Manisa’nın Şehzadeler ilçesine bağlı Tunca Mahallesi’nde geçen hafta, daha öncesinde de tekraren şikâyet edilmesine karşın hakkında süreç yapılmayan Lider Lafçı, üniversite öğrencisi Hilal Sultan Kırgöz’ü (21) kaçırmaya çalışırken silahla ağır yaraladı. Kaçan Lider Lafçı, saklandığı İzmir Buca ilçesindeki bağ meskeninde polis tarafından yakalandı ve tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Manisa Merkez Efendi Devlet Hastanesi’nde ağır bakımda tedavisi süren üniversite öğrencisi kızın ailesini CHP Manisa Vilayet Lideri Semih Balaban, CHP Şehzadeler İlçe Lideri Hakan Gürtunca, CHP Yunusemre İlçe Lideri Yalçın Arcak ile birlikte ziyaret etti.
Anne Zeynep Kırgöz ile baba Veysel Kırgöz’den yaşanan olayı dinleyen ve dayanaklarını ileten CHP Vilayet Lideri Semih Balaban, acılı aileye parti olarak dayanak olacaklarını lisana getirdi.
“BENİM SESİMİ KİM DUYACAK”
Konuşurken sık sık göz yaşlarına boğulan acılı anne Zeynep Kırgöz; tekraren şikayet ettikleri halde gerekli süreçlerin yapılmadığını avukat ile gittiklerinde lakin şikayetlerinin dinlendiğini olağan bir vatandaş olarak gittiklerinde ise dikkate alınmadıklarını söyledi.
Saldırganın ağabeyinin emekli polis olması münasebetiyle korkmadığını söyleyen anne Kırgöz; “Bir kapıdan girip öbür kapıdan çıkabiliyor. Ağabeyi daha evvel de yardım etmiş, kızımı bu halde korkutuyordu. Ben gerekli her yere başvurdum, emniyete gittim polislere başvurdum, beni her kezinde gerekeni yapacaklarını söyleyerek geri gönderdiler. Fakat hiçbir şey yapmadılar. Bu bir savcı kızı olsaydı, bir emniyet müdürü kızı olsaydı sanki yansıları tekrar bu türlü mi olurdu? Bu şahsı bugün aldılar, tahminen iki gün sonra yeniden özgür kalacak lakin benim kızım ne olacak” kelamlarıyla acısını lisana getirdi.
Acılı anne Kırgöz kızını ağır yaralayan kişinin en ağır cezayı alması konusunda davet yaparak şöyle konuştu:
“Benim canım çok yanıyor. Bu şahsı şikâyet etmek için birçok defa karakola gittik. Uzaklaştırma kararı aldırdık. Ancak buna karşın benim kızımı koruyamadılar. Kızımın üniversite hayalleri vardı. O şahıs benim kızımın üniversite hayallerini yıktı. Bizim sesimizi kim duyacak. O şahsın en ağır cezayı almasını istiyoruz. Madem ağabeyi emekli polismiş kardeşini neden durdurmadı? İlla bizim canımızın yanması mı gerekiyordu? Kendi başlarına birebir şey gelse bu türlü rahat olabilecekler miydi? Bizim sesimizi kim duyacak, emniyet duymayacak, polisler duymayacak, hakimi, savcısı duymayacak, kim duyacak benim sesimi, ben nereye duyurayım sesimi?”
“EN AĞIR CEZAYI ALMASINI İSTİYORUZ”
Kızını ağır yaralayan şahsın birçok taciz cürmünün bulunduğunu söz eden acılı baba Veysel Kırgöz ise şöyle konuştu:
“Ciğerimiz yanıyor. Hakkında karakolda birçok şikâyet bulunan, hakkında uzaklaştırma kararı olan bir şahıstan benim kızımı koruyamadılar. En ağır cezayı almasını istiyoruz. Zira diğerlerinin da bizim yaşadığımız acıyı yaşamamasını ve canlarının yanmamasını istiyoruz.”
SEMİH BALABAN: AİLENİN HUKUK GAYRETİNDE SONUNA KADAR YANINDAYIZ
Acılı aileden yaşananları dinleyen Balaban, hukuk uğraşında parti olarak sonuna kadar yanlarında olacaklarını belirterek şunları söyledi:
“Yaşanan bu olay Türkiye’de toplumun geldiği noktayı en net bir halde ortaya koyuyor. Bayana yönelik şiddete, cinayete yahut taciz olaylarına karşı en ağır yaptırımların uygulanmaması sebebiyle her gün farklı olaylar yaşıyoruz. Bizler her türlü hukuksuzluğun karşısında olmaya sürdüreceğiz. Genç yaşında bu üzücü olayı yaşayan kızımın ailesine gereken takviyemizi sağlayacağız. Hukuk gayretlerinde yanında olacağız. Sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız. Bu cins aşağılık insanların hukuk önünde en ağır cezayı alması konusunda elimizden gelen çabayı sürdüreceğiz. Öbür ailelerin de canın yanmaması için uğraş göstereceğiz.” (ANKA)