Konyaaltı ilçesinde ‘seyyar hoşluk aracı’nda cildine ziyan verildiğini argüman eden bayan hata duyurusunda bulundu.
Serkan Çukur, eşi bir çocuk annesi Hicran Çukur’un göz kapaklarının kaldırılması ve alın ile yanaklarındaki hafif lekelerin giderilmesi şikayetleri üzerine, toplumsal medyada dermatolog olarak reklamlarını gördüğü R.G. ile irtibata geçti.
MİNİBÜSTE TEDAVİ
Manavgat’ta yaşayan R.G’nin “muayenehane” üzere kullandığı minibüste Hicran Çukur’un göz kapağına, alın ve yanaklarına 2 seans “plazma pen” ismi verilen lazer uygulaması yapıldı.
YÜZÜNDE KALICI İZLER OLUŞTU
Uygulamadan sonra uzun müddet konuttan çıkamayan Çukur’un yüzünde kalıcı yanık izleri kaldı. Bunun üzerine R.G. hakkında araştırma yapan ailenin avukatı, kişinin dermatolog ya da hekim olmadığını tespit ederek “yetkisiz hekimlik”, “dolandırıcılık” ve “yaralama” tezleriyle Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığına cürüm duyurusunda bulundu.
”HİÇBİR YERE ÇIKAMADIM”
Hicran Çukur, göz kapağındaki düşüklük ile alın ve yanaklarındaki küçük lekelerin yok edilmesi için eşinin toplumsal medyada “dermatolog” olarak reklamlarına rastladığı R.G. ile bağlantıya geçtiklerini söyledi.
”2-3 GÜNE GEÇECEĞİNİ SÖYLEDİ”
Minibüsünde seyyar olarak çalışan R.G’nin kendisine lazer uygulaması yaptığını lisana getiren Çukur, şöyle konuştu:
“Bana 2-3 gün sonra geçeceğini söyledi. Konuta geldik fakat geçmedi. Zira çok derin yaptığını hissetmiştim, çok canım yandı. Göz kapaklarım resmen yara oldu. 3 hafta boyunca kendimi konuta kapattım, hiçbir yere çıkamadım. Zira resmen gözlerim kapalıydı. Eşim fotoğraflarımı çekip R.G’ye gönderdiğinde olağan olduğunu, geçeceğini söyledi. Yüzümdeki ve gözümdeki yaraların kabukları zaten döküldü. Ancak izler gitmemişti. Hatta göz kapaklarımda kahverengi lekeler olduğunu hissettim. Alın ve yanak bölgesindeki lekelerin daha bariz olduğunu, çoğaldığını ve dağıldığını gördüm”
”YÜZÜM DAHA DA MAKÛS OLDU”
Şikayetleri üzerine kendine yeniden minibüs içerisinde ikinci sürecin yapıldığını açıklayan Çukur, bu uygulamanın akabinde yüzünün daha da makûs olduğunu lisana getirdi.
Çukur, ”Eskiden makyajsız dışarı çıkabiliyordum. Artık ise konuttan çıkamıyorum. Aynalara bakamıyorum. Psikolojim bozuldu. Sabah, çocuğumu servisle okula göndermeden evvel, servistekiler ve binadakiler beni bu türlü görmesin diye makyaj yapıyorum” dedi.
”KENDİSİNE İNANDIM”
Hicran Çukur, bir cildiye hekiminin yaptığı muayene sırasında “Sen bu süreci yapanın dermatolog olduğuna emin misin? Bu tıp lekelere asla plazma pen yapılmaz. Size bu süreci yapan muhakkak dermatolog değildir. Sizin yerinizde olsam direk savcılığa şikayette bulunurum” dediğini aktardı.
Uzmanların, lekeler için tedavi uygulanabileceğini ancak tedavi masraflarının yüklü olacağını, uzun bir süreç alacağını ve yüzde 100 geçmeyeceğini söylediğini söz eden Çukur, “Lütfen benim üzere kimse yanılgıya düşmesin. Her dermatoloğum diyene süreç yaptırmasın. Sertifikasını görsün. Sertifikasını görmedim. Kendisine inandım” dedi.
”SEYYAR OTOMOBİLİYLE DOLANIYOR”
Serkan Çukur (48) ise toplumsal medya reklamlarından bulduğu R.G’nin seyyar aracıyla Manavgat’ta otel otel gezerek turistlere ve vatandaşlara aracının içerisinde süreç yaptığını öne sürdü.
R.G’nin kendisini dermatolog olarak tanıttığını vurgulayan Serkan Çukur, şöyle devam etti:
“Eşim günlerce haftalarca konutta kaldı. Hiçbir yere çıkmadı. Bir orta yüzü soyuldu, uyguna gidiyor üzere geldi. Ortadan 3-4 gün geçtikten sonra bu sefer daha da makûs oldu. Psikolojisi bozuldu. Kendisini meskene kapattı. Kendimi de hatalı hissettim zira bu kişiyi toplumsal medyadan ben buldum. Duygusal olarak kendimi çok berbat hissettim. İrtibata geçtiğimde ‘Ben size paranızı geri iade edeyim, bahis kapansın.’ dedi. Parayı geri gönderdi. Kendisiyle birkaç defa tekrar irtibata geçtim. Mevzunun para değil sıhhat olduğunu belirttim. Yüzünün çok makûs, psikolojisinin bozuk olduğunu söyledim. Sonra benimle tartışmalara girdi. ‘İstediğin yere gidip istediğini yapabilirsin’ dedi. Sonrada bize para da teklif ettiler. ’10 bin lira vereyim, bu mevzuyu kapatalım. Psikolojim bozuldu.’ üzere bir söz kullandı. Bize para teklif edince biz avukatımızı aradık. Zira kelam konusu olan para değil, eşimin sıhhatiyle oynadı. Psikolojisiyle oynadı. Bu diğerine olmasın. Seyyar otomobiliyle dolanıyor. Bir muayenehanesi yok. Aracın içerisine bir kadro aletler almış. Biz kabahat duyurusunda bulunduk. Milletin sıhhatiyle oynanmasını istemiyoruz.”
Avukat Mehmet Can ise yetkisiz hekimlik, dolandırıcılık ve yaralama kabahatlerinin oluştuğunu düşündüklerini ve bu sebeplerle kabahat duyurusunda bulunduklarını kaydetti.