Yeni araştırmalar, Vikinglerin gelişine kadar Anglosaksonların beslenmesinin çoğunlukla vejetaryen olduğunu gösteriyor. Detaylar için buyurun…👇
Geçmişte bitkisel eserler beslenmenin temelini oluşturuyordu. Et, ayrıcalıklı olan hükümdarlar dışında kimse tarafından tüketilmezdi. Et eserleri zenginlik ve lüksle ilişkilendirilirdi.
Ortaçağın başlarında ve daha sonraki devirlerde, beşerler beslenme biçimlerinin sıhhatlerini etkilediğini bilmiyordu.
Cambridge Üniversitesi’nden profesörler, Ortaçağ Anglosaksonlarının yeme alışkanlıklarını araştırmaya karar verdi. 5. yüzyıldan 11. yüzyıla kadar 2000’den fazla iskeletin izotopik tahlilini yaptılar.
Normanların İngiltere’ye yerleşmesinden evvel çok az insanın et tükettiği sonucuna ulaşıldı.
Keşif şaşırtıcıydı zira şimdiye kadar et yeme ayrıcalığının, kraliyet ailesine ilişkin olduğu düşünülüyordu. Tarihçilerin şüphelendiğinin tersine, hükümdarların ve köylülerin beslenmesi çok benzeriydi.
Araştırmacılar, Ortaçağ periyodunda yaşayan insanların kemiklerinin kimyasal bileşimini tahlil ettiler. Sonuçları bireylerin toplumsal statüleriyle karşılaştırdılar. Çalışma, konum ve beslenme biçimi ortasında bir münasebet bulamadı.
Araştırmacılar, emin olmak için Wessex Hükümdarı Ine’nin saltanatı devrindeki yiyecek listesini inceledi.
Bu listelerde çok fazla et ve bira, çok az ölçüde meyve ve zerzevat vardı. Listede dana ve koyun eti, kümes hayvanları ve balık vardı. Ayrıyeten yüzlerce dilim ekmek, peynir ve bal da yer alıyordu. Ancak bu yiyecek listesi yalnızca büyük ziyafetler için hazırlanmıştı.
Araştırmacılar, birtakım partilere çiftçilerin ve özgür köylülerin de katıldığını düşünüyor. Bilim insanları, kraliyet ailesinin ve soyluların çiftçilerle çok düzgün bir ilgi içinde yaşamış olabileceğine dikkat çekiyor.
Çalışmanın muharrirlerinden Prof. Sam Legget, kemik çalışmasında gut üzere hastalıklara neden olabilecek çok protein yemeye dair hiçbir delil bulamadıklarını söylüyor.