Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Dün Rakamları Ayarlama Enstitüsü TÜİK, geçen ayın enflasyon rakamını açıkladı. Neymiş, 12 aylık enflasyon mayıstan mayısa yüzde 73 buçuk. Herhalde inandırıcılığı artsın diye buçuğunu da ekliyorlar. Öyle anlaşılıyor ki, 84 milyonluk ülkede, sokaktaki fiyatlardan haberi olmayan herhalde iki kişi var: Biri Erdoğan diğeri Bahçeli. TÜİK de onlara yaranmak için neredeyse birileriyle yarışa girmiş durumda” dedi.
DEVA Partisi lideri Babacan, Hatay’da İskenderun ilçe kongresinde konuştu. Babacan, özetle şunları söyledi:
Şu anda ülkemiz insanların hızla hayallerinden uzaklaştığı bir ülkeye dönüyor. Artık kimse hayal bile kuramıyor. Gençler, emekliler, dar ve sabit gelirliler, çiftçiler, esnaf, herkes ama herkes, enflasyon karşısında inim inim inliyor. Artık bu ülkede sabit gelirli bir vatandaşımızın bir araba bir ev alma hayali bile yok. Eskiden en azından onun bir hayali vardı…Koskoca ülke Survivor setine döndü. Millet hayatta kalmak için çalışıyor şu anda. Görüyorsunuz, her şey ateş pahası.
“Çıkın dürüstçe bu ülkede enflasyonun kaça çıktığını açıklayın”
Dün Rakamları Ayarlama Enstitüsü TÜİK, geçen ayın enflasyon rakamını açıkladı. Neymiş, 12 aylık enflasyon neymiş mayıstan mayısa? Yüzde 73 buçuk. Herhalde inandırıcılığı artsın diye buçuğunu da ekliyorlar. Gerçek enflasyonun ne olduğunu, bizim esnafımız, çiftçimiz, çarşıya pazara giden vatandaşımız bilmiyor mu? Siz kimi kandırıyorsunuz. Vatandaş pazarda, markette, alışverişte gerçek enflasyonu görüyor, yaşıyor. Siz ne açıklarsanız açıklayın… Çıkın dürüstçe bu ülkede enflasyonun kaça çıktığını açıklayın…
Öyle anlaşılıyor ki, 84 milyonluk ülkede, sokaktaki fiyatlardan haberi olmayan herhalde iki kişi var: Biri Erdoğan diğeri Bahçeli. TÜİK de onlara yaranmak için neredeyse birileriyle yarışa girmiş durumda. TÜİK iktidarın talimatıyla enflasyonu düşük gösteriyorsa bilelim. Yok birilerine yaranmak için enflasyonu düşük göstermek gayretindeyse onu da bilelim.
“Gerçek enflasyonu herkes biliyor”
Bir de bu ay ne yaptılar biliyor musunuz? TÜİK’in raporlarında bazı ürünlerin fiyatları yazardı. ‘Bu fiyatlara baktık, biz enflasyonu böyle hesap ettik’ diye. O fiyatları da kaldırmışlar bu ay. Fiyatları yayınlamayınca, markette vatandaş fiyatları görmeyecek zannediyorlar. 84 milyonun geri kalan, 83 milyon 999 bin 998 kişi enflasyonun ne olduğunu biliyor. İki kişi görmezden geliyor. Akıl alacak gibi değil. Gerçek enflasyonu herkes biliyor.
“Bu milletin refahından çalıyorsunuz”
ENAG diye bir kuruluş var biliyorsunuz…Mayıs ayı sonunda ENAG’ın açıkladığı enflasyon, yüzde 160. Ve iktidar asgari ücreti, emekli maaşını, memur maaşını TÜİK’in enflasyonu kadar arttırırken utanmadan, ‘biz size enflasyon kadar zam veriyoruz’ diyorlar. Sen hangi enflasyondan bahsediyorsun. Gel, şu asgari ücretliye, emekliye gerçek enflasyon zammını ver, ‘yüzde 160’ diyor bak bağımsız kuruluş. Ondan sonra çık de ki ‘ben maaşları enflasyon oranında arttırıyorum.’ Ayıp ya. Maaşları sadece enflasyon kadar artırdığınızda, bu milletin refahından çalıyorsunuz.
“Sıkışınca para basıyorlar”
‘Dışarıda enflasyon var ne yapalım siz de katlanın’ diyor. Millet bu yüksek enflasyonun sorumlusunun kim olduğunu gayet iyi biliyor. Döviz kurunu patlatan sizsiniz. Enflasyonu zıplatan sizsiniz. Döviz kuru artınca, bu ülkede A’dan Z’ye her şeye zam geldiği bu vatandaş bilmiyor mu, anlamıyor mu zannediyorsunuz? Bir de ne yapmaya başladılar artık?
Sıkışınca, para basıyorlar…Kur Korumalı Mevduat hesabı çıkartılar değil mi? O farkı nereden ödüyorlar zannediyorsunuz. Bütçede var mı? 2022 yılının bütçesi yapılırken Kur Korumalı Mevduat hesabı diye bir şey var mıydı? Yok. Peki o farkları nereden ödüyorlar. Dönüyorlar, Merkez Bankası’na para bastırıyorlar, oradan ödüyorlar. Onun için enflasyon yükseliyor. ‘Enflasyon’ demek, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan, cebinde, evinde, bankada Türk lirası olan, Türk lirası maaş alan herkesten çalmak demektir. Enflasyon, paranın erimesi demektir.
“Beştepe’nin etrafında dönüp dolaşan bazı insanların cepleri büyüyor olabilir”
Şu anda ülkemizde artık ‘kronik yüksek enflasyon devri’ var. Ama bunlar yanlışta ısrar ederse, yanlışta inat ederse ülkemiz Allah korusun hiper enflasyon dönemine girer. Ve maalesef o tarafa doğru gidiyoruz şu anda. Bu enflasyonun sonucu yoksulluktur, açlıktır. Bu enflasyonun sonucu; dün sokakta bir vatandaşımızın söylediği gibi ‘zam zam zam’ dır.
Ama Cumhurbaşkanı’na bakıyoruz; o zaten ayrı bir alemde. ‘Beştepe Harikalar Diyarı’ndan millete masal anlatıyor. ‘Bu ülkede açlık yok’ diyor. Neymiş? Ekonomi, bu çeyrekte yüzde 7,3 büyümüşmüş…Bunların büyüme büyüme dedikleri, o Beştepe’nin etrafında dönüp dolaşan bazı insanlar var ya onların cepleri büyüyor olabilir. Onların cüzdanları şişiyor olabilir. Onlarda etrafındakileri görünce milleti böyle zannediyor olabilirler.
“Faizi de enflasyonu da düşürmek zorundasın; çünkü, söz verdin”
Enflasyonu düşüremeyeceğini bu hükümetin artık biliyoruz. Dört yıldır yapamıyor…Üstelik tam yetkili imza sahibi. Ben ‘elini tutan mı var’ diyorum. Dört yıldır niye faizi, enflasyonu düşüremedin? Bugün de çıkmış ne demiş. Yine hayali düşmanlarla uğraşıyor. Şunu yaptırmayanlar da bunu yaptırmayanlar da…Bırak bahaneyi. Sen bu ülkenin cumhurbaşkanısın, üstelik de tek yetkilisin. Bahanelerin arkasına sığınamazsın.
Faizi de enflasyonu da düşürmek zorundasın. Çünkü, söz verdin. Seçimlere o sözü vererek girdin… Yok Türkiye ile uğraşan varmış, şuymuş buymuş. Gidiyor 2013’e; kafaya bakın, Gezi olayları sebebiyle bugünkü ekonomi bozuluyormuş. 9 sene geçti. Düzelt.