AKP Demre İlçe Lideri Bayram Arıcı’nın oğlu yüzünden 11 polisin sürgüne gönderildiği savını TBMM’ye taşıyan YETERLİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, bahis hakkında yazılı basın açıklaması yaptı.
İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, açıklamasında “Antalya’nın Demre ilçesinde AKP İlçe Lideri Bayram Arıcı’nın; trafikte karşıt yola girip, polis kontrolünden kaçan, yakalanınca da polis memurlarına hakaret eden oğlu Hamza Arıcı’yı kurallara uymaya davet eden 11 polisin sürgüne gönderilmesini eleştirerek, İçişleri bakanı Süleyman Soylu’ya ‘’Suç işleyen AKP’li olunca yasalar başka mı, AKP’lilerden polisi kim koruyacak?” diye sordu.
“ERDOĞAN’LA VENEZUELA’YA GİTMİŞ”
Subaşı TBMM Başkanlığı’na, İçişleri Bakanı Süleyman Şiddetli tarafından cevaplandırılmak üzere bahis ile ilgili bir soru önergesi verdi. Subaşı, önergesinde, bahsin medyada yer aldığını da hatırlatarak şunları söyledi;
‘’Geçtiğimiz günlerde Emniyet-Sen Genel Lideri Faruk Sezer’in toplumsal medya hesabı üzerinden bir görüntü manzarası ve haber paylaşmış, bu imajlar mahallî basında yer almıştır.
Olayın üzerinden vakit geçtiği için kapatılmaya çalışıldığı fakat şimdilerde basına yansıdığı söz edilmektedir.
Haber ve görüntü imajı nazaran, Antalya Vilayetimizin Demre ilçesinde rutin denetim misyonunu yerine getiren trafik polislerimiz, AKP ilçe lideri Bayram Arıcı’nın oğlu Hamza Arıcı tarafından kullanılan aracın zıt şeride girmesi, trafiğin ve insanların güvenliğini tehlikeye düşürmesi ve yapılan ihtarlar üzerine kaçması üzerine polislerin ısrarlı takibi sonucunda durdurulmuş ve cezai süreç uygulamak istenmiştir.
Video imgeleri ve haberler nazaran, Hamza Arıcı’nın resmi misyonunu yerine getirmeye çalışan polis memuruna ‘ukala’ diyerek misyonlu polis memuruna hakaret etmekte, misyonunu yapmaya çalışan polis memurunun vazifesini yapmasını engellemek gayesiyle tehditvari bir biçimde ‘kaç tane şehit cenazesine gittim ben, burada polislik yapmak değil o, bu çocukların hepsi biliyor, Recep Tayyip Erdoğan’la Venezuela seyahatinden yeni geldim’ dediği aktarılmıştır.
Ancak tüm bunlardan daha vahim olanı ise, olayla alakalı olarak toplam 11 polis memurunun vazife yeri değiştirilmiştir. Yalnızca vazifesini yapmak istedikleri için, polislerimiz ailesi ve çocuklarıyla cezalandırılmaktadır”
“ARDI ARKASI KESİLMİYOR”
Trafikte cürüm işleyen AKP’lilerin, vazife yapan polislere yardımcı olmak yerine tokat atarak, küfrederek, aşağılayarak, ceza verdirdiklerini belirten Subaşı, şöyle devam etti;
‘’Benzer bir olay, 18 Temmuz 2021 arife günü yapılan bir ihbar üzerine durdurulan araçta bulunan AKP’li Mersin Milletvekili Zeynep Gül Yılmaz, aracını durduran polislere ‘şerefsiz’ diyerek hakaret etmiş, lakin hakarete uğrayan polis memurları Muharrem Aydoğan ve Muhammed Yar’ın, misyondan alınmış ve hala bir yıldır misyonlarına döndürülmemiştir.
2004 yılında de Mardin Milletvekili Selahattin Dağ’ın Mardin Havaalanı`nda kendisine kimlik soran ve üzerini aramak isteyen bir polisi tokatladığı hala zihinlerde. Tokat attığı yetmiyormuş üzere ‘Bir yanlış yaptı, biz de affettik. Ben polisi severim’ halindeki açıklaması da unutulmadı. Birebir milletvekili özel yönetim müdürünü ‘kendisinden habersiz değiştirdi’ diye Valilik makamını basarak Vali ile tartıştığı da hafızalarda”
“POLİSİMİZ İKTİDARIN TELKİN VE TALİMATLARI İLE MİSYON YAPIYOR”
Yaşanan bu olayların, polisin, iktidarın telkin ve talimatlarıyla gerçek misyonlarından koparılmaya zorlandığını ve baskılandığına gösterdiğini söyleyen dikkat Hasan Subaşı, önergesini şöyle tamamladı:
‘’Baro Liderleri, muhalefet milletvekilleri hatta halkın sıkıntılarını duyurmak için anayasal haklarını kullanmak isterken engellenmektedir. Lakin iktidar kanadına mensup olanların hakaret, tehdit ve baskıları karşısında vazifesini yapmak isteyen polisler sürgünle, cezalandırma ve mezalimle karşı karşıya kalmaktadır.
Yaşananlar, iktidara yakın olanların dokunulmaz, her türlü kural ve kanunun üzerinde oldukları, keyfi ve taşkın davranışlarının her türlü biçimde güzel görüleceği ve karşılıksız kalacağı bir sistem kurulmak istendiğini göstermektedir. Böylesi bir keyfi nizamın olmadığı, Anayasanın amir kararı gereği bir hukuk devleti olduğumuz ise Bakanlığınızın gerekli önlem ve inceleme sonucunda yapacaklarıyla net bir biçimde gösterilmiş olacaktır.
Bu bilgiler ışığında;
-Demre ilçemizdeki olayla ilgili 11 polis memurunun vazife yeri neden ve hangi münasebet ile değiştirilmiştir?
-Polisin resmi vazifesini yapmasını engellemek için tehdit eden, hakaret eden, şahıs hakkında süreç yapılmış mıdır? Hata duyurusunda bulunulmuş mudur?
-AKP’li milletvekilinin hakaretine uğrayan polis memurları neden hala vazifelerine iade edilmemiştir?
-Zor koşullarda fedakarlıkla çalışan polisimizin neredeyse siyasi iradeden talimat almadan gerçek misyonunu yapamaz hale geldiğinin farkında değil misiniz?”