Maraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde 6 Şubat günü meydana gelen ve 11 vilayette yıkıma yol açarak 43 binden fazla insanın hayatını kaybetmesine neden olan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki zelzelelerin akabinde, 14 yıl evvel söylediği “Deprem olursa İstanbul’a ordu bile giremez, ölen şanslıdır” kelamları gündem olan Ali Ağaoğlu, yeni açıklamalarda bulundu.
‘BUGÜN İNŞAATA SOKULMAYACAK MALZEMEYDİ’
Odatv’den Can Özçelik’e konuşan Ağaoğlu, İstanbul’daki yapı stoğunu en güzel bilen 3 bireyden birisi olduğunu tez ederek şunları söyledi:
“O periyot İstanbul’daki inşaat materyalleri maalesef bugün inşaata sokulmayacak malzemeydi. Kum denizden geliyordu. Yarısı midye kabuğu, yarısı balçık, inşaata giderdi ve inşaat yapılırdı. O periyot demir için muhtaçlık dokümanı alırdın, Karabük’te 6 ay sıra beklerdin bir kamyon demir için. Demirler en kalın 12’lik kangal demirdi, düzeltirken bile kırılırdı. Bu dediğim 60-70-80’li yıllardı. O devir ben inşaat yapmıyordum, babamın yanındaydım. Babam inşaat da yapıyordu inşaat gereci tedarikçisiydi de veriyordu. O periyot yapılan inşaatlarda özel binalar hariç kullanılan materyal buydu. Yüzde 99’u bu türlü yapıldı, kim yaptıysa bu türlü yaptı.”
‘KUMLARI DENİZDEN, DEMİRLERİ HURDADAN ÇEKTİK’ DEMİŞTİ
Ağaoğlu, 17 Ağustos 1999 sarsıntısının 10’uncu yıldönümünde Referans Gazetesi’ne İstanbul’un konut yapısıyla ilgili yaptığı açıklamada, “Avazım çıktığı kadar bağırıyorum. İstanbul konut inşaat dalını en uygun bilen isimlerden biri olarak söylüyorum ki; mevcut yapı stoğunun yüzde 70’i zelzele açısından inançlı değil. 1970’li yıllarda İstanbul’un Anadolu yakasında yapılan yapıların büyük bir kısmına inşaat gerecini ben sattım. Kumları Marmara Denizi’nden demirleri hurdadan çektik. O vaktin koşullarında en güzel materyal buydu. Yalnızca biz değil tüm firmalar tıpkı şeyi yapıyordu. Zelzele olursa İstanbul’a ordu bile giremez, ölen şanslıdır” itirafında bulunmuştu.