DEVA Partisi başkanı Ali Babacan, İzmir’de konuştu. Babacan’ın gündeminde Erdoğan’ın adaylık açıklaması vardı. Babacan, “Tünelin ucundaki ışık göründü. Beştepe oligarkları için de yolun sonu göründü. Erdoğan’ın iyi-kötü bu ülkeye hizmetleri oldu. Lakin artık emeklilik vakti de geldi” dedi.
DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, İzmir’de partisinin Karabağlar ilçe kongresinde konuştu. Gündeme ait değerlendirmelerde bulundu.
“ERDOĞAN’IN EMEKLİLİK GÜNLERİ BAŞLAYACAK”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın adaylık açıklamasına ait konuşan Babacan, “Tünelin ucundaki ışık göründü. Beştepe oligarkları için de yolun sonu göründü. Erdoğan’a sesleniyorum, dönülmez akşamın ufkundayız. 84 milyon el ele vermiş, sandık gününü iple çekiyor. Erdoğan’ın iyi-kötü bu ülkeye hizmetleri oldu. Fakat artık emeklilik vakti de geldi.” dedi.
“Bu seçimi kim kazanacak?” diye soran Babacan cevabını da şu formda verdi:
* “En hoş yılları ümitsizlikle, korkuyla geçen vatandaşlarımız kazanacak. Evladına harçlık veremediği için bâtın zımnî ağlayan babalar, marketten istediğini alamadığı için başı öne eğilen anneler kazanacak.
* Açlıkla sınanan emekli, ürettikçe ziyan eden çiftçi, geçinemeyen personel kazanacak. 28 Şubatçıların 1000 yıllık iktidar hevesini alaşağı eden kardeşlerim kazanacak. Konserleri yasaklanan sanatkarlar kazanacak. Bu seçimi otoriter ittifakın görmezden geldiği milyonlar kazanacak.
* Sayın Erdoğan, siz görmezden gelinenlerin zaferini güzel bilirsiniz. 2002’de o sessiz yığının takviyesiyle iktidara gelmiştiniz. İşte artık de görmezden gelinenler kazanacak ve sizin emeklilik günleriniz başlayacak. Kazanan o-bu-şu değil; siz de dahil tüm Türkiye olacak.”
“ÜLKEMİZİN CAYDIRICI GÜCÜNÜ ÖRSELİYOR”
Türkiye-Yunanistan bağlarına de değinen Babacan, Ege’de silahlanmanın milletlerarası hukuku ihlal etmek manasına geldiğini belirterek, şu sözleri kullandı:
* “Paris Mutabakatı’nda yazıyor. Lozan’da yazıyor. Lozan Barış Mutabakatı, bu ülkenin kuruluş noktasıdır. Lozan’ı deldirmemek Türkiye Cumhuriyeti’nin bir numaralı vazifesidir. Hakkımızı hukukumuzu kimseye çiğnetmeyiz.
* Lozan’dan ve milletlerarası hukukun öteki evraklarından kaynaklanan tüm haklarımızı sonuna kadar savunuruz. Erdoğan tribünlere oynuyor. Yunanistan’ı bizim halka şikâyet ediyor.
* Kitabında dış siyaset diye bir şey yok. Yunanistan’ın hukuksuzluğunu Rize’deki Ayşe teyzeye, Adana’daki Yusuf amcaya, Konya’daki Hacı dayıya, Diyarbakır’daki Ahmet’e mi anlatacaksın? Kimi kime şikâyet ediyorsun?
* Sayın Erdoğan, güçten bahsediyorsan, ülkemizi, savunma endüstrimize darbe vuran yaptırımlardan kurtar. Evvel 4 temel ortağından biri olduğumuz, parasını ödediğimiz F-35 uçaklarını al. O uçakları artık Yunanistan’a vermeye hazırlanıyorlar.”
“DİLEĞİMİZ KOMŞULARIMIZLA SIKINTILARIMIZI BARIŞÇIL BİR BİÇİMDE ÇÖZMEK”
“Biz olsak Türkiye’yi yalnızlaştırmazdık. Milletlerarası saygınlığı olan hukukçulara haklılığımızı anlatan raporlar yazdırır, dünyanın masasına koyardık.” diyen Babacan açıklamalarına şöyle devam etti:
* “Yunanistan hükümetini, Yunanistan halkı nezdinde utandırırdık. Diplomatik kanalları işletirdik. Aramızdaki hasımlığı, tüm dünyayı gerimize alarak çözerdik. Biz olsak meselelerimizi çözmek için evvel muhatabımızla konuşur, o denli çözerdik.
* Yunanistan’la ikili münasebetlerimizde, öteki güçlerin müdahalesine yol açabilecek hiçbir davranışa girmezdik. Yunanistan ve Türkiye, ortalarındaki meseleleri çözebilecek birikime sahip iki ülkedir.
* Ülkemizin Yunanistan’la sıkıntılarını konuşacağı sistemler vardır. Dileğimiz, komşumuzla meselelerimizi barışçıl bir biçimde çözmektir. Biz dünyada Türkiye’ye düşman değil, dostlar kazandıracak kadrolarız.”
“BU MAÇ BİTTİ ÇOKTAN”
Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 5 yıldır enflasyonu düşürme kelamı verdiği manzaraları izleterek, “Beştepe’den Masallar” halinde konuştu. Babacan, şunları belirtti:
* “Krizleri çözdük, sapasağlam teslim ettik. İşi bilmeyene teslim ettiğinizde sağlam işi bozuyor. Sayın Erdoğan bugün gitsin Almanya’ya, oradaki ekonomiyi yönetmeye başlasın. Koskoca Alman iktisadı üç dört senede batar. Bakanlık, BDDK, SPK, Merkez Bankası çıkmış gece 11 ile 2 ortasında kararlar yayınlıyor. Yaptıkları hiçbir işe yaramıyor. Merak ediyorum, gündüz ne yapıyorlar?
* Akdeniz ülkelerinde bir ‘Siesta’ vardır. Öğle meskene gidip yatarlar, öğlenden sonra tekrar gelirler. Türkiye’de o denli bir kültür yok. Gündüz saatlerinin kıtlığı var da onun için mi gece yarısı yayınlıyorsunuz? Bir şeyler açıklıyorlar, millet anlamıyor. Kendileri de farkında değil. Anlamsız şeyler.
* Gece yarıları yaptıkları deneylerle yalnızca istikrarları bozdular. Bakın, bu maç bitti çoktan. Uzatmalarda istedikleri abukluklarla devam etsinler. Ülkenin vatandaşlarına, esnafa, çiftçiye, sanayiciye, yatırımcıya inanç vermedikçe; karanlıktan yönetmeye devam ettikçe, ne yaparlarsa yapsınlar, beyhude.”
“GECE YARISI BOZDUKLARI EKONOMİYİ GÜNDÜZ GÖZÜYLE DÜZELTECEĞİZ”
İddialı konuşmalarını sürdüren Babacan, şunları belirtti:
* “Biz, onların gece yarısı bozdukları ekonomiyi gündüz gözüyle düzelteceğiz. Ülkeyi aydınlıkta yöneteceğiz. Gece yarısı çıktıkları İstanbul Sözleşmesi’ne gündüz saatlerinde döneceğiz.
* Gece yarısı KHK’yla işten çıkarttıkları, mahkemelerin beraat kararı verdiği, savcılıkların soruşturma gereği duymadığı kim var kim yoksa yeniden gündüz saatlerinde vazifelerine iade edeceğiz. Karanlığa sürükledikleri adaleti, gün yüzüne çıkartacağız.
* İktidardaki otoriter ittifakın ülkeyi koskoca bir vergi dairesine döndürdüğünü görüyoruz. Diğerinden vergi alamıyorsun da üniversiteye giden gencin dersi için kullanacağı bilgisayardan mı vergi alıyorsun? Akıllı telefon bir insan hakkıdır. Biz, telefon, tablet, bilgisayar, tüm teknoloji eserlerindeki vergiyi düşüreceğiz.
* Üstüne, o aygıtları kullanan gençlerimizden, öğrencilerimizden internet için fiyat almayacağız. Boşa atıp tutmak yok bizde. Devletin 10 günde faiz parasına bütün gençlere bir yıl fiyatsız internet sunmak mümkün.”