Ek artırım ve ağır çalışma şartlarına karşı 27 gündür direnen Mata Otomotiv personelleri, seslerini duyurmak için Ankara’ya yürüme kararı aldı. Yürüyüşün başlangıç noktası olan İstanbul Sanayi ve Ticaret Hür Bölgesi önünde bir ortaya gelen çalışanların karşısına yüzlerce polis grubu ve çevik kuvvet ile TOMA yığıldı. Barikatı aşmak isteyen personellere, çevik kuvvet gazlı müdahalede bulundu. Karşılarına çok sayıda çevik kuvvet dikilmesine reaksiyon gösteren Mata emekçileri, “İşçilere değil, işverenlere barikat” sloganı attı.
‘BU ÜLKE TAM BİR İŞVEREN DEVLETİ OLDU’
Evrensel’den Hilal Tok ve Sırma Dolar’ın haberine nazaran, Birleşik Metal-İş Genel Lideri Adnan Serdaroğlu 3 periyottur Mata Otomotiv’de örgütlenme çalışma yürüttüklerinden bahsetti. O periyotta de işten atmalarla karşılaştıklarını fakat bugün gelinen sürecin daha farklı olduğunu anlatan Serdaroğlu, “Zam talebimize olumlu cevap verilmedi ayrıyeten çalışanların uzun vakittir şikayet ettiği çalışma şartlarının düzeltilmesine ait talebimiz de karşılık bulmadı. Burada çalışanlar kimyasala maruz kalıyorlar bunların önlenmesi için teşebbüslerde bulunduk çalışmalar yaptık. Taleplerimiz hiçbir halde kabul edilmeyince evvel ikaz aksiyonları yaptık, işveren tarafı buna çok sert reaksiyon verdi çalışanlar de bunun karşısında büsbütün işi durdurarak aksiyonu bu biçimde sürdürme kararı aldı. Aksiyonlar sonrasında toplamda 650 emekçi işten çıkarıldı” dedi. Mata çalışanlarının bugüne kadar aksiyonlarını kararlı bir biçimde sürdürdüğünü söyleyen Serdaroğlu, “Buradaki emekçilerin yaşadığı sorunları bir evrak haline getirdik. O belgeyi hem çalışma bakanlığına hem de ilgili yerlere sunacağız. Şu anda çalışanların öncelikli talebi haklarının verilmesi buradaki personeller tazminatsız bir biçimde işten atıldılar. Personeller haklarını alana dek gayretimizi sürdüreceğiz” diye konuştu.Önlerine kurulan polis barikatına dair konuşan Serdaroğlu, “Bu ülke tam bir işveren devleti oldu, onu da buradan görüyoruz esasen. Bu hükümetten kurtulmadıkça bu anlayışın değişmeyeceğini düşünüyoruz. Mata aksiyonu emekçi sınıfına çalışma kuralları için uğraş edilebileceğini bunun için hareketler yapılabileceğini gösterdi” dedi.
‘KENDİ GÜCÜMÜZ KENDİ BİRLİĞİMİZ VAR’
2 yıldır Mata Otomotiv’de çalışan Yeliz Aydın ek artırım talep ettikleri için 650 çalışanın işten atıldığını seslerini duyurabilmek için Ankara’ya yürüyüş başlattıklarını söyledi. Aydın, “Bütün çalışanlardan takviye istiyoruz. Buraya bu kadar polisin geleceğini beklemiyordum, ‘Ankara’ya yürüyüş başlatıyoruz’ dememiz yetmiş demek ki. Katil değiliz, hırsız değiliz, kimsenin canına malına da kastetmedik. Tek isteğimiz hakkımız olanı almak ve insanca koşullarda yaşayabilmek” dedi. “Bu kadar emekçiye bu kadar polis çok fazla” diyen Aydın, “Tüm bunlara karşı kendi gücümüz kendi birliğimiz var” diye konuştu.
‘YILLARDIR ÇALIŞAN ÜRETEN BİZİZ ZENGİNLEŞEN ONLAR FAKİRLEŞEN BİZİZ’
9 yıllık Mata Otomotiv personeli Sakine ise taleplerinin insani talepler olduğunu söyleyerek, “Ankara’ya yürümemizin en büyük nedeni sesimizi duyurmak, burada 650 personel işten çıkarıldı burada büyük bir kıyım yapıldı, bunun ülkenin gündemine oturması lazım” dedi. Personellerden direnişlerine dayanak beklediğini söyleyen Sakine, “Bu sistemin artık değişmesi gerekiyor, yıllardır çalışan üreten biziz zenginleşen onlar fakirleşen biziz. Bunun artık son bulması gerekiyor, bunu yapacak olan biziz, işçileriz. Bu sisteme artık ses çıkarmamız lazım ‘Yeter’ dememiz lazım. 3 vardiya sisteminde çok sıkıntı şartlarda çalışıyoruz. Talep ettiklerimiz işverenler için çok büyük bir şey değil. İşverenler için asıl büyük risk bizim bilinçlenmemiz örgütlenmemiz. Yan yana gelmeli sesimizi büyütmeliyiz birleşerek kazanacağız” sözlerini kullandı.
‘SAĞLIĞIMIZI KAYBETTİK’
3 yıldır Mata Otomotiv’de çalıştığını belirten Eray Yıldız, işten atıldığı gün akciğerlerinden rahatsız olduğunu öğrendiğini anlattı. Rahatsızlığının bir paket sigara ile olmadığını söyleyen Yıldız, “Burada karbon tozuna maruz kalıyorduk, birçok kimyasal husus kullanıyorduk bunlar bizi rahatsız ediyordu. Sıhhatimizi kaybettik meslek hastalıklarına randevu aldım hastaya da oraya gideceğim. Yaşım daha 35 ciğer dediğin 1 paket sönmez” dedi. 1 aydır muhatap bulamadıklarını söyleyen Yıldız basından kamuoyundan ve çalışanlardan dayanak istedi.
‘BURADA AKCİĞERİNDE LEKE OLAN, KAN TÜKÜREN BEŞERLER VAR’
Yaklaşık iki yıldır Mata’da çalışan ve bu süreçte astım hastası olduğunu anlatan Nursaç, direnişlerinin öncelikli sebebinin sıhhat olduğunu lisana getirdi. Günlerdir direniş alanında olduklarını hiçbir vakit bu kadar polis görmediğini söyleyen personel, “Bu kadar mı korkuyorlar bizden? Mata’da mevcut idarenin de değişmesini istiyorum. Her şeye göz yumuyorlar bir bayan olarak tacize uğradığımda dikkate alınmadım. Paradan evvel gelmesi gereken hususlar bunlar. 46. husus ile işten atıldık bunun ne kadar ağır bir unsur olduğunu herkes biliyor. Kanıtlasınlar benim hırsızlık yaptığımı ya da tacizde bulunduğumu neye dayanarak beni 46. unsurla çıkarıyorlar?” diye sordu. Basına da seslenen personel, “NTV’yi Fox’u arıyoruz neden gelmiyorlar? Neden telefonlarımızı bir sefer açtıktan sonra daha da açmıyorlar? Bu kadar mı vicdansızsınız? Burada akciğerinde leke olan, kan tüküren beşerler var” dedi.
İşçilerden Hasan Ali Kobatan, “Haklarımız için buradayız, ağır çalışma şartlarına ve düşük fiyata karşı hakkımızı istedik, kapının önüne koydular. Bizden çok çevik kuvvet gelmiş. 27 gündür gasp edilen haklarımız için personelin yanında olmadılar artık personelin karşısında duruyorlar. Emekçinin yanında tekrar yalnızca emekçinin olduğunu gördük” dedi.