ANKARA- Ankara Barosu, Olağan Genel Kurulu’nu ekim ayında yapmaya hazırlanırken, geçmiş dönemdeki başkanları çıkaran Demokratik Sol Avukatlar Grubu’nda (DSA) ‘çok adaylı’ büyük bir yarış yaşanıyor.
Seçimlere 5 ay kala başkan adaylarını belirlemek üzere 2 Haziran Perşembe günü önseçime gidecek olan grupta, 6 aday yarışacak.
Erinç Sağkan’ın Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı seçilmesinin ardından yönetim kurulu kararıyla başkanlığa getirilen ve 3 ay sonra görevinden istifa eden Kemal Koranel’in yeniden aday adayı olduğu önseçimde, Veysel Kırıcı, Şenal Sarıhan, Mustafa Köroğlu, Hava Orhon ve Deniz Aksoy, avukatların oylarına talip olacak.
Kazanan, ekim ayında yapılacak baro seçimlerinde DSA’nın adayı olacak.
ADAY ADAYI SAYISI 10’DAN 6’YA DÜŞTÜ
Demokratik Sol Avukatlar Grubu’ndan yakın zamana kadar aday adaylığını açıklayan 10 isim vardı. Bu isimlerden bazıları önseçime kısa süre kala adaylıktan ya farklı bir aday lehine ya da tamamen çekildi. Bu isimlerden Ömer Faruk Eminagaoğlu kısa süre önce adaylıktan çekilirken, yine adaylıklarını açıklayan Çağlar Özel, Şenal Sarıhan lehine Ali Özdemir, Mustafa Köroğlu lehine Onur Tatar ise Veysel Kırıcı lehine yarışa katılmayacak.
SEÇİM GERGİN BİR ORTAMDA GEÇECEK
Geçmiş yıllara oranla ‘daha çok katılımlı’ bir ön seçime hazırlanan Demokratik Sol Avukatlar Grubu’ndaki ‘aday adayı’ patlaması, Erinç Sağkan’ın Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı’na seçilmesinin ardından baroda yaşanan krizlerin bir sonucu olarak görülüyor.
Sağkan’ın gidişiyle başta ‘rapor krizi’ ile sarsılan Ankara Barosu, ardından gelen istifalar ve görevden almalarla birçok kez gündem oldu. Baro kulislerinde bu krizlerin Demokratik Sol Avukatlar Grubu’nu sarstığı konuşulurken, 2 Haziran’da yapılacak önseçimin de çok gergin bir ortamda yapılacağı ifade ediliyor.
TARİHE DE TEPKİLER VAR
Önseçim tarihinin 2 Haziran Perşembe olarak belirlenmesine de avukatlar tepkili. ‘Bölünmüş adliye’ sorunu ile gündeme gelen Ankara’da özellikle işçi avukatların o gün oy kullanmakta zorlanacağı konuşuluyor.
Nitekim Ankara Barosu’na kayıtlı bir avukat, “Avukatların duruşmalar açısından en yoğun iki günü salı ve perşembe günledir. DSA önseçimi de perşembe yapılıyor ki Aksoy’u istemeyen çok sayıda işçi avukat o gün seçime katılamasın” ifadelerine yer verdi.
ÖNSEÇİM 3 ADAY ARASINDA GEÇECEK
Baro seçimleri öncesinde Demokratik Sol Avukatlar Grubu’ndan aday adaylığını açıklayan avukatlar arasında da ‘taht kavgaları’ olduğu konuşuluyor. Başkan aday adaylarından Deniz Aksoy’a baro yönetim kurulunu dizayn ettiği eleştirileri yöneltilirken, Kemal Koronel’e karşı da ‘rapor krizi’ ve ‘aidat tebligatı’ sürecindeki sorumluluğu gerekçesiyle tepkiler var.
Önseçim öncesinde Demokratik Sol Avukatlar Grubu tarafından önceki gün düzenlenen ve 6 adayın da katılması beklenen ortak canlı yayına Kemal Koranel ile Deniz Aksoy katılmadı. Bu durum kulislere başkan adayları arasındaki anlaşmazlık olarak yansırken, diğer dört aday adayı yayın sonrası dayanışma mesajı verdi. Kulislerde ayrıca 2 Haziran Perşembe günü yapılacak önseçimin Deniz Aksoy, Mustafa Köroğlu ve Kemal Koranel arasında geçeceği konuşuluyor.
‘ÖNSEÇİMDEN DENİZ AKSOY ÇIKARSA SEÇİMİ TANIMAYACAKLAR’ İDDİASI’
Kulislerde konuşulan bir diğer iddia ise önseçimden Deniz Aksoy’un aday olarak çıkması durumunda aday adayı olan bazı isimlerin seçim sonucunu tanımayacağı yönünde. Bunun da ‘yeni bir çatı aday’ çevresinde birleşmeye neden olacağı, ekim ayında yapılacak baro seçimlerine bu şekilde gidilebileceği konuşuluyor.
ADAY ADAYLARI SÜRECİ DEĞERLENDİRDİ
Geçmiş dönemdeki başkanları çıkaran Demokratik Sol Avukatlar Grubu’nun adayları ise seçim sürecini şu şekilde değerlendiriyor:
Kemal Koranel: Baro başkanlığı sürecimde benim karşı oylarıma rağmen üç kriz patlak verdi. İlki ‘rapor krizi’ ikincisi ‘üç kurul başkanımızın görevden alınması’, üçüncüsü de ‘aidat’ kriziydi. Ben de sürecin sonunda genç meslektaşlarımızın yanında durmak için istifa ettim. Birilerinin dediği gibi kaçmadım. Baro başkanlığı gücünü elimin tersiyle ittim ve bu mücadeleye bir Ankara Barosu avukatı olarak devam ettim. Bunun için çalışmalarımı yapıyorum. Ankara Barosu tarihinin en büyük farkıyla 2 Haziran’da önseçimde birinci olacağız.
Deniz Aksoy: Ankara Barosu’nun çeşitli kurullarında yıllarca emek harcadım, çok hizmet ettim. Doğal olarak da son 20 yılda sahada aktif olan biriyim. Bunun getirdiği saygı ve sevgi var; ancak bunu çekemeyenler var ve beni güçlü gördükleri için saldırıyorlar. Tüm adaylar bana karşı seçim çalışması yürüttü ama çoğu geçmişte benden destek aldı. Samimi olan ve mesleğe hizmet edecek olan tek aday benim.
Veysel Kırıcı: Avukatlık mesleği ekonomik olarak, itibar olarak her geçen günü geriye giderken, bugün Ankara Barosu’nun gereksiz tartışmalar içerisinde taht kavgalarıyla, istifalarla gündeme gelmesini kabul edemiyorum. Ankara Barosu, bugün İnsan Hakları Kurulu’nun hazırladığı işkence raporunu açıklayamaz hale geldi. Çözüm üreten bir Ankara Barosu için başkanlığa aday oldum.
Şenal Sarıhan: Demokratik ve katılımcı bir şekilde yönetilen, meslek ve meslektaş odaklı baro hedefini gerçekleştirebiliriz. Bunun için Baro Meclisi’ni, baro kurul ve merkezlerinin yönergelerini çıkarmaya yetkili olarak yeniden kuracağız. Her türlü ayrımcılığın karşısında temel insan hak ve özgürlükler için mücadele edeceğiz. Bu anlamda cinsel yönelimi, etnik kimliği gibi ayrımcılığa uğrayan başta meslektaşlarımız olmak üzere tüm bireyler için çalışmalar yürüteceğiz. Kadınların hukuka, yaşama ve dünyaya dair taleplerine ilişkin, toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinde yerini almış bir baro olacağız.
Mustafa Köroğlu: Bu düzeni değiştirmek için sana ihtiyacım var. Biliyorum, çok bulmadın. Belirsizlikten yoruldun. Baroya kırgın ve kızgınsın. Belki ekonomik olarak çıkmazdasın. Nefes alamıyorsun. Emin ol yalnız değilsin. Umuduna, inancına, sesine ihtiyacım var. Çünkü bu düzeni hep birlikte değiştirebiliriz. Gel, 2 Haziran Perşembe sana ait olanı geri alalım.
Hava Orhon: Ankara Barosu’nun ilk kadın çoğunluklu kurulları ile delegasyonunu bizim listemizde mevcut. 10 kişiden oluşan yönetim kurulunda 6 kadın var. Baromuzun kapılarını tüm meslektaşlara açarak, akılcı ve gerçekçi çözümlere hep birlikte ulaşmak, birlikte üretmek, birlikte yönetmek, her zorlukta omuz omuza mücadele etmek üzere, işaret edilerek değil, seçilerek başkan olmaya talibim. Seçildiğim takdirde, baro kurullarında eşit temsilin sağlanarak bilgi ve deneyimle hizmet verilmesine, çoğulcu, demokratik, şeffaf ve hesap verebilir bir baro kuracağımıza söz veriyorum. Bugün elimizi taşın altına koyma zamanı!