Giresun’da 21 yıllık öğretmen Mustafa Dizdar, Bulancak’ta Akşener’e verdiği çiçek sonrası maaşından oldu, vazife yeri değiştirildi. Dizdar; “Müfettiş beyefendi, ‘Konjonktür bu türlü, çiçeği buraya değil öbür tarafa verecektin’ dedi. Bunu bir devlet memuru söylüyor. Eğitimci olarak bu olaylara şahitlik etmek çok üzücü. Bizler çocuklara nasıl rehber olacağız? Gençlere bağlantı kurun, birbirinizi dinleyin diye nasıl söyleyeceğiz? Hırslarımız yüzünden birbirimizin yüzüne bakamayacak duruma geliyoruz. Herkes herkese çiçek verebilir” dedi.
Radyo Sputnik’e konuşan Mustafa Dizdar’ın açıklamalarını aktaran T24’ün haberine nazaran Dizdar, müfettişin kendisine “bugünü unutamayacaksın” dediğini anlattı.
Mustafa Dizdar’ın açıklamasından satır başları:
‘MEMURLAR HAKKINDA ARAŞTIRMA YAPILIYOR’
Ben Giresun’un Bulancık ilçesinde yaşıyorum. Meral Akşener, 20 Temmuz 2022 günü Bulancık ilçesine geleceğini duydum. Akşener’in geldiği meydan herkesin kullanım hakkı olan bir yer ve yasal, müsaadeli bir miting. O meydana gelen siyasi parti liderlerini bizler de görmek istiyoruz ki çocukluğumuz da bu türlü geçti. Akşener geldiği vakit beğenilen geldin maksatlı bir çiçek uzattık. Çiçeği verdiğimiz esnada kimi arkadaşlar kendi toplumsal medya hesaplarından fotoğraf paylaşmışlar. Okulun açıldığı birinci gün müfettiş geldi ve bana dediği birinci cümle, ‘bugünü unutamayacaksın’ oldu. Ben ceza verildi üzere düşünmemiştim. Toplumsal medya hesabımda siyasi bir paylaşım olduğunu söyledi lakin benim toplumsal medya hesabım yok. Bir öbür kişinin ismini söyleyerek, “o fotoğrafı valilik bulmuş, memurlar hakkında araştırma yapılıyor” dedi.
‘KADEME İLERLEME CEZASI VE SON KADEMEDE OLDUĞUM İÇİN MAAŞ KESİNTİSİ VERDİLER’
Paylaşımda, benim çiçek verdiğim ana ilişkin görüntü var. Akşener gözüküyor, çiçek gözüküyor lakin ben gözükmüyorum. Miting alanı dışındaki alanların da fotoğraflarına bakarak çiçeği benim verdiğimi anlamışlar. Bana kademe ilerleme cezası ve son kademede olduğum için maaş kesintisi verdiler. Brüt maaşımın yarısını kestiler ve bu türlü bir ceza birinci sefer duydum hatta sürüldüm. Beni 70 km ilerideki Güce ilçesine gönderdiler. Memurun tayini diğer bir yere yapılırken aile bütünlüğü dikkate alınır. Misyon yeri değişikliği okul içerisine yapmış olduğumuz bir huzursuzluktan ötürü verilir. İtiraz ettim fakat bana mahkemeye ver düzeltsinler diyorlar. İşi, AK Parti ve Güzel Parti çekişmesine sokuyorlar.
‘KONJONKTÜR BÖYLE’
Müfettiş ile ortamızda geçen bir diyalogdan bahsetmek isterim. Müfettiş beyefendi, ‘Konjonktür bu türlü, çiçeği buraya değil öteki tarafa verecektin’ dedi. Bunu bir devlet memuru söylüyor. Ulusal Eğitim’de çalışanlar da memur ve hepsi aldıkları maaş ile meskenlerine bakıp çocuklarını okutuyorlar. Benim maaşımın kesilmesine hepsinin gönlü razı oluyor ve bu türlü bir ceza olmamasına karşın. Memur, siyasetçiyle görüşemez, siyaset yasak ya da partiden içeri giremez.. Hepimiz toplumsal alanda yaşıyoruz. Memurun ticaret yapması da yasak o vakit alışverişte mi yapmayalım? Siyasi parti mensubu olan beşerlerle oturup bir çay içemez miyiz? Fikir alışverişinde bulunamaz mıyız? Sen iktidar partisinden değilsin, ben seninle konuşamam deyip oradan uzaklaşacak mıyız? Biz devletin memuruyuz, herkesle irtibat halinde olabiliriz.
‘MAĞDUR OLDUĞUMU BANA CEZAYI VERENLER DE BİLİYOR’
Milli Eğitim Bakanlığı’na itiraz bulundum ve Bakanlık katiyetle bu cezaların iptal olacağını düşünüyor. Kademe ilerleme ve maaş kesim cezasının iptal olacağını fakat misyon yeri değişikliğinin Valilik inisiyatifinde olduğu için onunla ilgili yargı yoluna gitmemiz gerektiğini söylediler. Mağdur olduğumu bana cezayı verenler de biliyor. 2-3 ceza çekmemi yürek olarak görüyorlar. Üsttekilerin benim çiçeği kime verdiğimle bile ilgilendiklerini düşünmüyorum ancak aşağıdakilerin koltuk muhafaza badireleri var ve yanlışsız işi bu türlü yaptıklarını düşünüyorlar. Eğitimci olarak bu olaylara şahitlik etmek çok üzücü. Bizler çocuklara nasıl rehber olacağız? Gençlere bağlantı kurun, birbirinizi dinleyin diye nasıl söyleyeceğiz? Hırslarımız yüzünden birbirimizin yüzüne bakamayacak duruma geliyoruz. Herkes herkese çiçek verebilir.”