Anadolu’nun en yaşlı kadını: Çorumlu Puduhepa

Milliyet Gazetesi yazarı Menderes Özel, “Hitit Ülkesinin Barış Kraliçesi Puduhepa Projesi” kapsamında gittiği Çorum gezisini yazdı. Menderes Özel’in anekdotları şöyle:

“Tarihin en güçlü kadınlarından Hititlerin “Barış Kraliçesi” Puduhepa, 21’inci yüzyılda da insanlığa barış ve sevgi vadediyor.

“Gece saldırarak şehri aldım. Toprağına yaban otu ektim. Benden sonra kim kral olur ve Hattuşa’yı yeniden iskan ederse göklerin fırtına tanrısının laneti üzerine olsun.”

Anitta’nın MÖ 18. yüzyılda yerle bir ettiği kent -onun lanetine rağmen- kaderin cilvesi, ikinci kuşaktan torunu I. Hattuşili tarafından iskan edilip medeniyet tarihine adını ilklerin kenti diye kazıyacak kadar önem kazanmıştı.

MÖ 12. yüzyılda kesin olarak bilinmeyen bir nedenle terk edilen Hattuşa, Milattan Sonra 21. yüzyılda, efsanevi kraliçesi Puduhepa’yla insanlığa yol göstermeye devam ediyor.

Demet Sabancı Çetindoğan başkanlığındaki T-ONE derneğinin davetlisi bir grup gazeteciyle “Hitit Ülkesinin Barış Kraliçesi Puduhepa Projesi” kapsamında geldiğim Çorum’da, 3 bin 500 yaşındaki Puduhepa’nın bu İç Anadolu kentini dönüştürme iddiasının tanığı oldum.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çorum Valiliği ve Çorum Belediye Başkanlığı’nın desteklediği projede T-ONE Derneği’yle Çorum İş Kadınları Derneği ve Hitit Üniversitesi de iş birliği içinde. Ahlatcı Holding ve Alapala Holding ise Puduhepa Projesi’nin sponsorları.

Gezide tarihin devlet yönetimindeki en güçlü kadınlarından kraliçenin hikayesini öğrenmekle kalmadık; Hitit ayinlerini tecrübe ettik, Çorum’un tarihi ve gözde mekanlarını ziyaret edip, kent mutfağının geleneksel lezzetlerini tattık. Ayrıca Çorum’da filizlenmeye başlayan “Hitit milliyetçiliği”ne de kanlı, canlı şekilde tanık olduk.

İLKLERİN MEDENİYETİ

Hititler denince akla ilk gelen gerçeklerden biri Mısır’la insanlığın yazılı ilk barış antlaşmasına vesile olan ilk dünya savaşı Kadeş Savaşı. Ancak ilk taht veraset sistemi, ilk tarih yazım sistemi, ilk tapu senedi gibi olgularla Hititlerin tarihteki ilkleri say say bitmiyor.

“Tarihte ilk” iddiaları her zaman tartışmaya açıktır. Ancak Hititlerin tarihi en ince detaylarıyla kaydedip arşivlemesi sayesinde bu iddiaların birçoğunun doğruluğından eminiz. Hititlerin kadın ve kadın haklarına verdiği önem de doğruluğundan emin olduğumuz gerçeklerden.

Hititler’de kadın hayatın tüm alanlarında aktifti. Hekim, çiftçi, müzisyen olabiliyordu. Ceza ve mağduriyette kadın-erkek ayrımı yoktu. Evlilikte mal üzerinde eşit hak ve nafaka uygulaması vardı.

Kral III. Hattuşili’nin eşi Tavananna (ana kraliçe) Puduhepa da MÖ 13’üncü yüzyıldaki mevcudiyetiyle adını tarihin en güçlü kadın figürlerinin arasına yazdırmayı başarmıştı.

Mısır firavunu II. Ramses’in “kız kardeş” gibi sevdiği Puduhepa’nın çağdaşı devlet insanlarıyla yazışmaları onun barış ve toplum huzuruna katkısına ilişkin önemli veriler içeriyor. Puduhepa’nın Gözlükule Höyüğü’nde bulunan mührü, geleceğe ışık olan meziyetlerinin günümüzdeki simgesi.

İNSANLIĞIN MİRASI

Puduhepa’yı Göbeklitepe gibi insanlığın ortak mirası yapmayı hedefleyen T-ONE, valilik ve belediyenin “hep destek, tam desteğiyle” büyük yol almayı başarmış. Çorum Valisi Mustafa Çiftçi ve Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın, kentin potansiyelinin farkındalar.

Puduhepa, Hattuşa, Çorum ve Boğazköy müzeleri, ören yerleri, birbirinden güzel kanyon/vadileri içeren rotaları, iskilip dolması gibi lezzetleriyle Çorum İç Anadolu’nun turizm merkezlerinden biri olma potansiyeline sahip. Bunun için bir, iki bariyerin aşılmasıysa şart.

KONSANTRE ÇORUM TURU

İki gün sürecek gezimiz kent merkezinin dışında, Sıklık Tabiat Parkı’ndaki Çorumlu Obası’nda başladı. Gençlik kampında 10 çadır, 1 otağ bulunuyor. Çadırlarda çocuk ve gençlere atölyeler düzenleniyor, dışarıdaysa okçuluk gibi geleneksel sporlar tecrübe ediliyor.

Geceden kazanlarda pişirilerek hazırlanan iskilip dolması ve et suyuna şehriye çorbası, sirke salatası gibi yan lezzetlerden oluşan özel menüsü birçoğumuz için bir ilk. Önce dolma sandığımız bu özel lezzet, akçeltik pirinci ve kemikli daha etinden yapılıyor. Et, geceden bakır kazanlarda pişiriliyor. Bez bir torbadaki pirinç de et suyuna temas ettirilmeden, kapağının kenarları hamurla kapatılmış kazanda saatlerce buharda pişiyor. Sonuç, mükemmel…

İkinci durağımız Beşiktaş sakinlerinin pek sevip saydığı Çorumlu Yedi-Sekiz Hasan Paşa’nın 1894’te yaptırdığı saat kulesinin gölgesi oldu. Kulenin karşısında “Dünyanın Merkezi Çorum” işareti karşıladı bizi. Dönemin belediyesi 2016’da günlerce konuşulan bir internet şakasını sahiplenerek bir kent efsanesi yaratmış.

Çorum’da “dünyanın en dar sokağı” diye etiketlenen Dikiciler Arastası, Selçuklu yapısı Ulu Cami duraklarımızı Çorum Müzesi ziyaretiyle taçlandırdık. Nadide Hitit eserlerinin sergilendiği müzenin bahçesinde Hitit Üniv. Müzik Bölümü Kadeş Polifonik Korosu müziği eşliğinde Hitit tanrı ve askerlerine, sonra arkeolog Dr. Önder İpek’in rehberliğine teslim ettik kendimizi.

TOPRAKTAN FIŞKIRAN TARİH

Eserlerden bir kısmı köylülerin sabanlarına takıldıktan sonra müzeye teslim edilmiş. Bazı eserlerse kaçakçı ve defineci kurbanı olmanın eşiğinden kurtarılmış. Ama bölgede prosedür net; bulduğunu müzeye ver, ödülünü al, adını tarihe yazdır.

Eski Tunç Çağı Resuloğlu Mezarlık ve Alacahöyük kazıları buluntularıyla başladığımız zamanda yolculuk, kronolojiye uygun olarak Hitit, Frig, Helenistik, Galat, Roma ve Doğu Roma dönemleriyle sürdü.

Çorum 5’lisi gibi yöresel lezzetlerden oluşan akşam yemeğimizi aldığımız Veli Paşa Hanı’nın avlusunda, yine Hitit Üniv. Müzik Bölümü öğretim üyelerinin seslendirdiği aryalar yankılandı. Etkinliği Prof. Dr. Aygül Süel ve Arkeolog Nezih Başgelen’in Puduhepa söyleşisiyle tamamladık.

ÖLÜM SONRASINA AÇILAN KAPI

Alacahöyük ziyaretiyle başlayan ikinci günün ana teması Hattuşa’daydı. Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı’ nda tecrübe ettiğimiz III. Hattuşili ve Puduhepa yönetimindeki Antahşum (bahar) Bayramı ayini canlandırması Hitit metinlerinden uyarlanmış. III. Hattuşili’yi de canlandıran Özgür Pehlivan’ın yönetimindeki Tiyatro Dördüncü Duvar oyuncularının etkileyici performans dizisinde Büyük Mabet’teki Arınma Töreni bir başka canlandırmanın konusuydu. Hattuşaş’taki mevcudiyetimiz Hitit Dilek Taşı’nda dilek tutma ve ardından 2 no’lu oda ziyaretiyle son buldu.

II. Şuppiluliuma tarafından yaptırıldığı tahmin edilen 2 no’lu odanın ölüm sonrasına açılan kapı olarak tasarlandığı düşünülüyor. Özel izinle, 2’li, gruplar halinde girilebilmesi, eşsiz hiyerogliflerle bezeli odanın karizmasını artırıyor.

Hattuşa gibi büyük bir değere rağmen, turizmde istediği atılımı henüz gerçekleştiremeyen Boğazköy’ün tarihi cevherlerinden biri de 400 yıllık Dulkadiroğlu Konağı. Etli çorba, yöresel kuru mantı, keşkek, kaburga kemiğinde pişirilmiş etli yaprak sarmadan oluşan öğle yemeğimizi aldığımız konağın avlusunda yöre kadınları Hitit temalı el işlerini sergileyip, satıyor. Birçok ürün marka potansiyeli yüksek Puduhepa motifleriyle süslenmiş bile.

MÖ 1200’de belki bir kıtlık Hititleri yüzlerce yıllık bu kutsal yurdundan etti. Birkaç yüzyıl süren sessizlikten sonra bölgeye yerleşen Frigler’in sesleriyle doldu ova ve vadiler. Medeniyetler geldi, geçti ama Hattuşa binlerce yıl sonra bile Hitit kaldı. Hitit Üniversitesi, Kadeş Meydanı’nın isim babası Çorumlu duayen gazeteci Mehmet Yolyapar gibi ömrünü kente adayan isimlerin çabaları da övgüyü hak ediyor.

GÖBEKLİTEPE NEYSE…

T-ONE DERNEĞİ BAŞKANI DEMET SABANCI ÇETİNDOĞAN: “Puduhepa’nın hikayesini dinlediğimizde çok etkilendik. İlk projemiz Göbeklitepe’ydi. Şanlıurfa için Göbeklitepe’nin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Çorum için de Puduhepa’nın, bölgenin daha iyi tanınması yönünde algının, ilginin artması için çok önemli olduğunu düşündük. Çorum’u yurt içinde ve yurt dışında tanıtmak için bir proje başlattık. Artık Puduhepa’yı daha çok içimize sindireceğiz.”

ÇORUM BELEDİYE BAŞKANI DR. HALİL İBRAHİM AŞGIN: “Kaç kentin Puduhepa’sı var? Anadolu’nun ilk bilinen kadın kahramanı bizim topraklarımızdan çıkmış. Bu topraklar her zaman kahramanlar çıkarmış. Puduhepa, Anadolu’nun tescilli ilk kadın kahramanıdır. Gururluyuz ve bu yola baş koyduk: Bu şehri dünyaya tanıtacağız.”

ÇORUM VALİSİ MUSTAFA ÇİFTÇİ: “Miras hukuku ve medeni hukuk alanında dünyaya ilkleri armağan eden Hititlerin kentsel alt yapı alanında da önemli çalışmaları olmuş. İstiyoruz ki hem Türkiye hem de dünya tarafından tanınsın. İngilizler, Almanlar, Japonlar ülkemizde Türk heyetleriyle birlikte kazı yapıyor. Buradaki tarih hem bize yetiyor hem de dışarıdan gelen heyetlere yetecek kadar bir coğrafyanın üzerinde hüküm sürüyoruz.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir