Türkiye Futbol Federasyonu eski Lider Vekili Affan Keçeci, gündemin sıcak unsuru olan Rezerv Ligi’ni ve Türk futbolundaki yozlaşmayı Sözcü’ye kıymetlendirdi.
Futbolumuzun son günlerde en çok tartışılan gündem unsuru, kulüplerin kaldırılması için harekete bile geçtiği Rezerv Lig. Futbolun duayen ismi TFF eski Lider vekili Affan Keçeci’ye bu mevzuyu sorduk, çok çarpıcı tespitler ve tekliflerini sıraladı.
REZERV LİG MUVAFFAKİYETE ULAŞABİLİR Mİ?
“Türk futbolundaki bu kronik meseleler bir yanda dururken TFF’nin bu mevzuları bertaraf edecek tahliller yerine Rezerv Lig oluşturmakla çözebileceğini düşünmek hayalperestlikten öteye gitmeyecektir. Futbolun anavatanı kabul edilen İngiltere’de rezerv lig muhakkak bir müddet denendi fakat İngiliz futbol otoriteleri bu sistemin fayda sağlamadığı kanaatine varınca vazgeçildi. Ekonomik darboğazdaki kulüpler için ekstra külfet getirdiği üzere sponsor bulma konusundaki düşünceler da ortadadır. Üstelik birçok kulüp bu sisteme olumsuz baktığını da beyan etmiştir. Özcesi Rezerv Lig’in dönemi tamamlayabileceği de çok optimist bir fikir olur. Esasen bana nazaran bu Rezerv Lig projesi 2023-2024 döneminde uygulamadan kalkar.”
REZERV LİG YERİNE NE OLMALI?
“80’li yıllarda A Ekip maçlarından evvel birebir stat ve birebir seyirci önünde oynanan, genç kadro maçlarında ülke futbolumuza uzun yıllar başarılı hizmetler veren çok sayıda futbolcu çıktı, ulusal kadronun iskeletini oluşturdu. U21 ekiplerinden kümeler oluşturulmalıdır. U21 gruplarından oluşturulan bu kümelerle lig düzenlenmesi halinde kurgulanan bir sistemin daha faydalı olacağına inanıyorum. Futbol kulüplerinin Muhteşem Lig altındaki liglerde uğraş etme kaidesi ile 2. ekiplerini bu yarışmacı liglerde karşılaşmalara çıkma imkânı verildiğinde hem kulüplere hem de Türk Futboluna daha olumlu sonuçlar vereceği fikrine sahibim.”
“ÇÖKÜŞÜN SEBEBİ YOZLAŞMA”
“Türk futbolunun yeni değerlendirmesini yaparken maalesef pek olumlu görüşler beyan etmem mümkün değildir. 27 yıl sonra Şampiyonlar Ligi’nde yokuz. UEFA’da 21. sıraya geriledik. Şampiyonumuz seneye 1. ön elemeden başlayacak. Galatasaray’ın 2000 yılında ülkemize getirdiği UEFA ve Muhteşem Kupa zaferleri dışında daima ve kalıcı bir muvaffakiyetin olmadığı görülmektedir. Ulusal kadrolar seviyesinde de benzeri bir durum kelam mevzusudur. Bu nedenle 26 Ağustos 2022 tarihinde Sözcü spor Servisinin kaleme aldığı “Türk futbolunun Çöküşü” yazısına katılmamak mümkün değildir. Türk futbolunun çöküşünün esas nedeni Türk futbolunun yozlaşmasıdır.”
“SİYASETİN MÜDAHALESİ ZİYAN GETİRİYOR”
“Türk futbolunun geleceğini garanti altına almak ve üst seviye sportif muvaffakiyetler elde edilmesi için spora siyasetin müdahalesinin önüne geçilmelidir. Bu kapsamda; en başta TFF olmak üzere birtakım kulüplerin liderlerinin, yöneticilerinin, teknik yöneticilerinin kulüplere yapılacak transferlerin belirlenmesinde dahi faal olan siyasi güçler; bu müdahalelere devam ettiği sürece kalıcı muvaffakiyet elde etmek çok zordur. Spora siyasetin müdahalesi yarar değil ziyan doğurur. Futbola ve öteki spor branşlarına siyasetin müdahalesi kısa vadeli muvaffakiyetler getiriyor üzere görünse de uzun vadede sistemin çöküşüne neden olacağı aşikârdır.”
“HOCALAR KENDİNİ DÜŞÜNÜYOR”
“Kulüplerimiz düşük kaliteli yabancı futbolcu transferi yerine altyapı yatırımlarına kıymet vermeli. Uzun vadeli kurtuluş altyapıdadır. Türkiye’de vazife yapan pek çok teknik yöneticinin de futbolu ve futbolcuyu geliştirmek yerine şahsi mesleklerini öncelik haline getirdikleri de bir öteki gerçek olarak durmaktadır. Üstün Lig’de misyon yapan yerli hocalarımızın kaç tanesi memleketler arası futboldaki şimdiki gelişmeleri takip edecek düzeyde yabancı lisan bilmektedir sanki?”