DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, sarsıntı bölgesinde incelemelerine devam ediyor. Adıyaman’da açıklamalarda bulunan Ali Babacan, zelzele bölgesinde yaşanan zahmetlerin sebebi olarak tek adam sistemini gösterdi.
Ali Babacan, Cüneyt Özdemir’in YouTube kanalına konuk oldu ve zelzele bölgesi ile ilgili şu tabirleri kullandı;
‘Burada maalesef iletim altyapısında önemli zahmetler var. Antakya’da 5’inci gün hala telefonla çalışmıyor. Kahramanmaraş merkezde telefonlar hakikat düzgün çekmiyor. Taşınabilir irtibat altyapısı pek çok merkezde çökmüş durumda.’
“Her yerde gördüğüm ortak nokta şu. Birinci 48 saat çabucak hemen yerde hiçbir şey yapılmamış. Tüm herkesin şikayeti bu. Ardımızda şu an da bir enkaz var. Birinci 2 gün kimse gelmemiş. Antakya’da, Gaziantep’te, Kahramanmaraş’ta, Adıyaman’da herkes birebir şeyi söylüyor.”
‘İzmir’de bir mühendis arkadaş çıkmış gelmiş, çabucak ardımızdaki binada yakınlarını kurtarmaya çalışıyor. Kendi vinç getiriyor, kendi materyallerini getirmiş. Büsbütün kendi imkanlarıyla yakınlarına ulaşmaya çalışıyor.’
“Burada idare sistemi ile ilgili önemli meşakkatler var. Kararların merkezileşmesi var ya… Bütün kararların tek bir merkezde toplanması ülkeye büyük problemi var. Talimat gitmeyince kimse bir şey yapmıyor. Sistem felç oluyor.”
‘Ehliyet ve liyakat sorunu da var. Bu işlerde devlet ismine yetkili olan şahısların yetersiz olduğu görülüyor. Birçok yerde uzman beşerler vazifede değil.’
Fay çizgisi üzerinde kentlerde 10 kata, 15 kata nasıl müsaade verirsiniz. Bu imar rantı, inşaat rantı insanların aklını başından almış. Bu rantın iktisada vurduğu darbeden bahsediyorduk artık insan hayatını darbe vurdu.
‘Gıda konusunda bölge üzücü değil. Tırlarla besin pek çok yere ulaşmış durumda. Fakat barınma çok acil muhtaçlık. Acil olarak çadır gönderilmesi lazım. Ayrıyeten tuvalet sorunu da çok fazla. Seyyar tuvalet muhtaçlığı çok fazla.’
Şu an Türkiye’nin bütün inşaat kapasitesi zelzele bölgesine gelmek zorunda. Personellerin konteynerleri, seyyar tuvaletler, iş makinaları. Ne varsa sarsıntı bölgesine gelmek zorunda.
Televizyonlarda gösterilen kurtarma faaliyetleri her bir binaya karşı en az 100 tane çalışma yapılmadığı yıkık bina var. Ekranlarda yalnızca faaliyet olan binalar gösteriliyor.
‘Adıyaman’da kaç katlı binalar yıkılmış, üzerini kar kaplamış o denli duruyor. Hiçbir çalışma yapılmamış. Sorun nitekim çok büyük. Hemen yerele yetki verilmesi gerekiyor. Tek imzayla her şeyi ben yapacağım zihniyetinin sona ermesi lazım.’
Daha birinci günden belediyelerle hengameye tutuştular. Allah aşkına bunun ne değeri var. Bırakın kimin varsa yardım etsin. Siz ne yapıyorsunuz?
‘Bir ülkenin Cumhurbaşkanı, ekrana çıktığı birinci dakikada milleti tehdit eder mi? Bu türlü bir şey olabilir mi?
AFAD etkisiz durumda olduğu için biz yardımlarımızı kendimiz yapmaya başladık. Adıyaman vilayet liderimizin meskeni şu an yardım deposu olmuş durumda.
OHAL’e mana veremedim açıkçası. OHAL ile devlet imkanları daha süratli devreye sokulabilecekse evet fakat insanların haberleşme özgürlüğünü kısıtlamak için, tabir özgürlüğünü kısıtlamak için kullanacaklarsa hayır.’