Deva Partisi Genel Lideri Ali Babacan, 11 ili etkileyen zelzele bölgelerinde incelemelerde bulundu. Babacan ziyaretinin akabinde bölgeden izlenimlerini paylaştı.
‘MARAŞ, AH MARAŞ…’
Babacan’ın Twitter’dan yaptığı açıklamalar şöyle:”10 gündür başka kentlerden bakınca “afet bölgesi” diye genel tabirlerle anılan yerlerdeyim. Tanımlamak için kolay ve anlaşılır oluyor evet; ancak anlatmak için yetersiz… Ankara’dan Zeynep’le birlikte otomobille çıktık. Sarsıntının üçüncü gününde Adana üzerinden Kusura gittik. Antakya’yı, Hatay’ı gördüğümde gözlerime inanamadım. Daha birkaç ay önce sevinçle bir ortaya geldiğimiz, şen kent burası mıydı? Binlerce yıldır pek çok medeniyete konut sahipliği yapan, kültür mozaiği kent burası mıydı? Gittiğim her kent böyleydi. Daha önce eşimizle dostumuzla, parti teşkilatımızla memnun anılara konut sahipliği yapan her yer yıkılmıştı… Maraş, ah Maraş… Ya Adıyaman? Malatya, Gaziantep, Kilis, Urfa, Elazığ, Diyarbakır… Hepsinde yıkılan yerlerin ortasında yürüdüm. Yalnızca kent merkezlerine değil; kimsenin adım atmadığı köylere, ilçelere de gittim. Çok gözyaşına dokundum. Çok feryada şahit oldum.”
‘KALP SIZIMIZ DİNMEYECEK FAKAT…’
Babacan kelamlarına şöyle devam etti: “Depremin beşinci günü hâlâ enkaz başında sağ olup olmadığını bilmeden evladını bekleyen annelere sarıldım. On birinci gününde çadırlarda elektriği olmayan amcalarımı dinledim. Ayağında terliklerle buz üzere havada çadırkentlerin içinde üşüyen çocuklara sarıldım. Artık Zeynep’le Ankara’ya dönüş yolundayız. İçim çok yanıyor. Artık hiçbir şey 6 Şubat’tan öncesine benzemeyecek biliyorum. Birtakım meskenlere düşen o ateş, sessiz sedasız yanmaya devam edecek. Vaktin derman olamayacağı kadar büyük kaybımız var. Çok acımız var, çok canımız yanıyor. Hiçbir şey 6 Şubat’tan öncesine benzemeyecek evet lakin yaralarımızı sarmak için birbirimize daha çok sığınacağımızı biliyorum. Kalp sızımız dinmeyecek fakat sokakta elinde oyuncağıyla bana gülümseyen Ömer’e kelam verdim: Daha çok çalışıp bu ülkeyi onlara huzurlu bir yuva yapacağız.” (HABER MERKEZİ)