AK Parti Küme Başkanvekili Yılmaz Tunç, iktidarın başörtüsüne yönelik Anayasa değişikliği teklifine dair konuştu.
Tunç, TBMM Anayasa Komitesindeki görüşmelerinin ocak ayında gerçekleştirileceğini, daha sonra Genel Konsey sürecinin başlayacağını belirtti. AA’ya demeç veren Tunç, Anayasa değişikliği tekliflerinin, Genel Konseyde iki kere görüşüldüğünü ve kabul edilmesinin nitelikli çoğunluk gerektirdiğini tabir ederek kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Anayasa değişiklikleri 360 milletvekili ile 400 milletvekili ortasında kabul edilirse zarurî olarak referanduma gitmesi kelam konusu. 400’ün üzerinde oyla kabul edilirse ihtiyari referandum yani Sayın Cumhurbaşkanımız, bu mevzuda isterse referanduma gidebilir. Lakin aslında Sayın Cumhurbaşkanımız bu hususta açıklamalarını yaptı. Bunun Mecliste bitirilmesi, çözülmesi ve 400’den fazla milletvekilinin, bütün partilerin bu değişikliğe onay vermesi noktasında bir daveti oldu. Temennimiz, 400’ün üzerinde bir oyla kabul edilmesi. 360 ila 400 ortasında bir oyda kalırsa o vakit zarurî referandum kelam konusu olur. Bu durumda da doğal yaklaşan 2023 seçimleri var. Ocak ayında Komitede görüşülürse Genel Heyet evresi, referandum riski olduğu takdirde Meclisin takvimi nasıl şekillenecek? Bunu önümüzdeki süreç içinde öbür siyasi partilerin tavrı belirleyecek.”
TUNÇ: CHP’NİN TEKLİFİ SORUNLU
Başörtüsü yasağının yıllarca ‘keyfi olarak’ uygulandığını anlatan Tunç, “Kızlarımız üniversitelerden yaka paça atıldı, milletvekilliği, memurluk yapamadılar, yemin edemediler. Bu türlü bir ortamdan geldik ve 2013’te o vakit Başbakan iken Sayın Cumhurbaşkanımız bir genelgeyle bu yasağı ortadan kaldırdı” dedi.
Tunç, “Sorunlu, hatta yasak getiren bir kanun teklifiyle karşı karşıya kaldıklarını” tabir etti ve şunları kaydetti: “CHP’nin kanun teklifi, üstü örtülü olarak 10 yıldır fiili bir uygulama vardı ve bu yasağı sona erdiriyormuş üzere bir izlenim de ortaya çıkardı.”
‘HİÇ DÜŞÜNMEDEN EVET DEMENİZ GEREKİR’
Bir milletvekilinin imzasıyla sunulan kanun tekliflerinin, Mecliste kolay çoğunlukla kabul edildiğini, gelecekte kolay çoğunlukla kaldırıldığında yasağın geri geleceğini kaydeden Tunç, “Bu nedenle anayasa değişikliği teklifi teklifinde bulunduk. Adalet Bakanımızın koordinatörlüğünde; anayasa hukukçuları, hukukçu milletvekillerimizle uzun bir çalışmanın sonucunda teklif ortaya çıktı ve Meclis Başkanlığına sunduk” açıklamasında bulundu.
Başörtüsüne anayasal garanti getiren teklifin içeriğinde hem başı örtülü olmayanları koruyan hem de başı örtülü olduğu için bayanların temel hak ve özgürlükleri kullanmaktan yasaklanamayacağına dair düzenlemelerin bulunduğunu lisana getiren Tunç, şöyle devam etti:
“Bu düzenlemeler yapılırken Anayasa’nın din ve vicdan özgürlüğü unsurunda düzenlendiği için de bu özgürlüğün, özgürlüğün laiklik prensibine karşıt yorumlanamayacağına ait, münasebette de değerli açıklamalar var. Ayrıyeten kimi memuriyetler bakımından bir bayan vazife yaparken belirli bir kıyafeti, üniformayı giymek zorundaysa devlet başörtüsünü koruyarak o önlemi alabilecek. Buna ait de düzenleme var. Bu düzenlemeye Meclisteki büyük çoğunluğun ‘evet’ diyeceğini düşünüyoruz. Natürel başörtüsüyle ilgili anayasa değişikliği teklifimiz konusunda alacakları tutum onların samimiyetini de belirleyecektir. CHP’nin sıkıntılı bir kanun teklifi de başörtüsüne anayasal garantiyi sağlayabilecek bir teklif de ortada. Başörtüsüne özgürlük getirecek bir teklifi veren parti olarak samimiyseniz anayasa değişikliği teklifimize hiç düşünmeden ‘evet’ demeniz gerekir.”
‘AİLE’ DÜZENLEMESİ
Anayasa değişikliği teklifinde ‘ailenin korunmasına’ yönelik düzenlemenin de yer aldığını, Anayasa’nın 41. unsurunda evlilik birliğinin de düzenleneceğini belirten Tunç, “Maddenin başlığı ‘ailenin korunması, evlilik birliği ve çocuk hakları’ halinde değişiyor. ‘Aile, Türk toplumunun temelidir. Evlilik birliği fakat bayan ile erkeğin evlenmesiyle kurulur ve eşler ortasında eşitliğe dayanır’ biçiminde bir düzenleme getiriyoruz. Aileyi sapkın akımlardan koruyacak kıymetli bir düzenlemeyi inşallah Mecliste büyük bir çoğunlukla hayata geçiririz.” kelamlarını sarf etti.
6 YAŞINDAKİ ÇOCUĞUN EVLENDİRİLMESİ
Tunç, İsmailağa Cemaati’nde 6 yaşındaki bir çocuğun evlendirilmesi ve cinsel istismara uğramasıyla ilgili de şöyle konuştu:
“Çocuk istismarı lanetlenecek bir cürüm. AK Parti olarak bugüne kadar çocuk istismarının önlenmesiyle ilgili hiç boş durmadık. Değerli önlemleri, yasal ve idari düzenlemeleri devreye aldık.
Konuyu siyasi istismar vesilesi yapmamak lazım. Çocuklarımızı korumak için ne yapmamız gerekiyorsa el birliğiyle yapmamız gerekiyor.
Çocukların her türlü istismara ve şiddete karşı korunmasını devlete vazife olarak yükleyen anayasal düzenlemeyi yaptık. Çocukların cinsel hücumlardan korunmasına ait milletlerarası mukaveleyi tekrar bu periyotta biz imzaladık.
Komisyonda uzun ve ayrıntılı bir çalışma yaptık; akademisyenlerle, uygulayıcılarla mevzuyu tüm boyutlarıyla araştırdık ve bir rapor hazırladık. Bu raporda gerek yasal gerek idari olarak neler yapılması gerektiği tarafında 87 somut teklif belirledik. Raporumuz rafta kalmadı, ilgili bütün bakanlıklara gönderdik. Alınması gereken önlemlerle ilgili süreç içinde yasal düzenlemelerin tamamını gerçekleştirdik. Çocuğun cinsel istismarı hatalarında cezaları iki kattan fazla artırdık. Türk Ceza Kanunu’nun 103. unsurunda çocuğun cinsel istismarının cezası nitelikli halde 18 yıldan başlar yani alt sonu 18 yıldır. Avrupa ülkelerinde, birçok dünya ülkesinde üst hudut 15 iken bizde 18’den başlar. Çocuğun yaşı küçükse daha da ağırlaştırıcı sebep olarak uygulanır. Tüm bu düzenlemeleri biz hayata geçirdik. Tüm bu önlemlerin uygulanması, titizlikle takibi değerli, ailelere de büyük vazife düşüyor. Devletin birinci vazifesi çocukları korumak. Zira etrafından gelecek tehlikelere karşı en müdafaasız toplum kısmı çocuklarımız. Hepimizin çocukları var. Çocuklarımızı bu tehlikelerden korumak hepimizin vazifesi. Bu hususta hassasiyetle çalışmalarımıza devam ediyoruz.”
(HABER MERKEZİ)