Ankara Barosu, imam hatiplilere yönelik kelamları münasebet gösterilerek tutuklanan Gülşen’e ait olarak, ” Gülşen Çolakoğlu’nun tutuklanması kararı ile yara alan toplumun hukuk sistemine olan inancıdır” değerlendirmesini yaptı.
Ankara Barosu’ndan yapılan yazılı açıklamada, “Kamu barışının sağlanması açısından en kıymetli ögelerden biri, toplumun hukuk sistemine olan itimadını tesis etmektir. Bu da öncelikle hukuka uygun kanunlar ve kanunları hiçbir baskı altında kalmadan, yalnızca vicdani kanaatine nazaran uygulayan ve liyakatle atanmış yargıçların verdikleri adil kararlarla sağlanacaktır. Dört ay evvel bir konser sırasında yapılmış bir açıklama nedeni ile açılan soruşturmada verilen tutuklama kararını hukuk sistemi içinde izah etmek mümkün değildir.” denildi.
Açıklamada şu tabirlere yer verildi:
“Yapılan bir açıklama kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlike ortaya çıkması ya da kamu barışının bozulması sonucunu doğurmadı ise, bu açıklamanın TCK 216. Unsurunda tanım edilen aksiyonu oluşturduğundan bahsetmek mümkün değildir. Kaldı ki soruşturmaya mevzu kelamlar dört ay evvel söylenmiş ve ortadan geçen vakit zarfında kamuoyunda gündeme dahi gelmemiştir. Kanunda tanım edilen ögelerin oluşmadığı bir açıklama nedeni ile yürütülen soruşturma ve kovuşturma sonucunda yargının vereceği karardan bağımsız olarak; bu karar verilinceye kadar geçecek vakit zarfında hürriyetin sonlandırılması sonucunu doğuracak biçimde önlem mahiyetinde verilen tutuklama kararı, beklenen mahkumiyet kararının infazından daha ağır sonuçlar doğurmaktadır ki bu istikameti ile de kararı anlamak ve anlatmak mümkün değildir..
Gülşen Çolakoğlu’nun tutuklanması kararı ile yara alan toplumun hukuk sistemine olan inancıdır. Bu yaranın güzelleşmesi lakin hukuk devleti unsuruna sıkı sıkıya bağlı kalan kanun ve kararlarla mümkün olacaktır.”