Artık yalnızca magazine ilişkin bir mevzu olmaktan çıktığı ortada. Prens Harry ABD’li eşi Megan Markle’a olan bağlılığı yüzünden mensubu olduğu Kraliyet’e açtığı savaşı her geçen gün büyütüyor. Başta ağabeyi olmak üzere aileye vurayım derken, Majesteleri Kral’ın ordusunun ipliğini de pazara çıkardı artık de. Vaktinden evvel, bir yanlışlık sonucu İspanya’da basılan Spare isimli anı kitabındaki ifşası İngiltere’de sözün tam manasıyla kıyamet kopardı.
Öldürmesine kızılmadı
Çünkü kitabın bir kısmında Prens Afganistan’da vazife yaptığı sırada kullandığı Apaçi helikopterinden attığı bombalarla 25 Taliban mensubunu öldürdüğünü açıklıyor. Kurbanların sivil olma ihtimali yüksek bu ortada. Prensin savaş sırasında birilerini öldürmesini kaygı eden yok aslında. Zira Prens Harry üzere tahtın varislerinden birinin tam on yıl boyunca askerlik yapmasından, bu mühlet içinde iki defa Afganistan’a gitmesinden şadlık bile duyulmuştu, anımsarım. Bu yüzden Prens’in savaşa katılıp insan katletmesine değil “onları insan üzere görmüyordum, Bu türlü eğiItilmiştim” demesine öfke duyuldu.
Bir pişmanlık hissetmediğini de söyleyen prens üsse döndüğünde öldürdüklerinin sinemalarını savaş helikopterinin burnuna monte edilmiş kamerasından tekrar izlemiş. Sahiden düzgün eğitilmiş demek ki. “Bombaladıklarım nasıl öldüler” diyerek bakmak da bu eğitimin sağladığı bir merak olmalı.
Afganistan’daki İngiliz birliklerinin eski kumandanı Albay Richard Kemp de Prens’e reaksiyon gösterenlerden lakin o da birilerinin öldürülmesine değil, Prens’in bu itirafıyla “birlikte savaştığı insanlara ihanet” etmesine bozulmuş. Ayrıyeten “İngiliz ordusunun Prens Harry de dahil olmak üzere mensuplarını düşmanı insan olarak görmemeleri için eğittiğini ima etmek gerçeklerden uzak” diyor. Albaya nazaran İngiliz ordusu savaş alanında günahsız siviller ile savaşçıları birbirinden ayırmak konusunda son derece dikkatliymiş de.
Tepki gösterenlerden biri de Afganistan’da bir kolunu, bir bacağını kaybeden eski denizci asker Ben McBean’di. McBean Prens’e “Seni seviyorum Prens Harry fakat çeneni kapatmalısın” diye seslendi.
Tepkilerin yanısıra Prens hem kendisinin hem de dünyanın çeşitli yerlerine dağılmış olan İngiliz ordusu mensuplarının hayatını tehlikeye attığı için de eleştiriliyor. Bu açıklamaların/itirafların İngiliz askerine saldırıyı teşvik edeceğini düşünenler de var. Doğal ki Prens’e “birilerini” öldürdüğü için değil, ordunun asker eğitirken onları nasıl “canavarlaştırdığını” ifşa ettiği için öfke duyuluyor çoğunlukla.
Ha kokain ha ordu
Prens’in itirafları ortasında kokain içerek bir av partisine katılmış olması da var. “Kokain bana âlâ gelmemişti. Lakin farklı hissetmemi sağlıyordu. Kıymetli olan da buydu: Farklı hissetmek” diye yazmış. Hasebiyle kokain ile ordu ortasında Prens’i “başka bir insan” yapma konusunda bir fark yok. İkisi de onu değiştirmiş. Kokain de ordu da biri avda, oburu savaşta vahşileştirmiş genç prensi. Hem kokain hem ordu ona “insanlığını” unutturmuş görünüyor.
Ancak itiraflarını “ayık kafa”yla yaptığına nazaran “onları öldürdüğüm için bir suçluluk hissine sahip değilim” demesi itirafları aracılığıyla kendisini aklamasına önemli bir mahzur. Bazıları buna “dürüstlük” diyebilir lakin dürüstlük, kendine yönelik tenkitle birlikte bir mana tabir eder. İnsanları öldürdüğünü söyleyen Prens’in bundan pişmanlık duymaması onun sıradan bir katil olduğunu gösteriyor. Münasebetleri aklına yatarsa insan öldürebilen biridir yani Prens Harry.
Afganistan’da ABD askerleri kadar İngiliz askerleri de çok sayıda sivil öldürdü. İki İngiliz askerin çok ölümlü bir sivil katliamından dolayı mahkum olduğunu anımsıyorum. Bu yalnızca biriydi kabul edilen akınlar ortasında. Hala soruşturulan epey olay var Afganistan’da olan bitene ait.
Prens ile sıradan bir askeri “aynileştiren” ortak bir histir “öldürme” duygusu. İtiraflardan bunu anlamış oldum. Şunu da bir kere daha anladım doğal. Hiç bir vahşet sır olarak kalmıyor. Hiç kimse yoksa bile tarih kendi şahitlerini kendisi bulup çıkarıyor. Bu sefer önümüze fırlatıp attığı Prens Harry oldu.
İlk sefer “Kraliyet”ten birisinin ağzından İngiliz askerlerinin Afganistan’da “düşmanı insan olarak görmemek için eğitilmiş” olduklarını duyduk.
Majesteleri bildiğin katilmiş meğerse.