Yeni Akit müellifi Abdurrahman Dilipak, bugünkü yazısında, 22 Temmuz’da İstanbul’da imzalanan Tahıl Koridoru Mutabakatı ve Ukrayna tarafından Odessa Limanı’nın Rusya tarafından vurulduğunun açıklanmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye’nin uğraşları, BM Genel sekreterinin iştiraki ile Rusya ve Ukrayna’dan tahıl ihracı için bir koridor açılması tarafında, İstanbul’da bir mutabakat muahedesi imzalandığını hatırlatan Dilipak, “Aslında bu muahede tüm tarafların işine yarıyor. Burada en büyük ihracatı yapacak olan ülke Rusya. 2. planda Ukrayna var. Bu işten çok çıkarlı çıkacak olan 3. ülke Türkiye. Türkiye’nin hem kendi gereksinimi var buna, hem de Türkiye tarıma dayalı bir endüstrisi olan bir ülke.”
Tahıl Koridoru Anlaşması’nın mürekkebi kurumadan Rus donanmasına bağlı bir gemiden fırlatılan seyir füzeleri ile ihracatın gerçekleştirileceği limanlardan biri olan Odessa Limanı’nın vurularak kullanılamaz hale getirildiğini yazan Dilipak şöyle devam etti:
“Peki bu durumda bu işten nasıl bir sonuç çıkacak?
İlk fotoğraf şöyle: İklim krizi, kıtlık tüm dünyaya en üst düzeyde duyuruldu. Türkiye bu operasyonda plato olarak kullanıldı.
Hem NATO ülkesi, hem çatışmanın olduğu bölgede Ukrayna ve Rusya ortasında arabuluculuk yapmaya çalışan bir ülke.
Asya, Avrupa ve Afrika bölgesinde muhakkak bir prestiji olan bir ülkeden kelam ediyoruz.
Sonuç ne? Muahede suya düştü. Kıtlık kapıda ve kaçınılmaz. Ve bunun sorumlusu da Rusya!
Adamlar bir taşla birkaç kuş vuruyor. Hem kendi komplolarını dünyaya yayıp, sonra ona bir kılıf uyduruyorlar. Güya bu probleme tahlil bulmaya çalışıyorlar. Lakin Rusya bir terör ülkesi, haydut bir ülke olarak(!) verdiği kelamda durmuyor, kendine ve Ukrayna’ya ziyan verme değerine, tüm dünyayı kıtlığa mahkûm ediyor.”
Yazının tamamını okumak için