Akdeniz Üniversitesi’ndeki öğrenci yurtlarında son bir ay içinde 3 öğrencinin ölümüyle ilgili intihar ve tarikat iddiaları karşısında günlerdir sessizliğini koruyan üniversite yönetiminden bugün bir açıklama geldi. Kamuoyunda oluşan tepkilerin ardından yapılan açıklamada, “Hepimizi derinden sarsan bu olaylarla ilgili gerekli inceleme yapılması için geçtiğimiz hafta içerisinde bir komisyon kurulmuştur” ifadelerine yer verildi.
Akdeniz Üniversitesi’nden yapılan açıklama şöyle:
“Öğrenci yurtlarında son dönemde yaşanan intihar olayları toplumun tüm kesimlerinde olduğu gibi bizlerde de büyük üzüntüye neden olmuştur. Yaşanan acı kayıplar için kıymetli öğrencilerimizin ailelerine, arkadaşlarına ve tüm üniversite camiamıza başsağlığı diliyoruz. Hepimizi derinden sarsan bu olaylarla ilgili gerekli inceleme yapılması için geçtiğimiz hafta içerisinde bir komisyon kurulmuştur. Komisyonumuz sorumluluk ve yetki alanımızda olmamasına rağmen vakaların gerçekleştiği yurtlardaki incelemelerin yapılabilmesi için olayın tüm boyutlarıyla aydınlatılabilmesi ve de önleyici tedbirlerin alınabilmesi amacıyla çalışmalarını devam ettirecektir.”
“KENDİLERİNE KEDİ YAVRUSU KADAR DEĞER VERİLMEDİ”
Öte yandan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ da bugün Akdeniz Üniversitesi önünde bir basın açıklaması yaparak öğrenci intiharlarına ilişkin üniversite yönetimini göreve davet etti. Açıklamasında, KYK yurtlarında 40 gün içinde 3 intihar yaşandığını dile getiren Özdağ, üç gencin aynı yurtta kaldığına işaret ederek “Anne ve babalarının bir tanesi olan bu genç kardeşlerimiz hayatlarının baharında yaşamlarına son verirken, kendilerine, anılarına bir kedi yavrusu kadar değer verilmedi” diye konuştu.
“POLİS KAYNAKLARI KAMERA GÖRÜNTÜSÜ OLDUĞUNU BELİRTTİ”
İntihar iddialarıyla ilgili kapsamlı soruşturma başlatılması gerektiğini söyleyen Özdağ, dün akşam bazı polis kaynaklarıyla görüşme yaptığının altını çizerek, “Basında ve sosyal medyada kamera olmadığına dair açıklamalar çıkmış. Ancak polis kaynakları kamera olduğunu ve bazı intiharlarda kamera görüntüsünün olduğunu belirtti” dedi.
KYK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ: “DOSYALAR SAVCILIĞA İNTİKAL ETTİ”
Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü (KYK) tarafından yapılan konuyla ilgili açıklamada ise şöyle denildi:
“Antalya ilinde Genel Müdürlüğü’müze bağlı yurtlarda 2021-2022 eğitim- öğretim yılı içerisinde gerçekleşen 3 ölümlü intihar vakası ile ilgili sosyal medyada gündem olan ve olayların saklandığı yönündeki iddialar gerçekleri yansıtmamaktadır. Her 3 olay emniyet tarafından soruşturulmuş, olay yeri incelemeleri yapılmış, gerekli ifadeler alınmış ve dosyalar savcılığa intikal etmiştir. Süreç adli makamlarımız tarafından titizlikle yürütülmektedir. Olayların meydana geldiği yurtlarımızda güvenlik kameraları 24 saat aktiftir, görüntüler incelenmek üzere ivedilikle ilgili makamlara teslim edilmiştir. Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü olarak, tüm birimlerimizle, yaşanan bu üzücü olayların detaylı incelemelerini yakından takip ettiğimizi ve sürecin başından itibaren emniyet ve adli makamlarımızla koordineli bir şekilde yürütüldüğünü kamuoyunun bilgisine sunarız.”
NE OLMUŞTU
Akdeniz Üniversitesi yerleşkesindeki Elmalılı Hamdi Yazır Öğrenci Yurdu bahçesinde 10 Haziran sabahı cesedi bulunan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Muhammed Kaya’nın ölüm nedeninin intihar olduğu öne sürülmüştü. Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü, son sınıf öğrencisi olan Halil Gülcan da 11 Mayıs günü kaldığı yurtta yaşamını yitirmişti. Gülcan’ın KYK’ya bağlı Bezm-i Âlem Valide Sultan Yurdunun penceresinden düşerek öldüğü iddia edilmişti. Yine aynı gün Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Ali Hassun’un Kepez ilçesine bağlı Kültür Mahallesi’ndeki evinde ölü bulunması dikkat çekmişti.
YAŞAMINI YİTİREN ÖĞRENCİNİN AĞABEYİ YAŞANANLARI PAYLAŞTI
Öte yandan 11 Mayıs’ta öğrenci yurdunda ölen Halil Gülcan’ın ağabeyi olduğunu söyleyen Cihan Gülcan adlı kullanıcı olayın yeniden gündeme gelmesi nedeniyle yaşadıklarını paylaştı. Twitter hesabından kardeşinin öldüğü gün yaşananları aktaran Cihan Gülcan, şu iddiaları dile getirdi:
“11 Mayıs da kardeşim Halil Gülcan’ın intihar haberini arkadaşları saat sabah 05.30’da aradığında öğrendim. Sonradan öğrendim ki olay aslında 01.47 saatlerinde gerçekleşmiş. Sabah saatine kadar ne bir yurt görevlisi ne de bir polis memuru bizi aradı. Ben arkadaşlarına inanmadığımı söylediğimde polis memurunun numarasını alarak onlara ulaştım ve olayın doğruluğunu bu şekilde öğrendim.
Olayın ardından yola çıktık ve bu süreçte öğrendik ki yurt müdürlüğü bizim iznimiz olmadan kardeşimin eşyalarını arkadaşına teslim etmiş.Kardeşimin eşyalarını biz arkadaşlarının evinden alabildik. Yurt müdürlüğü sorumsuzca davranarak ailesinden herhangi bir kişiye ulaşmadan eşyalarını bir başkasına teslim edebiliyor ve aynı yurt müdürlüğüne ait nöbetçi memur bizim kardeşimizi taşımak için ayarladığımız aracı yolda olduğumuzu söylememize rağmen hiçbir yetkisi olmadığı halde iptal edebiliyor.Tam bir aydır kardeşimin yokluğunun acısıyla yaşıyoruz. Aradan bu kadar zaman geçmesine rağmen henüz hiçbir açıklama duyamadık. Biz de aklımızda ki sorulara cevap bulmak istiyoruz.”
Yusuf Yavuz