TBMM Genel Konseyi’nde, 2023 Yılı Bütçe Kanun Teklifinin tümü üzerindeki görüşmeler bugün yapılıyor. Saat 12.00’da başlayan görüşmelerde üç sefer orta verildi. Saat 20.00 sıralarında kürsüye gelen AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, kendisinden evvel konuşan muhalefet partisi mensuplarının yönelttiği tenkitlere karşılık verdi. Kurtulmuş, Kılıçdaroğlu’nun “Erdoğan’ın halkta karşılığı kalmadı” kelamlarına de sert çıktı.
Numan Kurtulmuş’un açıklamaları şöyle:
“Burada daima olarak gergin bir üslupla hatta vakit zaman üstten hakarete varan sözlerle Ak Parti kümesini bir biçimde muhatap alarak konuşmanın yanlışsız olmadığını, Türkiye’nin ikinci büyük partisinin genel liderine yakışmadığını söz etmek isterim. Milletvekillerimizin kimler tarafından belirlendiği, kimler tarafından seçildiği aşikardır. Biz bu Meclis’te hiçbir milletvekiline hakaret etmedik, hakaret etmeyi de aklımızdan geçirmedik. Sizin milletvekillerini de kimin nasıl belirlediğini herkes biliyor. Toplumsal medyaya kadar düşmüş olan şu anda partinizle alakası bulunmayan iki kıymetli yöneticinizin nasıl ne formda milletvekillerinin seçildiğini bildirdiğini biliyoruz. Milletvekilleri partilerin şuralarında seçiliyor. Genel liderlerin, parti konseylerinin helal oylarıyla seçiliyor. Her bir milletvekilini seçen milletin kendisidir.
“CUMHURBAŞKANI YARDIMCISININ BÜTÇEYİ SAVUNMASINDAN DOĞAL BİR ŞEY OLAMAZ”
Burada cumhurbaşkanlığı bütçesini takdim etme vazifesi Meclis İçtüzüğü’nün 62. Hususu yeterince Cumhurbaşkanı Yardımcısının ya da Cumhurbaşkanı’nın belirleyeceği bir bakanın üzerindedir. Münasebetiyle Cumhurbaşkanı Yardımcısının ya da rastgele bir bakan arkadaşın burada bütçeyi savunmasından, okumasından daha olağan bir şey olamaz. Bu Meclis, Gazi bir Meclistir. Ak Partilisiyle, CHP’lisiyle, HDP’lisiyle, MHP’liyse, ÂLÂ Partilisiyle. 15 Temmuz’da daima bir arada direnmiş bir Meclistir. Bu Meclis’in ruhunu ayaklar altına almaya kimsenin hakkı yoktur. Bu Meclis’in gaziliğine hürmet duymuyorsanız neye hürmet duyacaksınız?
“KILIÇDAROĞLU’NUN KONUŞMASI CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIK KONUŞMASIYDI”
Sayın Kılıçdaroğlu konuşmalarının sonunda daima, ‘diktatör’ dediği bir sıfat daha ekleyerek ‘tiran’ dedi. Halkta karşılığının kalmadığını söyledi. Halkta bir tabanının olmadığını söyledi. Bizde Kılıçdaroğlu’na diyoruz ki: Madem Recep Tayyip Erdoğan’ın halkta karşılığı yoktur buyurun er meydanına adaylığınızı ilan edin. Aslında Sayın Kılıçdaroğlu’nun buradaki konuşması bir Genel Heyet Bütçe konuşması değil, cumhurbaşkanlığı adaylık konuşmasıydı… Daima olarak Cumhuriyet Halk Partisi’nin sayın Genel Lideri Cumhurbaşkanı’nın Meclis’i feshetme yetkisinden bahsetti. Daha geçen gün 6 artılı masanın teklifi olarak gelen Anayasa teklifinde kendilerinin de Meclis’i gerektiğinde Cumhurbaşkanı’nın feshetme yetkisini unutmuş görünüyor.
“HİLELİ ZARLARLA SEÇİM KAZANMAK’ LAFINI BİZİM LÜGATIMIZDA BULAMAZSINIZ”
Faizle ilgili yanlış sayıları milletle paylaşmayın. 2002’de toplam bütçede faizin hissesi yüzde 43,2, 2022’de 11,3. 2002’de her 100 TL’de 85,7 lirası faize gidiyor artık 15,5 lirası gidiyor. Hileli zarlarla seçim kazanma taktiklerinden bahsedildi. ‘Hileli zarlarla seçim kazanmak’ lafını bizim lügatımızda bulamazsınız. Biz milletin gönlüne girerek, milletin gönlünde kalmayı başararak, milletin çarşısında pazarında olarak, milletin halayında, düğününde, cenazesinde olarak seçimleri kazanır ve Meclis’e geliriz. Biz milletin iradesiyle sandıklardan çıkarız, biz halkın helal oylarıyla iktidara geliriz ve bundan diğer bir yol tanımayız. Ne 367’nin gölgesine sığınırız, ne kelamda Cumhuriyet Mitingleri’nin gölgesine sığınırız. Ne Türkiye’deki bir grup global vesayet odaklarının önünde el pençe divan dururuz.
YÜZÜNÜZ O VAKİT NİÇİN KIZARMADI DESEYDİNİZ?
Keşke Maraş niçin kapalıydı? Yüzünüz o vakit niçin kızarmadı deseydiniz? Biz artık Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Maraş bölgesini açarak iftiharla milletin önüne çıkıyoruz. Keşke Karabağ 30 yıl niçin Ermeni işgalinde kaldı, niçin buna göz yumdunuz deseydiniz. Artık Karabağ Azerbaycan’ın yurdudur ve kıyamete kadar Azeri yurdu olarak kalacaktır. Benden evvelki konuşmalarda Ak Parti, ‘Kürt düşmanı’ olarak ilan edildi. Bunu kategorik olarak reddettiğimizi söz etmek istiyorum. Biz insanların yaradılışta eş, Müslümanların da dinde kardeş olduğuna inanan bir zihniyetten geliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olan Kürt kardeşlerimiz de, bu coğrafyada yaşayan bütün kardeşlerimiz de bizim kardeşlerimizdir. Bu ülkenin Kürt vatandaşları birinci sınıf vatandaşlarımızdır ve Türkiye’deki 85 milyon vatandaşımızdan hiçbirisinden bir farkı yoktur. Bu bölgede insanları etnik kökenlerine mezhep kökenlerine nazaran asla ve asla ayırmayız. İnsanları mezhep kökenlerine ve etnik yapılarına nazaran ayırmak emperyalizmin bir oyunudur.
TÜRKİYE YÜZYILI DEMOKRASİNİN OTOKRASİYE KARŞI OLDUĞU BİR YÜZ YIL OLACAKTIR”
Yapılanların ardındaki temel gücün zihniyet ihtilali olduğu, Türkiye’de büyük bir özgüven inşasıyla birlikte milletimizin artık, ‘şunu yapamayız, elin oğlu bizde müsaade etme’ üzere mazeretlerinin gündemden kalkmış olduğunun altını çizmek isterim. Artık bu başarımızın üzerine ikinci gayemize ikinci düzeye çıkıyoruz. Türkiye yüzyılı bu manada önümüzdeki periyotta Türkiye’nin yalnızca bir partinin yahut Cumhur İttifakı’nın değil bütün Türkiye’nin ortak maksadıdır. Türkiye’yi yer yüzünde kelamı ve gücü her yere ulaşan bir ülke haline getirme gayesinin manasıdır. Türkiye yüzyılı demokrasinin otokrasiye karşı olduğu, adalet ve hakkaniyet ile eşitsizliğin ortadan kaldırıldığı, kapsayıcılık ile ayrımcılığın ortadan kaldırıldığı insani bir yüz yıl olacaktır.”