T24 Haber Merkezi
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Youtube’da Babala TV’de yayınlanan ve Oğuzhan Uğur‘un moderatörlüğünü yaptığı “Mevzular Açık Mikrofon” programına konuk oldu. Birbirinden kıymetli açıklamalarda bulunan Davutoğlu’nun 5 saati aşkın süren yayını 13 saatlik müddette yaklaşık 1 milyon 100 bin izlendi.
Yapımcılığını Oğuzhan Uğur’un üstlendiği ve tekrar kendisinin modere ettiği Konular Açık Mikrofon programına katılan Gelecek Partisi önderi Davutoğlu’nun konuk olduğu program dün gece saat 21:00’de yayınlandı. Çekimlerinin yaklaşık 10 saat sürdüğü programla ilgili üretimci Oğuzhan Uğur, kurgunun yaklaşık bir hafta sürdüğünü tabir etti.
Gençlerin sorularını yanıtlayan Gelecek Partisi başkanı, başbakanlığı periyodundan AKP içinde kendisine yapılan operasyona, Reza Zarrab’dan 7 Haziran – 1 Kasım ortasındaki sürece kadar merak edilen birçok soruyu yanıtlandırdı.
“O kaydın önü var gerisi var”
2014 yılında Ahmet Davutoğlu’nun Başbakanlık yaptığı periyotta MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile ortalarında geçen bir toplantıdan sızdırılan ses kayıtları hatırlatıldı. Süleyman Şah türbesine hücum savının yer aldığı ses kaydına Davutoğlu şu karşılığı verdi:
“Devlet her şeyi konuşur. Devlet mahremiyet içinde. Bu devlete sadık olan hiç kimse FETÖ ağzıyla konuşamaz. Düşen kayıt bu halde gelişmedi. 17-25 Aralık için FETÖ operasyonu dedim lakin yolsuzluk tezlerinin üstüne gittim.
O ses kaydı toplantı tutanağı değil. O kaydın önü var gerisi var. Bunu dinleyen hain çete bize tuzak kurdu. Olacak senaryoların hepsi gündeme gelir.
“Ses kaydı nereden çıktı?”
Ses kaydına kulak asmayın. Bu komplodur. Devletin mahremine girmeye çalışan örgütün kelamına de kaydına da prestij edilmez. Kayıt çıktığında lokal seçimlere gidiliyordu. Seçim manipüle edilmek için ve 17-25’e tutunduğum net tavır olmak üzere bunu çıkardılar.
Ses kaydı nereden çıktı? Genel Kurmay İkinci Lideri’nin yaverinden çıktı. Onun üzerinden çıktı. Faili o. Memleketler arası hukuka ters hiçbir süreç yapmadık. Teyit etmem, hakikat da değil.
“7 Haziran’da seçimi kaybettik”
Bu ruhsal ortamda birtakım anketleri ciddiye almıyorum. Tüm partilerin ismini yazıyor Gelecek Partisi hariç. Önderlerin ismini yazıyor Davutoğlu hariç. Bana karşı kumpas kuruldu dedim. Berat Albayrak, Süleyman Soylu ve Binali Yıldırım beni mahzur görüyordu.
Bizim de kullandığımız uçakta uyuşturucu yakalandı. Devlet bunları kaldırmaz. MKYK üyelerine yöntemsiz bir formda başbakan olmam engellendi. 7 Haziran’da seçimi kaybettik birebir gece PKK silahlı gayret davetinde bulundu.
“Yalnız bırakıldım”
Hükümet kurmayla ilgili dertlerimiz var, mecliste çoğunluğumuz yok, Türkiye sıkıntı eşikten geçiyor. Ben çıktım balkon konuşması yaptım. Demokrasi kazandı dedim. Pekala ne oldu o konuşmadan sonra? Hükümet kurmaya çalışıyoruz, MHP kategorik olarak reddetti, CHP ile önemli çalışmalar yürüttük.
Biz o görüşmeleri yaparken Sayın Cumhurbaşkanı Rize’ye Yargıtay Danıştan Liderleri’ni götürüyor ve diyor ki sistem değişmiştir herkes bilmiş olsun. Ben başbakan olarak hükümet kurmaya çalışıyorum, fiilen bu uğraşlara karşı AK Parti içindeki adamlar imza toplayanlar başta Binali Yıldırım olmak üzere sıkıntıları, yalnız bırakıldım.
“Bahçeli, Davutoğlu terörle iş birliği yapıyor dedi”
Hiçbir yerde devlet teammüllerine ve demokratik hukuk devletine ters bir işe müsaade vermedim. Kanlı devrin sorumluları terör örgütleridir onlarla ben uğraş ettim. 2019’da ben açıklama yaptım. Demokrasiye itimadı sarsarsak terörle gayret zaafa uğrar. Şayet belediye liderleri cürüm işlemiş iseler YSK neden aday yaptı. Sonra işlemişse, evvel cürüm tescil edilsin.
Bunun üzerine Bahçeli, Davutoğlu terörle iş birliği yapıyor dedi. Erdoğan da sessiz kaldı. Ben mesaimi güney doğuda askerlerle geçirirken meskeninde dizi izlerken bizimle hükümet kurmaya dayanak olmadı dedim. Ankara’da oturduğun yerden ahkam keseceksin ve ben şehit uğurlayacağım.
“Erdoğan, Yıldırım ve Soylu terörle gayretten bahsetmemeleri lazım”
Bununla uğraşırken Erdoğan Beştepe’de Binali Yıldırım ile birlikte beni kongrede devirmek için plan yapıyorlardı. O günlerde terörle uğraşta bizi yalnız bırakan Bahçeli de, beni genel başkanlıktan almak için gayret sarf eden Erdoğan, Binali Yıldırım, Süleyman Soylu ve etrafı insan içine çıkamaması lazım. Terörle çabadan bahsetmemeleri lazım. 7 Haziran seçimlerinden sonra AKP MYK’sında çoğunluk CHP ile koalisyona yakındı. Beni görüşmelere görevlendiren de Erdoğan’dı…
Erdoğan ile tekrarlanan İstanbul seçimlerinde konuştum. Ramazan tebriği için aradım, eleştirdi. Takviye istedi. Yanlış yaptınız yenilemekte bu türlü bir şeye dayanak veremem dedim.
“Erdoğan Zarrab için hayırsever dedi”
Reza Zarrab’ın bütün bakanlarla bağı vardı. Bana yaklaşamadı. Bakanlar Şurası’nda dedim ki bakan arkadaşlara, bu adamla bir tekinizin fotoğrafını görmek istemiyorum. Bu adam ileride Türkiye’nin başına bela açabilir.
O hafta Sayın Erdoğan, ne istiyorsun Ahmet Beyefendi bu adamdan, kendisi hayırsever dedi. Bu adamı yargılamalıyız dedim.”