Yeni Akit’ten ayrılmasının akabinde Habervakti’nde köşe yazmaya başlayan Abdurrahman Dilipak, bugünkü yazısında sık sık hac ve Umre’ye gidenleri eleştirdi.
“5 yıldızlı Hac kaça patladı? Allah yolunda harcanan paranın hesabı mı sorulur? Allah indinde prestijde tasarruf olur mu? Patlasın patladığı kadar! Her sene hacca gidenler var, hatta her sene birkaç kere Umre’ye giden de var. Mekke’ye Şeytan taşlamaya gidiyor, döndüğünde burada eski şeytanları ile sarmaş dolaş” fikrini lisana getirdi.
“Bizim bir kısım zamane hacıları, günah çıkardan papazları solladı… Ye iç, eğlen, git Arabistan’a sildir“ diyen Dilipak, “Birilerinin onlara ‘boşa vakit geçirdiklerini’ söylemesi gerek. ‘Vay o namaz kılanların, hacca gidenlerin, zekât verenlerin haline ki’, onları yetimin hakkını yerler, kamu malını zimmetlerine geçirirler, torpil yapar, rüşvet verirler, adaletin terazisini aşağıdan üstten, yanlardan, müdahale ile çarpıtırlarsa vay ki vay onların haline” görüşünü lisana getirdi.
“Kabe’yi siz hamam mı sandınız… Çalınan maldan zekât mı olur, sadaka mı olur. Şarapla abdest alınır mı? Haram para ile hayır mı yapılır. ‘Kem alat ile kemalat olmaz!’” tenkidinde bulunan Dilipak, şöyle devam etti:“
Sadece hacca gidenler mi, yok canım fakat onların hali daha bir makûs. Onlar bir de Allah’ı kandırmaya çalışan Müslüman görünümlü münafıklar olduğu için onların hesabı daha şiddetli olacak… Hacca gitmese, insanları aldatmak için cami yaptıranlar, ya da namaz kılanların hali de o denli.
Hacı efendiii (!?), Orada Şeytan taşlayıp, dönüp burada sizi bekleyen Şeytan’larınızla buluştuğunuzda, siz orada kucaklaştığınız hacılarla ya da Şeytan (LA) taşlarken Allah’ı (cc) mı, yoksa Allah’ın (cc) dostlarını mı aldatıyordunuz. Aslında siz insanları aldatırken Şeytan (LA) da sizi aldatıyordu.”
Yazının tamamını okumak için