Adana’nın Aladağ ilçesinde, Süleymancılara ait kaçak yurtta 29 Kasım 2016’da çıkan yangında 11’i çocuk 12 kişinin yaşamını yitirmesi, 24 çocuğun yaralanmasıyla ilgili 18 kişinin yargılandığı davanın istinaf duruşması, Adana Bölge Adliye Mahkemesi’nde bugün yapıldı.
Duruşmayı, yangında yaşamını yitiren çocukların ailelerinin yanı sıra CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut ve Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu ile Türkiye Barolar Birliği, Adana Barosu, CHP Adana İl Başkanlığı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve çok sayıda sivil toplum kuruluşundan temsilciler de izledi.
Duruşmada kararını açıklayan heyet, Kozan Ağır Ceza Mahkemesi’nin sanıklar hakkında verdiği hükmü kaldırılarak sanık İsmail Uğur’un ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebep olma’ suçundan 15 yıl, Cuma Ali Genç‘in ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebep olma’ suçundan 13 yıl 9 ay, sanıklar Mahmut Deniz, Mahir Kılıç, Mustafa Öztaş, Ramazan Keleş, Ramazan Dede‘nin aynı suçtan 11 yıl 3 ay, sanık Zeki Yılmaz‘ın da yine aynı suçtan 4 yıl 2 ay hapisle cezalandırılmasına hükmetti.
Kozan Ağır Ceza Mahkemesi, yurdu işleten derneğin başkanı İsmail Uğur’u 12 yıl 2 ay 20 gün, yurt müdürü Cuma Ali Genç’i 11 yıl 1 ay 10 gün, dernek görevlilerinden Mahmut Deniz’i 10 yıl, Mahir Kılıç, Mustafa Öztaş, Ramazan Dede ve Ramazan Keleş’i 8 yıl 10 ay 20’şer gün hapis cezasına çarptırmıştı.
İlk derece mahkemesinin vermiş olduğu kararda ilçe milli eğitim müdürü ve müfettişler hakkında ‘ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma’ suçundan verilen 7 ay 15’er günlük cezalar, açıklanması geri bırakıldığı için istinafa tabi olmamıştı. İlk derece mahkemesinin itfaiyeci sanıklar hakkında da verdiği beraat kararları da istinafa taşınmamıştı.
‘Olası kasıtla işlenmiş cinayet’
Yangında çocuklarını kaybeden aileler, duruşma öncesi Adana Bölge Adliye Mahkemesi önünde basın açıklaması yaptı. Aileler, “Adalet mücadelemiz başka canlar yanmasın diyedir. Aladağ’ı unutma, unutturma” yazılı pankart açtı.
Burada aileler adına bir açıklama yapan avukat Evren İşler, bugünkü duruşmada kararın açıklanmasını beklediklerini belirterek şunları söyledi:
“Aladağ’ın dağ köylerinde yaşayan çocukların cemaatlere teslim edilmesinin sonuçlarından biriydi Aladağ yurt yangını. En başından söylüyoruz; sadece bu yangında kaybettiğimiz 11 kız çocuğumuz için değil, eğitim hakkına ulaşmaya çalışan, bu hakkı elde etmek için gerçekten mücadele etmek zorunda kalan bütün çocuklarımız için bir adalet mücadelesi yürütülüyor burada. Benzer şekilde memleketin dört bir yanında cemaatlere teslim edilen çocukların bu memlekette uzun yıllar içinde neler yaşandığı, nelere sebep olduğunu hep birlikte gördük. Bilimsel, laik, kamusal eğitim haktır. Bu hakkın elde edilmesi için verilen bir mücadeledir bu.
Biz, bugün bir kere daha, hangi cemaatten olursa olsun çocuklarımızın hiçbir cemaate teslim edilmemesi için bu mücadeleye devam edeceğimizi söylüyoruz. Herhangi bir sosyal cinayette kaybettiğimiz insanlarımız için gerekirse adalet mücadelesini vermeye de devam edeceğiz. Bugün, istinaf yargılamasının karar celsesi… Başından beri söyledik; burada olası kasıtla işlenmiş bir cinayetten bahsediyoruz. Çocuklar buradaki sıkıntıları söylemişler. ‘Bize bulaşık yıkattılar’ diye şikayet ederken ‘Elimizi elektrik çarpıyor sulardan’ demişler. Burada yaşanan her şey, ilk günden son güne kadar çok belli. Bu yurt hiç denetlenmemiş ve çocuklar doğrudan cemaatlere teslim edilmiş. Buna rağmen burada bir sorumluluktan kaçma, kurtulma çabasıyla karşı karşıyayız.
‘Kamu görevlileri hala yargıdan kaçırılıyor’
Aladağ’da yürütülen mücadele, ailelerin ısrarlı takibiyle bir yere kadar geldi. Ama kamu görevlilerin bu katliamdaki sorumluluğu hala saptanmadı. Kamu görevlileri hala yargıdan kaçırılıyor. Kamu görevlileri de dahil, gerçek sorumlular yargılanıp hak ettikleri cezayı alana kadar bu mücadele bitmeyecek.”