Diyanet İşleri Lideri Ali Erbaş, Kosova’nın Prizren kentindeki mescitte gençlere tartı verdiği hutbesinde, “Gençler, kendilerini inşa etme yolunda büyüklerinin karşılarında değil, yanlarında olmasını istek ederler. Sahip oldukları güç ve potansiyeli düzgüne ve hoşa yönlendirmede kendilerine rehberlik edilmesinden hoşnut olurlar. Fikirlerine paha verilmesini, onlara güvenilmesini isterler. Çıkmaza düştüklerinde ellerinden tutulmasını, kusur ettiklerinde onu düzeltebilmeleri için imkan tanınmasını beklerler. Yarınlarımızı emanet edeceğimiz, toplumumuzu güzele ve hoşa götürecek olan gençlerimizin yetişmesi için medeniyetimizden neş’et eden ve bizi biz yapan kıymetlerimize sıkı sıkıya sarılalım. Tıpkı toprağı, tıpkı suyu, tıpkı ekmeği paylaştığımız bu hoş coğrafyalarımızda birbirimizle sağlıklı irtibat kurmanın yollarını arayalım. Bizi birbirimize düşürmek için ortamıza fitne sokmak isteyenlere fırsat vermeyelim” sözlerini kullandı.
Diyanet İşleri Lideri Erbaş, resmi temasları kapsamında geldiği Kosova’nın Prizren kentindeki Sinan Paşa Mescidi’ni ziyaret etti. Cuma günü münasebetiyle hutbe okuyan Erbaş şu kelamlara yer verdi:
“CENAB-I HAKK’IN İNSANOĞLUNA NASİP ETMİŞ OLDUĞU YENİDEN EN PAHALI NİMETLERDEN BİRİSİ GENÇLİKTİR”
“Üzerinizdeki en büyük nimet nedir diye sizlere bir soru sorulsa, yanıtınız, ‘Müslüman olmuş olmak’ diye olmalı. Zira Rabbimiz İslam’ı en büyük nimet olarak bizlere tanıtıyor. İslam adalettir, İslam uygunluktur, İslam barıştır, İslam paylaşmaktır, İslam infaktır, İslam güzellikte yardımlaşmaktır. Rabbimiz, ‘İyilikte ve takvada yardımlaşınız. Berbatlıkta, günahta, düşmanlıkta yardımlaşmayınız’ diye bütün insanlığa buyruk buyurmaktadır. Bu nimetin değerini âlâ bilelim. Cenab-ı Hakk’ın insanoğluna nasip etmiş olduğu tekrar en bedelli nimetlerden birisi gençliktir. Gençlik, insanın çocukluk ve yaşlılık ortasında gücünü, kuvvetini gösterdiği, ömrünün en verimli devridir. Gencin sınırsız hayalleri, tükenmek bilmeyen gücü vardır. Vücudu, ruhu, benliği, kanıları daima değişir. Hayata dair ne varsa hepsini sorgular. Buna kendisi de dahildir. Zira hayatı anlamlandırmaya gereksinimi vardır gencin. Eleştirmesi, karşı çıkması, direnmesi, sınırlamaya gelememesi daima bu yüzdendir.
“BİRLİK VE BERABERLİK RUHUYLA BÜTÜN ZORLUKLARIN ÜSTESİNDEN GELECEĞİMİZİ UNUTMAYALIM”
Gençler, kendilerini inşa etme yolunda büyüklerinin karşılarında değil, yanlarında olmasını istek ederler. Sahip oldukları güç ve potansiyeli düzgüne ve hoşa yönlendirmede kendilerine rehberlik edilmesinden hoşnut olurlar. Fikirlerine paha verilmesini, onlara güvenilmesini isterler. Çıkmaza düştüklerinde ellerinden tutulmasını, yanılgı ettiklerinde onu düzeltebilmeleri için imkan tanınmasını beklerler. Yarınlarımızı emanet edeceğimiz, toplumumuzu düzgüne ve hoşa götürecek olan gençlerimizin yetişmesi için medeniyetimizden neş’et eden ve bizi biz yapan kıymetlerimize sıkı sıkıya sarılalım. Birebir toprağı, birebir suyu, tıpkı ekmeği paylaştığımız bu hoş coğrafyalarımızda birbirimizle sağlıklı bağlantı kurmanın yollarını arayalım. Bizi birbirimize düşürmek için ortamıza fitne sokmak isteyenlere fırsat vermeyelim. Birlik ve beraberlik ruhuyla bütün zorlukların üstesinden geleceğimizi asla unutmayalım. Rabbimize kulluk yolunda çocuklarımıza örnek ve takviye olalım. Onları günaha sürüklemek, makus emellerine alet etmek isteyenlere fırsat vermeyelim. Evlatlarımızdan her daim ümitvâr olalım. Kendilerine güvendiğimizi, paha verdiğimizi hissettirelim. Gençlerimiz, kendilerine güvendiğimiz surece Hz. İbrahim üzere batılın karşısında dimdik durmaya devam edeceklerdir.
“GENÇLİĞİN DE BİZE EMANET OLARAK VERİLDİĞİNİ UNUTMAYALIM”
Gençliğin de bize emanet olarak verildiğini unutmayalım. Gençliğimizi nerede ve nasıl geçirdiğimize dikkat edelim. Pişmanlığın hiçbir yarar vermeyeceği kıyamet günü için şimdiden muhasebemizi yapalım. Hayatımızın en hoş çağını Rabbimizin isteğine uygun olarak yaşayalım. Hutbemi Cenâb-ı Hakk’ın, kendisine sarsılmaz bir imanla bağlı olan Ashâb-ı Kehf hakkındaki şu övgüsüyle bitiriyorum, ‘Şüphesiz onlar Rablerine inanmış birkaç genç yiğitti. Biz de onların hidayetlerini artırmıştık’. Cenab-ı Hak, Ashâb-ı Kehf üzere gençler olmayı, sevgili Peygamber Efendimizin yanında yer alan, hakkı tutup kaldıran, batılın karşısında dimdik gençler üzere olmayı hepimize nasip eylesin”